Ve İsrail Türkiye'ye boyun eğiyor
Abone olİsrail, 9 kişinin hayatını kaybettiği Mavi Marmara baskınıyla ilgili Türkiye’nin özür ısrarına boyun eğiyor.
İsrail, 9 kişinin hayatını kaybettiği Mavi Marmara
baskınıyla ilgili Türkiye’nin özür ısrarına boyun eğiyor. İsrail
kabinesinde özür dilenmesine karşı çıkan iki isim azınlıkta kaldı.
Başbakan Netanyahu da özür dilenmesinden yana tavır koydu. Tüm
işaretler 27 Temmuz’dan önce İsrail’den özür geleceği
yönünde.
Geçen yılın Mayıs ayında gerçekleşen Mavi Marmara baskınından sonra
Türkiye’nin İsrail ile donan diplomatik ilişkileri yeniden
canlandırmak için şartları açıktı: Ölenlerin yakınlarına tazminat
ödenmesi ve baskın nedeniyle özür dilenmesi...
İsrail tazminat konusunda hiçbir sorun çıkarmadı ancak özür
konusunda taviz vermez bir tutum takındı. BM’nin
27 Temmuz’da açıklanması beklenen Mavi Marmara raporu ile
Başbakan Erdoğan’ın “Gazze’ye
gideceğim” çıkışı İsrail için alarm zilleri çalmasına
sebep oldu. İsrail kabinesinde daha önce sert bir dille
“özür olmayacak” diyen isimler bir bir çark etmeye
başladı.
BM komisyonunda Türkiye’yi temsilen bulunan Özdem
Sanberk dün İsrail’in Haaretz gazetesine,
27 Temmuz tarihini işaret ederek “Bu İsrail’in son
şansı” mesajını verdi. Aynı gazeteye konuşan Başbakanlık
Başmüşaviri İbrahim Kalın da, İsrail tarafındaki
tereddütleri gidermesi için Erdoğan tarafından
teşvik edildiğini belirterek, “Türkiye, İsrail ile
ilişkileri kapsamlı bir şekilde normalleştirmek niyetindedir. Ama
İsrail de Türkiye’de neler olup bittiğini anlamalı. Dostlar
hataları için özür diler” dedi.
Şimdi ise, Temmuz’un başında ABD’de
gerçekleştirilen ve Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkileri
düzeltmeye yetmeyen görüşmelerden sonra gözler bu hafta sonu New
York’ta iki ülke diplomatlarının yapacakları ikinci tur
görüşmelerine çevrildi.
Haaretz gazetesine göre Tel Aviv ile
Ankara 2 hafta önce uzlaşmaya çok yaklaştı. Ortaya konulan metinde
“özür” kelimesi geçiyordu.
Erdoğan‘ın onayını alan metne
Netanyahu da onay vermek istedi ancak kabinesinden
Dışişleri Bakanı Lieberman ve Başbakan Yardımcısı
Moshe Yalon’un şiddetli itirazı nedeniyle geri
adım atmak zorunda kaldı.
Fakat, tarihin yaklaşması ve Erdoğan’ın Gazze
çıkışı sonrasında hava İsrail tarafında değişti. Savunma Bakanlığı,
Genelkurmay Başkanlığı, Adalet Bakanlığı, İsrail Başsavcılığı ve
Ulusal Güvenlik Konseyi özür dilenmesinden yana net bir tavır
ortaya koydu. Kabinesinden güçlü bir destek alan Başbakan
Netanyahu da özre onay verdi.
İsrail ordu radyosu da dün Netanyahu’nun
Türkiye’den özür dilenmesine hazır olabileceğini bildirdi. Ordu
radyosu, Başbakan’ın yakın çevresine atfen verdiği
haberinde, “hafif bir özür” nitelemesini kullandı.
İsrailli hukukçuların Başbakan’ı özür dilenmesi durumunda baskına
katılan askerlerin BM raporundan dolayı
yargılanmasının önünün kapanacağını söyleyen raporunun ikna ettiği
belirtildi.
Talepler olursa iyileşme olur
Ancak, Başbakan Başmüşaviri İbrahim Kalın, Anadolu
Ajansı’na verdiği demeçte, şöyle dedi: “O alıntıların
neredeyse tamamı gazetenin kendi yazdığı ve bana atfettiği
ifadeler. Özetle bizim söylediğimiz şu: Türkiye’nin bilinen
talepleri karşılanmadığı sürece Türkiye-İsrail ilişkilerinde
herhangi bir iyileşme gerçekleşmeyecek. İlişkilerde bir iyileşmenin
olması, Türkiye’nin bu taleplerinin karşılanmasına
bağlıdır.”
Musevi lobisi yumuşadı
AK Parti ile ilişkileri gergin olan farklı
ABD Musevi Örgütleri Vatan’ın konuyla ilgili
sorularını cevaplarken, geçen yıllardan farklı olarak ağız birliği
etmişçesine Ankara’ya ve Başbakan’a zeytin dalı uzatmaları dikkat
çekti. ABD Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray ile
de temasa geçen Vatan’ın ısrarlı sorularına rağmen
her iki kurumun da yorum yapmaktan çekinmesi, meselenin
hassasiyetine bağlandı.
Amerikan Jewish Community Executive Direktörü David
Harris: İlişkilerin iyileşmesinden başka daha çok bir şey
isteyemeyiz. Arab Baharı, Suriye ve Libya’daki
gelişmeler, bölgedeki istikrarın liderliğini yapan bu iki ülkenin
değerini tekrar gösterdi. Üzerinde çalışılan anlaşmada iki tarafın
da tatmin olacağı bir çözümün ulaşılmaya çalışıldığını
sanıyorum.
2005 yılında Başbakan Erdoğan’a üstün cesaret
ödülünü New York’da bizzat takdim eden, İnkar ve İftiraya Karşı
Birlik Ulusal Direktörü Abharam Foxman: İlişkilere
bakışım iyimser. İyi insanlar iyi şeyler yaparlar.
Başbakan’ın iyi bir insan olduğunu biliyorum. Ve
bir iyimser olarak iyi ilişkilerin her iki ülke için de iyi
olacağını düşünüyorum. Şimdi seçimler bittiğine göre ilişkileri
yeniden inşa etme zamanı.
Ak Parti’ye en sert muhalefeti yapan
AIPAC’in basın sözcüsü Ari
Goldberg: Geçen yıllardaki çirkin gelişmeleri arkamızda
bırakmanın ve İlişkileri ileri götürmenin zamanı.
İsrail yanlısı ve ABD’deki Cumhuriyetçilere
yakınlığı bilinen Heritage
Foundation’dan Türkiye uzmanı Ariel
Cohen: İsrail’in Mavi Marmara müdahelesindeki performansı
başarısızdı. Hem istihbarat hem de karar verme noktalarında hata
yapıldı.
İKİ İNATÇI İSİM HALA DİRENİYOR
İsrail kabinesinde özüre itiraz eden iki isim var: Aşırı Sağcı
Dışişleri Bakanı Lieberman ve Başbakan Yardımcısı
Ya’lon. Lieberman, “Asıl özür dilemesi
gereken Türkiye” görüşünü savunurken
Ya’lon ise, “Özüre hazır değiliz”
diyor.