Ve sır ölümün fotoğrafı yayınlandı!
Abone olİntihar ettiği söylenen Albay Kazım Çillioğlu'nun ölümüne ışık tutacak olay yeri fotoğrafı Yeni Şafak'ta yayımlandı.
Orgeneral Eşref Bitlis'in ekibinde yer alan eski Tunceli İl
Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu'nun ölümü üzerindeki
sır perdesini olaydan 17 yıl sonra aralayacak önemli bir belge daha
ortaya çıktı.
Ailesinin başvurusu üzerine klasik otopsi için 9 Haziran'da geçtiğimiz günlerde kabri açılan ve ilk incelemede iki kaburgasında kırık, kürek kemiğinde de delik tespit edilen Çillioğlu'na ait olay yeri fotoğrafını Yeni Şafak ele geçirdi. Olay yeri fotoğrafı, klasik otopsisi dahi yapılmadan dosyası oldu-bitti raporlarıyla 'intihar etti' denerek kapatılan Albay Çillioğlu'nun, ölümünden hemen önce darp edilerek lojmanının içinde sürüklendiğini ortaya koydu.
SIR ÖLÜM FOTOĞRAFTA
Eski Tunceli İl Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu, 3
Şubat 1994 tarihinde lojmanında ölü bulundu. Klasik otopsisi
yapılmayan Albay Çillioğlu'nun ölümüyle ilgili 3 Şubat 1994'te Ölü
Muayene ve Otopsi Tutanağı, 4 Şubat 1994'te 'Olay Yeri Tespit
Tutanağı'nın yanı sıra Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı Askeri
Savcılığı tarafından 22 Şubat 1994'te 'Kovuşturmaya Gerek Yoktur'
belgeleri hazırlandı. Çelişki ve eksikliklerle dolu olduğu Düzce
Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilen bu belgeler, Çillioğlu'nun
ölümünü 'intihar' olarak kayda geçti. TSK bünyesinde derin
infazların yaşandığı 1991-1994 yılları arasında hayatını kaybeden
Çillioğlu'nun 'şehadet izi' olay yeri fotoğrafına yansıdı.
SALONA SÜRÜKLENEREK GETİRİLMİŞ
Yeni Şafak'ın ele geçirdiği olay yeri fotoğrafı, Albay
Çillioğlu'nun şehit edilmeden önce darp edildiği iddiasını
kanıtlayan izler taşıyor. Fotoğrafta, fayans döşeli koridordan
girilen salon zemininin açık renk bir halıyla kaplı olduğu
görülüyor. Salonun ortasında kırmızı örtülü bir masa, duvar
köşesinde bir buzdolabı, duvar kenarında ise kahverengi renkli bir
dolap bulunuyor. Koridor kapısından itibaren serili olan halıda ise
Çillioğlu'nun salonun ortasındaki masa ve duvar kenarındaki dolabın
ortasına kadar sürüklendiğini gösteren iz, belirgin olarak
görülüyor.
YÜZÜNDE DARP İZİ VAR
Ailesinin hassasiyetlerini göz önüne alarak görüntüsünü tamamen
kararttığımız Albay Çillioğlu'nun yüzündeki darp izi, olay yeri
fotoğrafında çıplak gözle görülebiliyor. Sol ayağının sağ ayak
altında kalmasından hareketle yüzüstü yatan birinin kendi iradesi
dışında çevrildiği gibi sırt üstü yatan Çillioğlu'nun dudak
çevresinde şişlikler bulunuyor. Askeri kamuflajıyla yerde yatan
Çillioğlu'nun yüzündeki şişliğin bulunduğu bölgedeki kan izlerinin
de belli belirsiz silindiği görülüyor.
SOL KOLA BULAŞAN KANIN ANLAMI NE?
Olay yeri fotoğrafında Çillioğlu'nun ölümüyle ilgili soru
işaretlerini artıran unsurlardan biri de kan izlerinin konumu. Kan
izleri daha çok Çillioğlu'nun kafasının bulunduğu halı üzerinde
yoğunlaşıyor. Duvar köşesindeki buzdolabı üzerine sıçramış kan
damlaları da fotoğrafta göze çarpıyor. Sağ elinde kan damlaları
görülen Çillioğlu'nun sol koluna bulaşmış kan izleri dikkat
çekiyor. Kamuflajın sol koluna bulaşmış bu kan izleri, sağ eliyle
kendisini öldürdüğü iddia edelin Çillioğlu'nun lojman içinde bir
yerden başka bir yere taşındığı şüphesini güçlendiriyor. Bu şüphe,
Düzce Adli Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından
hazırlanan 3 Ocak 2011 tarihli Adli Muaye Raporu'nda da dile
getirilmişti. Raporda, "Ölenin elbiseleri üzerinde standart adli
tıbbi uygulamaya uygun etkili bir araştırma yapılmamış olduğu
görülmektedir. Elbiselerdeki kan lekeleri tanımlanmamış, ölenin
vücudundakiler ile karşılaştırılmamıştır" denilmişti.
SİLAH 'NİZAMİ' OLARAK SOLDA
Olay günü tugay revirinde yapılan dış otopsi sonrası hazırlanan
raporda, Çillioğlu'nun ölümüne sebep olan kurşunun sağ kulağın üst
tarafından girip sol arka tarafından çıktığı bilgisi yer aldı. Olay
Yeri İnceleme Tutanağı'nda ise ölüme sebep olan silahın
Çillioğlu'nun sol tarafında bulunduğu bilgisi kayda geçti. Kafasına
sağ taraftan ateş eden birinin elindeki silahın ölüm sonrası sol
tarafında bulunması, Albay Çillioğlu'nun cinayete kurban gittiği
şüphesini güçlendiren durumlardan biriydi. Olay yeri fotoğrafı da
bu gerçeği gözler önüne serdi. Silah, kafasının sağ tarafından
vurulan Çillioğlu ile dolap arasında kurulu şekilde görülüyor.
SİLAH İNCELENMEDİ
Düzce Adli Tıp Adli Muayene Raporu'nda, ölüme sebep olduğu iddia
edilen bu silahla ilgili skandal ifadeler içeren bir değerlendirme
de yapıldı. Raporda, "İntihar iddiasını kanıtlayacak şekilde ceset
el ve el sırtlarından alınması gereken atış artıklarına ait
örneklerin alınarak analiz edildiğine dair kayıt bulunamamaktadır"
denildi. Raporda ayrıca, Ölü Muayene Tutanağı'nda ceset, silah ve
boş kovan pozisyonlarına ait tanımlamaların yeterli düzeyde kanıya
ulaşmayı sağlayacak ölçüde net yapılmadığı kaydedildi.
KABURGALAR KIRIK
Albay Çillioğlu'nun oğlu, Gökhan Çillioğlu, 2010 yılı sonunda
babasının ölümüyle ilgili savcılığa başvurdu. Ailenin başvurusu
üzerine Erzurum'a gönderilen dosyayı inceleyen savcılık,
görevsizlik kararı vererek dosyayı Malatya'ya gönderdi. Malatya
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma
kapsamında, olayın yaşandığı tarihte Tunceli'de görev yapan
görevlilerin ifadelerine başvurulurken kesin ölüm nedeninin
belirlenebilmesi için Albay Çillioğlu'nun Düzce'de bulunan
mezarının açılmasına karar vermişti. Albay Çillioğlu'nun kabri 17
yıl önce yapılmayan klasik otopsi için 9 Haziran 2011'de açıldı.
Görevliler, ilk incelemede, Çillioğlu'nun iki kaburgasında kırık,
kürek kemiğinde ise delik tespit etti.
İNTİHAR ETTİ DENMEZ
Son olarak 5 Mayıs 2011 tarihli sayısında Düzce Adli Tıp Fakültesi
Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından hazırlanan ve Çillioğlu için
'intihar etti' denemeyeceği tespitini içeren 'Adli Muayene
Raporu'nu yayımlamıştı. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından
hazırlanan 3 Şubat 1994 tarihli Ölü Muayene ve Otopsi Tutanağı ile
4 Şubat 1994 tarihli Olay Yeri Tespit Tutanağı'nın yanı sıra Elazığ
8. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından kaleme alınan 22
Şubat 1994 tarihli Kovuşturmaya Gerek Yoktur belgelerini inceleyen
Adli Tıp, hazırladığı 'Adli Muayene Raporu'nda skandal boyutlardaki
çelişki ve eksikliklere dikkat çekerek Çillioğlu için 'intihar
etti' denemeyeceği tespitini yaptı.
BİTLİS PAŞA EKİBİNDEYDİ
Dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in uçağı 17
Şubat 1993'te Diyarbakır'a giderken düştü. Kazım Çillioğlu,
normalde Eşref Paşa ile aynı uçakta Diyarbakır'a gidecekti. 15
Şubat'ta Diyarbakır'da olması gerektiğini söyleyip uçakla değil
kendi imkânlarıyla gitmişti. Çillioğlu, programını değiştirip iki
gün önce Diyarbakır'a gitmeseydi o uçakta olacaktı. 93'te Çillioğlu
bir başka kazadan daha şans eseri kurtulmuştu. Helikopterle bir
göreve gidecek olan Çillioğlu, son anda vazgeçip yerine
yardımcısını gönderdi. Helikopter düştü ve yardımcısı şehit oldu.
Kısa bir süre sonra tayini 1993 yılı Nisan ayında Tunceli'ye çıktı.
3 Şubat 1994'te de ölüm haberi geldi.