Ve o ağaç kesen CHP'li başkan konuştu
Abone olYALOVA Belediye Başkanı CHP’li Vefa Salman, köprülü kavşak yapımı için ağaçların kesilmesi nedeniyle yapılan eleştirilere yanıt verdi.
Ağaçların kesilmesinden dolayı çok üzgün olduğunu belirten
Salman, "Canım yanarak da olsa, içim acıyarak da olsa bu
kararı almak zorunda kaldım. O ağaçlar alışveriş merkezi yapılmak
için kesilmedi, termik santral yapmak için kesilmedi. Orada insan
hayatı söz konusu. Ağaç mı insan hayatı mı dediğiniz zaman, ben bin
kere, milyon kere, trilyon kere insan hayatı derim"
dedi.
Dağıstan’a yaptığı 5 günlük geziden dönen Vefa Salman, makamında
düzenlediği basın toplantısında, Tonami Meydanı’nda Karayolları
tarafından yapılacak Köprülü Kavşak Projesi için ağaçların
kesilmesiyle ilgili tepkileri değerlendirdi. Gezide olduğu için
çıkan haberleri çok yakından takip edemediğini belirten Salman,
"Elbetteki ağaçların kesilmesinden dolayı mutlu değilim. Son derece
üzgünüm. Bu çok zor bir karardı ve bu kararı almak çok kolay
olmadı. Asla kolay olmadığını biliyordum. Canım yanarak da olsa,
içim acıyarak da olsa bu kararı almak zorunda kaldım. O ağaçlar
alışveriş merkezi yapılmak için kesilmedi, termik santral yapmak
için kesilmedi. Belediyeye ya da özel bir şahsa rant sağlamak için
o ağaçlar kesilmedi. Orada insan hayatı söz konusu. Birinci öncelik
buydu. İkinci öncelikse kamu menfaatiydi. Ağaç mı insan hayatı mı
dediğiniz zaman ben bin kere milyon kere trilyon kere insan hayatı
derim" dedi.
"İNSAN CANINI TERCİH ETMEK DURUMUNDAYIM"
Salman, ateşin düştüğü yeri yaktığını bir can gittiğinde insanın
içinin her gün nasıl yandığını en iyi bilenlerden biri olduğunu da
ifade ederek, şöyle devam etti:
"Ağaç kesilir dikilir ama bir insan bir can gidince, yerine
yenisini koyma şansınız yok. O kavşak yıllardan beri kaza
potansiyellinin en yüksek olduğu noktalardan bir tanesidir. Sadece
3,5 yıllık süreçte bin 68 kişi yaralanıyor, 17 kişi de hayatını
kaybediyor. Bir kişi için hiç kimse kusura bakmasın karar
aşamasına, yol ayrımına gelindiğinde, insanın lehine milyon tane de
trilyon tane de ağacı bir tane insan canını tercih etmek
durumundayım, insan olarak, sonra bu kenti yöneten bir yönetici
olarak."
Türkiye’de ve Yalova’da ilk defa ağaç kesildi havası yaratılmaya
çalışıldığını savunan Salman, "Gerçekten buna da içerledim ve
üzüldüm. Kent hafızası kuvvetli insanlardan biri olduğumu
düşünüyorum. Geriye dönüp baktığımda 1999 depremi sonrası bu kalıcı
konutlar yapılırken binlerce meyve ağacının kesildiğini yakından
biliyorum. Tersane bölgesinde tarım alanını sanayi bölgesine
çevirdiler. Benim partim bas bas bağırdı sanayi alanına
döndürmeyin. Orada kesilen kivi ağaçlarını da unutmadım.
İstanbul-Bursa-İzmir otoyolu için 30 kilometre ilerde Gemlik
Umurbey altında yüzlerce zeytin ağacı kesildi. Orada kaç tane ağaç
kesildiğinden Türkiye ne kadar haberdar" dedi.
"ÜZERİMDE SÖZLÜ VE YAZILI BASKIDA
BULUNDULAR"
Salman, bu sürecin "ben yaptım oldu" mantığıyla gelişmediğini, iki
yıllık bir geçmişi bulunduğunu belirtti. Bu zaman içersinde bütün
yazışmaların yapılıp araştırmaların gerçekleştirilmesinden sonra
sökülebilecek ağaçların söküldüğünü belirten Salman, "30 santim
üzerinde bir ağaca sökecek teknoloji Türkiye’de yok. Karayolları
ısrarla valilik kanalıyla, iktidar milletvekili kanalıyla bir an
önce yapılması için üzerimde yazılı ve sözlü baskıda bulundular.
Ben de buna daha fazla ’dur’ diyemezdim. Çünkü burada insan hayatı
söz konusu. Devlet Hastanesi orada biliyorsunuz. Kışın günde 50
civarı, yazın 90 civarı ambulans geçiyor. 11 aylık süreçte 18 bin
vaka var. Kentin o yanından bu yanına gidecek. O bağıran çağıran
arkadaşlara soruyorum. Bir ambulans içinde yakınlarını hastaneye
yetiştirmek için o aracı aşağıya inip itmeleri kaç sefer yaşandı. O
trafiği açmak için ambulanstan inip de bağırıp çağırmamak için
kendilerini ne kadar tutabildiler. Buradan İstanbul’a ambulansla
hasta götürürken neredeyse denizin içine girip gemiyi ellerimle
itesim geldi."
DOĞAN HER BEBEK İÇİN BİR ÇAM AĞACI
"Kimin ne kadar canı yanıyorsa, Yalovalılar da benim canım, benim
de canım yanıyor" diyen Salman, ağaç kesilmesinin ilk defa
olmadığını, son defa da olmayacağını, burada önemli olan konunun
insan hayatı ve kamu menfaati olduğunu söyledi. Salman, şöyle devam
etti:
"Ağaç dikmeye geldi mi o bağırıp çağıranlardan bazı
kanallarda konuşanlardan kaç tanesi kaç tane ağaç dikti. Çok merak
ediyorum. Bana sorabilirsiniz ’Ey başkan sen kaç tane diktin’ diye.
50 yaşındayım. Yaşımın en az iki katı kadar ağaç diktim. Bu sürecin
takipçisi olacağız. Ama amaç adına da geri durmayacağız. Her doğan
bebeğin evine Yalova Belediyesi’nden benim adıma bir tane çam ağacı
gidecek. Şu anda bin tane çam ağacı hazır vaziyette bekliyor. Her
yıl 2 bin tane çam ağacı yeni doğan bebeklere ulaştırılacak. Eğer o
aile o çamı dikmiyorsa bizim mahalle evlerimiz kanalıyla İsmetpaşa
Mahallesi’ndeki Yalova Belediyesi’nin ağaçlandırma alanına
dikilecek. O alanının Yalova Dörtyol Ormanı koyarız."
Salman, CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin ağaç dikme
kampanyası başlatmasını takdirle karşıladığını da belirten Salman,
"Bunun için de şu anda Yalova belediyesinde 5 yaşında 4 metre
boyunda bin tane çınar ağacı mevcut . Onları da vatandaşlarımız
talep ederlerse kendilerine de verebiliriz uygun olan yerlere
dikerler" dedi.
"BIÇAK KEMİĞE DAYANDI"
Dörtyol bölgesinde yaşanan sıkıntıyı en çok o bölgede yaşayanların
bildiğine de dikkati çeken Salman, "Yalova 13 mahalle, 3’ü orada. 2
lise var. Yoğun bir trafik akışının olduğu bir lokasyon. Ve o
kavşakla Yalova’ya bağlantısı tek. Nüfusun yüzde 40’ı orada.
Hastaneyi oraya Vefa Salman yapmadı. Adliyeyi de yapmadı.
Dolayısıyla kent ile oranın bağlantısı bir tane o bölge.
Oraya kavşak yapmaktan başka çare kalmadı. Batçık diye bağırdığı
birileri, batçık da olmuyor neden olmuyor. Kimyasal tankerlerin
batçıktan geçmesi yasak. Sonuç olarak konu masaya yatırıldı. Bıçak
kemiğe dayandı. Karar aşamasına gelindi. Üzülerek canım yana yana,
istemeye istemeye mutlu olmasam da ‘kesilecek’ dedim. Bu gizli bir
şey değildi ki. Burada iki yerel gazete manşet yaptı
’kesilecek’ dedi. Yani ben dün karar verdim yarın kesilecek
demedim. Kronolojik bir yazışma sırası var. Hafta hafta ay ay
buraya böyle gelindi. Karar aşamasına geldim. İnsan hayatı, can
dedim, kamu yararı dedim. Üzülerek belki de içimde yüreğimde kalsın
kahrolarak o kararı vermek zorunda kaldım."
"KARAYOLLARI YAZA KADAR YETİŞTİRSİN"
Ortada bir rant olmadığı veya başka amaca hizmet edecek bir proje
olmadığı için rahat olduğunu da kaydeden Salman, "Yoksa böyle bir
karar asla ve asla almazdım. Umarım Karayolları en hızlı bir
şekilde o projeyi orada gerçekleştirir. Her gecikeceği vakada
ambulanslar kaybedilecek hastanda, orada ölecek bir hemşehrimde,
hesabını Karayollarından ben soracağım. O zaman çıkıp basına Vefa
Salman belediye başkanı nasıl bağırıyor görürler. Karayollarının
bundan sonraki görevi şimdiye kadar benden nasıl istiyorlarsa şimdi
ben istiyorum, önümüzdeki yaz mevsimine bu projeyi yetiştirmek
zorundadır. Bana sakın ola ki mevzuat hazretlerini göstermesinler"
dedi.
Basın toplantısında soruları da yanıtlayan Salman, "Bu
kadar büyük tepki bekliyor muydunuz, sizin partinizden tepki
gösterenler oldu. Ak Parti’nin bu süreçte size daha fazla sahip
çıktığını görüyoruz" sorusu üzerine de Salman, "Bu konuda tepki
elbette olacaktır. Demokratik ölçülerdeki tepkiyi elbette saygıyla
karşılarım. Bu kadar büyütülmesinin sebebi siyasidir, olayın o
tarafına girmek istemiyorum. Partideki arkadaşlarımın ise
bilfiil sahibi olmadan fikir sahibi hatasına düştüklerini
düşünüyorum. Keşke gelip bana sorsalardı. Detayı öğrenselerdi. Daha
sağlıklı karar verirlerdi. Ben yaptım oldu mantığı ile alınmış bir
karar değildir. Benim içimi acıtmıştır. Canımı yakmışımdır. Beni
onlardan fazla üzmüştür ama bu iş masa başında bağırmak çağırmakla
oturduğun yerde ahkam kesmekle olmuyor. Makamlar karar alma
aşamasında son noktadır. Makamda oturan kişi de meşgul ettiği
makamın gereğini kendisini oraya getirenlerin canlarını
güvenliklerini huzurlarını korumakla mükelleftir. İnsan hayatı ve
kamu yararı esastır" dedi.
"TEK BAŞIMA YETKİM OLSA BU KARARI ALMAZDIM"
"Bu ağaçların kesilmesi kararını siz mi verdiniz yoksa daha önceden
verilmiş bir kararı mı uyguladınız" soruna da Salman şu yanıtı
verdi:
"Sayın valimiz, bu konuda gazeteye demeç verdi. Yazılar yazıldı en
son 17 Ekim’de il koordinasyon kurulu toplantısında da Yalova
Belediye Başkanlığı’nca bu sorunun giderilmesi kararı çıkıyor. Tek
başına Yalova Belediyesi’nin aldığı bir karar değildir. Böyle bir
karar yetkisi bende olsaydı ben bu kararı almazdım. Açık ve net
söyleyeyim."
Ağaç kesiminin Gezi olaylarıyla ilişkilendirilmesi sorusu üzerine
de Salman, "Gezi olaylarıyla ilişkilendirilmesinin sebebi
siyasi başka bir şey değil. Yoksa gezi olaylarıyla Yalova’daki
köprülü kavşağın uzaktan yakından bir alakası yok. Gezi olaylarında
tepkilerden sonra can kaybı oldu. Ama burada ben size 3,5 yıllık
bilançoyu söyledim toplam kaza sayısı bin 446, bin 68 yaralı 17
tane can gitmiş" dedi.
Bölgede 158 ağacın bulunduğunu, bunlardan 18’inin söküldüğünü,
diğerlerinin ise kesildiğini ifade eden Salman, CHP Genel Başkanı
Kılıçdaroğlu ile görüştünüz mü sorusu üzerine de, "Aramış
beni ama Dağıstan’da biraz bağlantı sorunu yaşıyor o ülke
görüşemedim. Belli bir saatten sonra aramadım. Bu hafta içinde
kendisini bilgilendireceğim. Ama tabii arkadaşlar genel başkanımıza
burayla ilgili dosyayı gönderdiler. Kendisi buradaki yazışmalardan
geçilen aşamalardan bilgi sahibi" dedi