Vedat Türkali: Kemalistler Kürtlere adice bir oyun oynadı!
Abone olÜnlü yazar Vedat Türkali, gündemin çarpıcı başlıklarını yorumladığı röportajında Kemalistlerin Kürtlere adice bir oyun oynadığını iddia etti.
Doğduğu 1919 yılından bugüne Cumhuriyet’in her aşamasına
şahitlik eden ünlü yazar Vedat Türkali, yaptığı söyleyişinde ortaya
çok tartışılacak bir iddia attı.
Habertürk'ten Kübra Par'a konuşan Vedat Türkali, Kemalistlerin, Kürtlere adice bir oyun oynadığını vurguladı. "Öcalan’ı batırmak için söylemedikleri adi yalan laf kalmadı." diyen Türkali,
İşte röportajdaki çarpıcı bölümler:
“KEMALİSTLER KÜRTLER’E ADİCE BİR OYUN
OYNADI"
Sırrı Süreyya kitabı Öcalan’a götürdü. Öcalan da teşekkür
etmiş, sizi özlediğini söylemiş. Ne hissettiniz?
Sırrı dedi ki “Kitabı elimle vereceğim, dediklerini de gelip aynen
anlatacağım”. Gelecek herhalde…
Kürt hareketini hep desteklediniz. Çözüm sürecinden umutlu
musunuz?
Barıştan başka çaremiz yok. Evvelsi gün Remzi Kartal telefon etti.
Çok iyi tanırım. Bir zamanlar Bağımsız Kürdistan hayali kurarlardı.
Onlara dedim ki “Çocuklar, gerçekçi olun. Bağımsızlığınıza karşı
değilim ama bugünkü dünya şartlarında Kürtlerin ve Türklerin
mutlaka dayanışma görevleri var”. Türkiye Komünist Partisi 1925
Programında, “Biz büyük kitleler halinde yaşayan Kürtlere ve
Lazlara, eğer isterlerse ayrı bir devlet kurma hakkını bahşederiz”
diyor. Diyor ama bunu 1925’te diyor.
Peki, sizce Kürtler ayrı bir devlet kurmalı
mı?
En güzeli Türklerin, Kürtlerin ve Türkiye içindeki tüm halkların
birlik içinde olması. Bunda büyük fayda var. Türkiye’de yüzlerce
çeşit çiçek var. Ermeniler, Rumlar, Gürcüler, Arnavutlar,
Yahudiler, Çingeneler… Hepsi bu toprağın insanları. Öcalan da aynı
şeyi söylüyor, onu bu yüzden tutuyorum. “Hep beraberiz, birbirimizi
destekleyeceğiz” diyor.
Ama tam aksine Öcalan’ın bölücü olduğu
söyleniyor…
Öcalan’ı batırmak için söylemedikleri adi yalan laf kalmadı. Bak
kızım, bu Kemalistler çok adice bir oyun oynadılar. Kürtlerin ilk
yanılgısı Diyarbakır’daki Kürt Said isyanıydı. Kürt Said, Mustafa
Kemal’in hilafeti kaldırmasını isyan sebebi saydı. Siz “Ulü’l emre
itaat etmediğiniz için başkaldırıyoruz” dedi. Halbu ki “Biz
Kürdüz, haklarımız çiğnendi” demeleri gerekirdi. Diyemediler.
Kendileri de farkında değillerdi belki de… Yanlış orada başladı. Bu
olaydan sonra Kemalistler kurnazlık yapıp, Kürt meselesinden söz
edenleri irtica ile suçladılar. Hayır ulan, irtica değil Kürtler
ayaklandı! (Elini masaya vuruyor…) Kürt ayaklanması Öcalan gibi bir
adamın öncülüğüne geçince birlik beraberlik mümkün oldu.
Peki, Öcalan’ın ya da Kürt hareketinin hiç hatası yok
mu?
Benim ciddi eleştiri yapabilmem için yönetici kadroyu tanımam,
onlarla yaşamam, öyle değerlendirmem lazım.
Kobane’de Amerika’nın Kürtlere yardım etmesini nasıl
karşıladınız?
Zaten bütün dava Amerika’nın Ortadoğu’da petrol meselelerinden
kaynaklanıyor. IŞİD’in de ayrı bir petrol politikası var. Bunları
düşünmeden, ince ince hesap etmeden hareket etmek doğru değil.
“CHP ÖZÜR DİLESE DE İŞE
YARAMAZ”
Dersim Katliamı da tekrar gündeme geldi. CHP özür dilemeli
mi sizce?
Dilese ne olur dilemese ne olur? Dilese de işe yaramaz… Kızmanın
bir faydası var mı? CHP’nin içerisinde kendini sol zanneden, tatmin
olanlar var. Umuyorum onlar ileride doğru yoldan gidecek, Kürt
hareketinin yanında yer alacaklar.
“BİR GÜN TEK BAŞINA” FİLM
OLACAK
Vedat Türkali’nin 1974’te yazdığı ilk romanı Bir Gün Tek Başına
sinemaya uyarlandı. 27 Mayıs 1960 Harekatı’ndan önceki 5-6 aylık
bir zaman dilimi anlatan ve Türk edebiyatının klasikleri arasında
sayılan romanı, Vedat Türkali’nin oğlu Barış Pirhasan beyaz perdeye
taşıyacak. Vedat Bey, yeni romanı “Bitti Bitti Bitmedi”nin de film
olmasını istiyor:
Bitti Bitti Bitmedi çok sürükleyici bir roman olmuş.
Senaryo tecrübelerinizin etkisi mi?
Bu romandan sıkılanı duydun mu? Yok. İşte bu benim romancı üslubum.
Adeta görür gibi okuyor insanlar. Oğlum Barış “Bir Gün Tek başına
adlı kitabımı filme çekiyor. Bu kitabı da film yapmayı düşünüyor
galiba. Zaten onun çok sevdiği arkadaşı Sırrı Süreyya Önder de “bu
kitap tam bir film” dedi. Ben de çekilmesini çok istiyorum.
Bir gün Tek Başına’nın senaryosunu gördünüz mü? Nasıl
buldunuz?
Tabii gördüm. Zor bir iş ama tek şart koştum, “dizi
yapmayacaksınız” dedim. Barış’la defalarca konuştuk. Çok
uğraştı.
RÖPORTAJIN TAMAMI İÇİN