Vekillerden ODTÜ tepkisi!
Abone olPolisin sabahki ODTÜ baskınına muhalefetten tepki var. Bu tutuklamaların ideolojik olduğu konusunda muhalefet neredeyse emin. Milletvekilleri İnternethaber'e konuştu.
NESRİN
YILMAZ/İNTERNETHABER-ANKARA- Göktürk 2 uydusunun
gönderildiği gün Üniversitelerine gelen Başbakanı protesto eden
ODTÜ'lü öğrenciler bu sabah polsiin şok baskınıyla neye
uğradıklarını şaşırdılar. Terörle mücadele savcısı tarafından
yürütülecek olan soruşturma akıllara eylem yapan herkesin bir terör
grubuna ait damgası yiyebileceğini getiriyor. Muhalefet bu
harekatın faşist bir yönetim anlayışından kaynaklandığı görüşünde.
Milletvekilleri görüşlerini İnternethaber.com'la paylaştı.
MHP Milletvekili Mehmet Şandır, dağa çıkanlara empati
gösteren hükümetin ODTÜ'lü öğrencilere de aynı hoşgörüyü
göstermesini beklediğini söyledi:
ÖĞRENCİLERLE DE EMPATİ
YAPSINLAR
"Böyle bir şeyi kabul edebilmek mümkün değil. Olay anında ve
olayların sonunda polislerin aşırı güç kullanmasının ve daha
sonrada Başbakanın talimatıyla bir soruşturmanın başlatılmasını
kabul etmek gerçekten mümkün değil. Türkiye bu tür olayları
geçmişte çok yaşadı ve çok pahalı ödedi. Dağa çıkanlara empati
yapanların, eylem yapanlara karşı da empati yapmasını, hşgörüyle
davranmalarını bekleriz. Ama yaşanan hadiseler, bu aşırı tepki,
artık bir demokratik tepki olmanın ötesinde ideolojik bir tepkidir.
Ama bu tepkiye karşıda polisin orantısız güç kullanması ve
sonrasındaki soruşturma Türkiye'ye yakışmamıştır.
ARTIK TAHAMMÜLÜMÜZ YOK
"Başlamış bir soruşturmayla ilgili birşey söylemek mümkün değil,
ama Türk milletinin geçmişi çağrıştıran bu tür gerginliklere artık
tahammülü yok. Bu sebeple, öğrencilerin yaptığı eylemi faydalı,
doğru bir eylem olarak görmüyorum. Sonrasında yapılanları da doğru
bulmuyorum. Tabi ki burası bir hukuk devleti, gereken yapılacak ama
daha hoşgörülü, daha tevazu içerisinde bir tavrın içinde olması
gerekir."
CHP Milletvekili Gökhan Günaydın ise yaşananların
demokrasinin ihlali olduğu görüşünde, Günaydın şunları söyledi:
FAŞİZMİN AÇIK BİR
GÖSTERGESİ
"Üniversite demek özgürlük alanı demektir. Üniversite öğrencileri
kendi özgürlük alanı içinde Cumhurbaşkanını da, Başbakanı da Ana
muhalefet liderini de protesto etme hakkına sahiptirler. Demokratik
ülkelerde bu şekilde değerlendirili. Ama bu tutum yerine polisi,
jandarmayı, biber gazı ve copu üniversiteye sokarsanız, sonra da
karşı çıktılar diye evlerinden toplamaya kalkarsanız, bunun
demokrasiyle ve hukuk devletiyle bağdaşır bir yanı olmadığını
görürsünüz. Bu iktidara faşizminin açık bir göstergesi olarak
önümüzde durmaktadır."
ACINILACAK HALDEYİZ
"Olaya terörle mücadele savcısının bakması, yapılmaya çalışılanın
ipuçlarıdır. Bir kere orta yerde spontane gelişmiş bir protesto
var. Bunu gösteri yürüyüşleri yasasına aykırı değerlendirmek bile
çok zorlama bir yorumdur. Eğer birisi sizin kendi
üniversitenizde özgürlük alanınızı kısıtlıyor ise, biber gazı
sıkıyor ise, orantısız güç kullanıyor ise, burada ilk sorgulanması
gereken, kolluk kuvvetlerinin kamu yararı iel bağdaşmayan, bu hal
ve davranışlarıdır. Bunu Terörle Mücadele Kanunu kapsamında
değerlendirmeye yönelik çabaları da, çocukları ait oldukları
gruplar üzerinden, sanki birer terör örgütü üyesiymiş gbi
göstermeye yönelik, geçmişte de örnekleri olan tutumların bir kez
daha önümüze gelmesidir. Türkiye demokrasisi ve hukuku açısından
acınılacak hale geldiğimizin resmidir."
BDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Başbakanı protesto
etmenin bedelini görüyorsunuz işte diyor ve sözlerini şöyle
dürdürüyor:
ÖĞRENCİLER ŞİDDETE MARUZ
KALDI
"Doğal, kediliğinden ve kaçınılmaz bir öğrenci tepkisine
orantısız bir güçle ve şiddetle saldırı var. Üniversite öğretim
üyelerinin da yaptığı açıklamada görüldüğü üzere, öğrencilerin
aslında ODTÜ'deki TÜBİTAK birimine gelişi sırasında yaptıkları
protesto gösterileri bütünüyle barışçıydı. Herhangi bir şiddete
başvurmadılar ama çok büyük şiddete maruz kaldılar. Bir öğrenci çok
ağır yaralandı. Bu çerçeveden bakınca kovuşturmaya uğraması
gerekenler öğrenciler değil, şiddeti uygulayan ve bu saldırıyı
düzenleyen polisler olmalıydı. Ama tabii bugünkü Türkiye'de bunun
boş bir hayal olduğunu biliyoruz. Tayyip Erdoğan'ı protesto etmenin
hapis yatmayı gerektiren bir suç olarak algılandığını görüyoruz. Bu
asla kabul edilemez."
TÜRKİYE'DE MUHALİF OLMAK TERÖRİST OLMAK
DEMEK
"Üniversite her şeyden önce hayır demenin öğrenildiği, her şeyi
onaylamanın şüpheyle karşılandığı bir yerdir. Dolayısıyla
Üniversite öğrencileri ve hocalar kendilerine yakışır biçimde
davrandılar. Hocalar, demokrat, özgürlükçü, eleştiriyikoruyan bi
tutum takındılar, bu durumda korunması gereken onlardır.
"Türkiye'de muhalif olmak terörist olmakla eş anlamlı. Terörle
Mğücadele Yasası kapsamına girmeyen bir tane protesto gösterebilir
misiniz bana? Bütün yargılamalar bu suçlamayla. Geçen yıl Mersin'de
KESK'li yöneticiler protesto sebebiye 6 yıl ceza aldılar. Nevroz'da
bildiri dağıtanlar yine bu suçlardan ceza aldılar. Neresinden
bakarsanız bakın, her türlü olağan eleştiri etkinliği, olağan
toplantı ve gösterilerde ifade özgürlüğünü kullanan insanların
hepsi terörle mücadele kapsamında yargılanıyor. ODTÜ'deki olayların
terörle ne ilgisi var Allah'ınızı severseniz."