Ve Mesut Yılmaz mahkemede..
Abone olİstanbul Adliyesi'ne gergin bir surat ifadesiyle gelen Mesut mahkeme salonuna girdi, ifade veriyor..
Eski Başbakan Mesut Yılmaz, Türkbank davası kapsamında ifade
vermek üzere sabah saatlerinde İstanbul Adliyesi'ne geldi. Türkbank
ihalesine fesat karıştırmak suçundan aralarında Korkmaz Yiğit,
Hayyam Garipoğlu ve Erol Evcil'in de bulunduğu 10 kişinin
yargılandığı davanın görülmesine İstanbul Adliyesi'nde devam
edildi. Davanın önceki celsesinde talimatla ifadesi alınması
kararlaştırılan eski Başbakan Mesut Yılmaz, bu nedenle sabah
saatlerinde İstanbul Adliyesi'ne geldi. Mesut Yılmaz'ın işadamı
kardeşi Turgut Yılmaz duruşmaya izleyici olarak katıldı. Korkmaz
Yiğit'in de hazır bulunduğu İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki
duruşmada ifade veren Mesut Yılmaz, ''Sanıkları kısmen tanırım.
Dava konusuyla ilgili bütün bildiklerimi Meclis Araştırma ve
Soruşturma Komisyonları'nda açıkladım. Bildiğim kadarıyla hepsi de
dosyada mevcuttur. Bunlara ek olarak söyleyecek bir şeyim yok.
Sorularınız olursa yanıtlarım'' dedi. Daha sonra söz alan Korkmaz
Yiğit'in vekili Köksal Bayraktar, ''Mesut Yılmaz bu olayla ilgili
Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı açıklamada, 'görevi kötüye
kullanmak' gibi bir durum olmadığını ve ihaleye fesat
karıştırılmasının söz konusu olmadığını söylemiştir. Aynı konuyu
mahkeme huzurunda da söyleyecek mi?'' şeklinde bir soru yöneltti.
Bunun üzerine mahkeme başkanı Mesut Yılmaz'a, ihaleye fesat
karıştırılması hususunda bilgisi olup olmadığını sordu. Yılmaz da,
''Meclis Genel Kurulu'nda yaptığım konuşmamda, ihaleden sorumlu
olan TMSF Başkanlığı dönemimde, ihaleye fesat karıştırılmasının
engellenmesi için bütün tedbirlerin alınmış olduğunu söyledim.
Ancak bunların geri planında bir şey olmuşsa benim bilgim
dışındadır. Benim kanaatime göre, zaten ihale edilen değer fesat
olmadığının da göstergesidir. Ayrıca ihale televizyonlarda canlı
olarak yapılmıştır. İhaleye verilen fiyat teklifleri fesat
karıştırılmadığının kanıtıdır'' açıklamasında bulundu. Tekrar söz
alan mahkeme başkanı Yılmaz'a, ''25.05.2000 tarihli oturumda,
'Meclis soruşturması sırasında Alaatin Çakıcı'nın Korkmaz Yiğit
lehine çeşitli kişilere çeşitli defalar baskıda bulunduğuna ilişkin
bilgim var' demişsiniz. Bu konudaki bilgilerin ne olduğun ve
nereden aldığınız söyler misiniz?'' sorusunu yöneltti. Yılmaz,
''Zaman zaman Emniyet'ten ve MİT'ten Başbakan olmam nedeniyle
verilen bilgilerde, Alaattin Çakıcı'nın bu ihaleyle ilgili olarak
bazı telefon görüşmeleri yaptığı bildirildi. Fakat Korkmaz Yiğit bu
konuda benimle yaptığı görüşmelerde bu şahsın kendisi lehine yapmış
olduğu müdahale ve baskılarının kendi adına bir tuzak olduğunu
söyledi. Yiğit, bana bu beyanlara itibar edilmesi gerektiğini, en
iyi teklifi verdiğini, mali durumunun da iyi olduğunu ifade etti.
İhaleye katılan diğer kişilerle benim ve hazinenin yaptığı
görüşmelerde, kendilerine bu yönde herhangi bir baskı ya da
müdahale olmadığını söylediler. Bana gelen bilgiler sadece Hayyam
Garipoğlu ile Alaatin Çakıcı'nın telefon görüşmelerini içeriyordu.
Veya Garipoğlu'nun katılmasıyla ilgiliydi. Ancak Garipoğlu bu
ihaleye katılmamıştır'' dedi. Cumhuriyet Savcısı da, ''Hayyam
Garipoğlu ihaleye katılmadı mı yoksa katılamadı mı?'' sorusuna
karşılık Yılmaz, ''Katılması uygun görülen 5 firma arasında yoktu''
diye konuştu. Hayyam Garipoğlu'nun avukatının ''Hayyam Garipoğlu
ihaleye katılmıştı'' demesi üzerine Mesut Yılmaz, ''Katılmış
olabilir. Ancak ihaleye Korkmaz Yiğit'ten sonra en yüksek değeri
veren ikinci ve üçüncü firma, kendilerine yönelik hiç bir baskı
yapılmadığını söylediler. Hayyam Garipoğlu'nun bu ihaleye
katılmasını önlemek için herhangi bir baskı yapıldığı bilgisine
sahip değilim'' şeklinde sözlerini tamamladı. Tanık olarak dinlenen
Mesut Yılmaz, daha sonra korumalarıyla birlikte geldiği İstanbul
Adliyesi'nden yine korumalarıyla ayrıldı. Mahkeme heyeti, dosyadaki
eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.