Ve Gökçek son siyasi kararını açıkladı!

H.Kübra KOCAOĞLU
İNTERNETHABER

O Twitter'a gireli daha bir hafta bile olmadı ama neredeyse Twitter'ın altını üstüne getirdi. 24 saat içinde 380 twit attı, 4 günde 17 bine yakın takipçiye ulaştı. Daha attığı ilk twitlerde "avukatım da gelen mesajları takip ediyor" diyerek Twitter aleminin en çok konuşulan, tartışılan ismi olmayı başardı. Kimden bahsettiğimi anlaşsınızdır. Evet, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, namı diğer @06melihgokcek'ten bahsediyorum.

Melih Gökçek Twitter'i salladığı gibi bir ilke de imza attı. 5. günde takipçileriyle düzenlediği yemekte biraraya geldi. 48 kişinin davetli olduğu yemeğe 30 kadar twitçi katıldı. Oldukça renkli geçen yemekte Melih Gökçek'le Twit-ül Havadis için kısa bir söyleşi yaptım. Dilerseniz önce yemekten izlenimlerle başlayalım ardından da Melih Gökçek'in Twitter'la ilgili verdiği ilginç cevaplara geçelim...

İLK KEZ TWİTÇİLERİ AĞIRLADI!

Yemek Ankara Gençlik Parkı'nın içinde yeni restore edilen Kabul binasında gerçekleşti. Gökçek'in buranın yeni haliyle ağırladığı ilk konuklar da Twitter arkadaşları oldu. Binanın yeni haline tüm twitçiler bayıldı. Yemek sonrası yapılan bina gezisinde, nereyse her köşede fotoğraf çekildi misafirler.

Ankara dışından katılım oldukça fazlaydı. Sakarya'dan 3 üniversite öğrencisi hem de ev arkadaşı olan gençler vardı mesela. İstanbul'dan Gökçek'in yemek jestine finalleri olmasına rağmen çıkıp gelerek jest yapan üniversite öğrencisi yanında İstanbul'dan gelen başka twitçiler de vardı. Misafirlerin çoğu genç ve üniversite öğrencisiydi. Neredeyse masadaki herkes tek tek sorularını yöneltti Gökçek'e. O da hepsine cevap verdi.

Sorular genelde ulaşım sorunu üzerineydi. Ankara'nın bir türlü bitmeyen metroları, Armada'nın karşısında senelerdir duran o devasa demir yığını, Beytepe Kampüsü'nde otobüs çilesi çeken öğrencilerin durumu, Gökçek'e ait olduğu iddia edilen alışveriş merkezleri ve Gökçek'in siyasetteki hedefi gibi daha bir çok konu...

Gökçek bazı sorunları dinledikten sonra hemen orada yetkili birimleri arayarak şikayetleri iletti ve en azından bu konularda twitçilerin içlerini de rahatlatmış oldu.

İstanbul'dan gelen bir misafirin "Lütfen Kadir Topbaş'a da Twitter'a girmesini söyler misiniz?" ricasına Gökçek'in cevabı "Bu biraz da merak işi" oldu.

BİR TEK İNTERNETHABER VARDI

Yemek basına kapalı yapıldı. Bir ara içeri girmek isteyen gazetecilerin ısrarı üzerine Gökçek, twitçilere "Siz isterseniz içeri alacağım, istemezseniz almayacağım. Oylayalım mı?" dedi. Yapılan oylama sonucu bir tane el kalkmayınca basın içeri alınmadı. Tabi o arada ben de içeride bulunan tek gazeteci olmanın haklı gururunu yaşamadım dersem yalan olur:))

Gökçek bir ara twitter'da zaman zaman onun yerine yazan danışmanını misafirlerine tanıştırdı "Hani Twitçilerin atın dediği danışman var ya işte o Onur Bey" diyerek.

GÖKÇEK'TEN TWİTÇİLERE SÜRPRİZ

Yemeğe katılan Twitter kullanıcılarının çoğu "buraya gelene kadar gerçek olduğuna inanmamıştık, bu kadar ilgi, alaka beklemiyorduk" dediler. Yemek sonrası Gökçek herkesle tek tek fotoğraf çektirdi. Bir de sürpriz yapmıştı twitçilere. Üzerinde Twitter Hatırası yazan bir fon hazırlatmış. Fotoğraflar onun önünde çekildi. Son olarak da davetli olan herkese birer Safahat ve Bir Zamanlar Ankara isimli kitapları imzalayarak hediye etti.

Sonuçta Melih Gökçek belki bir ilke daha imza atmanın ve Twitter'da mesajlarına cevap yazdığı insanlardan bazılarıyla yüz yüze iletişimde bulunmanın güzelliğini yaşarken, bu yemek; gelen davetliler için ömür boyu anlatacakları hoş bir anı olarak tarihe geçti. Twitter'da belki de bundan sonra bu tür buluşmaların arkası gelecek ama hissettiğim o ki bu davet katılanlar için asla unutulmayacak...

TWİTTER'A NEDEN GİRDİ?
GÖKÇEK'İ KİMLER KISKANIYOR?
NEDEN HEMEN AVUKAT UYARISI YAPTI?

[PAGE]

Gelelim Melih Gökçek'in Twitter hakkındaki yorumlarına... "Neden Twitter" diyerek sorularımıza başladık. Listesindeki 4 isimden biri olan @ertanaydin'la yaptığı bir konuşma sonrasında " Tamam aç bir hesap bana da" diyerek Twitter'a üye olmuş Gökçek. Sonrasını kendinden dinleyelim...

"Twitter'in bu kadar keyifli bir yer olacağını ve böyle muazzam bir iletişimin çok kolaylıkla kurulabileceği bir yer olduğunu hiç tahmin etmiyordum. Ertan dediki "Başkanım senin twitter'a girmen lazım" Enine boyuna anlattı. Tamam dedim "aç şurdan bana bi Twitter hesabı". Öyle başladım, zaten giriş o giriş. İlk günkü acemiliklerimi gördünüz. Bu işler anadan doğma öğrenilmiyor zaman içinde öğreniliyor.

Her yiğidin bir yoğurt yeyişi var diye bir atasözü var. Benim de kendime göre bir yoğurt yeyişim var. Düşündüm "ben burda neler yapabilirim?" diye. Ve her gün geliştiriyorum. Bak göreceksiniz çok orjinal tekniklerle karşılaşacaksınız. Ve Twitter'ı böyle kullanmaya başlayınca muadillerimde beni kıskanmaya başladı.

ADAMLARIN PABUCU DAMA ATILDI

Niye kıskanıyorlar?

Baktım listelere bir kere son 5 günün taştışmasız birincisi benim. Adamların pabucu dama atıldı. Dün itibariyle tıklanma açısından 27. sıraya geldim. 4 günde 74 bine ulaşmışız. İki sıra üstümde Kılıçdaroğlu var. Bugün de onu geçeriz. Onu geçtiğimiz zaman siz keyfe bakın.

Ben iddia ediyorum bu Twitter'ı ben çok değişik kullanacağım. Hem sizlerle sohbet ediyorum hem kendimi geliştiriyorum. 74 bin kişi şurda veya burda beni yakaladı, bana mesaj attı. Mesela çok enteresan, ben çıkıp gazetecilere Fatih Tekke'yi transfer meselesini normal söylesem yazmazlar. Ama şimdi bütün internet siteleri "Melih Gökçek Twitter'dan açıkladı" diye yazıyor. Sonra mesela, rahmetli olmuştu Sarıgül'ün babası, televizyonlardan önce ben verdim Twitter'da haberi. Bunlar Twitter'ın imkanları.

MESAİ SAATİ DIŞINDA GİRİYORUM. KİME NE?

Twitter'da bu kadar vakit geçirdiğiniz için eleştiriler de alıyorsunuz. Bunlara ne diyeceksiniz?

Bana diyorlarki "yav arkadaş böyle gece 3'e, 4'e kadar niye yazıyorsun?" felan. Ben mesai saatleri içinde bunu yapmıyorum. Mesai saati haricinde ben istediğimi yaparım. Kime ne? Arkadaşlara söyledim zaten Allah izin verirse 100 bine çıkıncaya kadar ben bu işe 3 saatte devam ederim 4 saatte. Ama heralde 4 günde 17 bine çıkan Twitter tarihinde bir tek ben varım. Yalnız bu kitlenme işi kötü. Limitiniz doldu diyor, çok çabuk doluyor. Yetmiyor.

Uyumaya vakit bulabiliyor musunuz?

Dün mesela sabah 5'te yatıp 11'de kalktım. Bazen gözümü açamadığım oluyor:) Öğle arasında yarım saat, bir saat uyumak bana yetiyor. O zaman 11, 12 saat ayakta durabiliyorum.

Yeni bir yöntem geliştirdiniz Twitter'da. Çok hızlı cevap yazmanın yöntemini bulduğunuzu yazdınız. Nedir bu yöntem?

Dün başka bir rekor kırdım, inanılmaz şekilde hızlı cevap verdim. Ama yöntemimi söylemem, herkesin bir sırrı var.

Eşiniz de twitter kullanıyor mu?

Hayır kullanmıyor. Hele ben kullanığım için daha ebedi kullanmaz:) Aslında lezzetini alsa o da girer. Belki kandırırım zamanla belli olmaz. Mesela ben siyasete ilk girdiğim de ilgilenmiyordu siyasetlefakat zamanla baktı ki olacak gibi değil. "Benim de bu işin ucundan tutmam lazım" dedi. Şimdi sosyal faaliyetleri beni 5'e, 10'a katlar.

SEVİYORUM TWİTTER'I

Biz sizi Twitter'da hep böyle aktif görecek miyiz?

Göreceksiniz inşallah. Seviyorum Twitter'ı kesinlikle devam etmeye niyetim var. Hep göreceksin ve Twitter'a bambaşka yenilikleri Melih Gökçek getirecek bunu da göreceksiniz.

Twitter'ın başında sizin olmadığınız, başkalarına yazdırdığını gibi söylentiler var. Aslı var mı bunların?

Hepsini ben yazıyorum. Bana telefon numarası gönderiyorlar inanmayanlar. Bizzat arıyorum onları. Sabahın 5'inde aradıklarım oldu. Aramasam zaten ertesi gün söz verdin de aramadın diye altını üstüne getirirler Twitter'ın.

Takip ettiğiniz 3 ismin haricinde, ne yazmış diye merak edip baktığınız isimler var mı?

Bazen şu şöyle demiş, bu böyle demiş diye yazdıklarında ne yazmışlar diye baktığım oluyor. Fakat geçmişi bulmak mümkün değil. Zaten ben bir twit yazıp gönderene kadar mübalağa etmiyorum 20 ile 30 arası mesaj geliyor. Aşağıda kimlerin mesajı kalmışsa onlar gidiyor gümbürtüye. En üstte kalanlardan seçiyorum bir tanesini ona cevap veriyorum. Hepsine cevap vermek istiyorum ama mümkün değil. Çok yoğun mesaj geliyor.

BENİ SEVMEYENLER DE TAKİP EDİYOR

Bu kadar ilgi görmek nasıl bir duygu? Sizin bu yoğunlukta Twitter'da olmanız bazılarını rahatsız etti, sizce neden?

Çok güzel bir duygu. Bazıları var çok uzun zamandır Twitter'da. Belli bir takipçi sayısına ulaşmış. Siz giriyorsunuz ve dört günde onları geçiriyorsunuz. Rahatsız olmaları gayet doğal. Sadece sevenler değil sevmeyenler de takip ediyor beni. Mesela ters bir şey yazıyorlar, "hoşuna gitmiyorsa girme" diyorum, bu defa inadına giriyor. Girmemesi mümkün değil. O bloklayacağım diyenler felan hikaye, bloklayacaksan bloklarsın, niye bana söylüyorsun.

TWİTTER İSMİNİ HANGİ SOKAĞA KOYACAK?

Twitter isminin bir sokağa ya da caddeye verilmesi önerisini oldukça ciddiye aldınız. böyle bir niyetiniz var mı?

Bana bunu teklif ettiler, olabilir dedim. Neresi olsun diye öneri istedim ama pek öneri getiren olmadı. En son birisi Gökkuşağı projesini yaptığımız sokağı önerdi. Milli Kütüphane'nin önü. Orası olabilir diye düşünüyorum. Ücretsiz internet sağlanabilir orada gençler için. Bilsemki alaka görecek o şekilde değerlendirebiliriz.

NEDEN HEMEN AVUKAT UYARISI YAPTI?

Siz Twitter'a girer girmez avukatınızın da takip ettiğini ve hakaret olduğunda dava açacağını söylediniz? Bunu neden yaptınız?

İlk mesajları görseniz, afedersiniz sin kaflı tabir ederler, öyle küfürler geldi. Bu olur mu? Hakkın yok ki öyle sövmeye. Çok ağır küfürler geldi. Tamam beni sevme, tenkit et. Yüzlerce binlerce tenkit mesajı geliyor. En cevap verilmez suallere cevap veriyorum. Beni sevmeyebilir ama bu ona hakaret etme, küfür etme hakkı vermez.

Avukatınız gerçekten gelen bütün twitleri inceliyor mu?

Tabiki, hepsini tek tek inceliyor ve açıyor dava. Zeynep isminde genç bir avukat kendisi. İlk 3'den sonra yavaş yavaş kesiliyor bu küfür ve hakaretler. Dün hiç görmedim nerdeyse. Fikir ortamında her şeyi söyleyebilirsiniz ama hakaret olmaz. Mesela ben takılıyorum Kılıçdaroğlu'na o da bana takılsın.

YEMEĞİN PARASINI BİLE SORUYORLAR!

Twitter'da "bu yemek organizasyonunun parasını sen mi vereceksin yoksa belediye mi karşılayacak?" diye sorular geldi size. Bununla ilgili ne diyeceksiniz?

Bunu bile soruyorlar. Belediye verse n'olur ben versem n'olur? Buraya gelen insanlar benim özel seçmenim değil, partilim değil, bir parti toplantısı değil. Twitter'dan herkes toplanmış gelmiş ki parasını ben veriyorum. Ben buranın parasını belediyeye yüklemiyorum ama bu bir sual mı Allahaşkına?

MAL VARLIĞIYLA İLGİLİ İDDİALARA NE DEDİ?
ULUCANLAR MÜZESİNE NEDEN KARŞI?

[PAGE]

Bunlar Melih Gökçek'in Twitter'la ilgili verdiği cevaplardı. Bir de merak edilen bazı konularda davetlilerin de sorduğu sorular var. Gökçek yine kendine has üslubuyla cevaplar verdi. Sonuçta oldukça ilginç açıklamalar ortaya çıktı. İşte onlardan bazıları...

HEDEF BİR DÖNEM DAHA BAŞKANLIK

Davetlilerden bir gencin "Biz sizi başka siyasi mecralarda da görmek istiyoruz, özellikle de Meclis'te görmek istiyoruz" sözleri üzerine Gökçek bu konudaki kesin kararını açıkladı. "Ben bir dönem daha Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıp ondan sonra da çekilmeyi düşünüyorum" diyen Melih Gökçek, milletvekili olduğu zamanlarda sıkıldığını, çok daha aktif işlerin kendisine göre olduğunu Twitçilerle paylaştı.

ULUCANLAR MÜZESİNE KARŞIYIM

Ulucanlar Cezaevi'nin bir kısmının müze yapılmasıyla ilgili gelen bir soruya Gökçek'in cevabı: "Bana belki kızacaklar ama Ulucanlar Cezaevi'nin müze olmasına karşıyım. İşin acite edilmesini hoş bulmuyorum. Acıları tazelemenin bir anlamı yok".

MOGAN BİLE BİZİM AİLENİNMİŞ!

Mal varlığıyla ilgili hakkında çıkan iddialara ise Gökçek'in cevabı oldukça sert oldu.

" İnanılmaz iftiralar atıldı. Karalama kampanyaları yapıldı. İddialara göre Şangay'da limanım var, Dubai'de otelim var, Ankara'daki tırların hepsi büyük oğlumun, sulama tankerlerinin hepsi küçük oğlumun. Hatta MOGAN bile bizim. Harfleri birleştirince bizim ailenin ismi çıkıyormuş. Bunlar akıl almaz şeyler.

Twitter bir anlamda bu iftiralara cevap vermek için iyi bir fırsat. Dikkat ederseniz genelde bu tarz sorular da geliyor ve ben hepsine cevap vermeye çalışıyorum. Fakat orada kısıtlı kalıyor yazdıklarınız. Kendi web sitemde gelen bu tür sorulara cevap vereceğim. Twitter'dan da link vereceğim ki halkımız oraya girip okusun.

KIZILIRMAK'I ANKARA'NIN İÇİNDEN GEÇİRECEKTİM!



Gökçek yeni projeleriyle ilgili de konuştu. Belediye başkanlığına ilk zamanlarda biraz da acemilikle Kızılırmak'ı Ankara'nın içinden geçirmeyi düşündüğünü söyleyen Gökçek "sonra inceledik ki bu mümkün değil. Ama bu tarz bir şey yapacağım. Fakat nereye ve ne zaman olduğunu söylemem. Söyleyince hemen yürütmeyi durdurma kararı alıyorlar". diyerek esprili bir cevap verdi.

ANKARALI'LAR İÇİN MÜJDE!

Ankara'nın bir türlü metro projeleriyle ilgili gelen yoğun sorulara Gökçek, Şubat ayında bu projenin Ulaştırma Bakanlığı'na verileceğini söyledi. Seçimlerden önce de önce Sincan ve Keçiören ardından da Çayyolu metrolarının hizmete açılacağını ekledi.

Üniversite öğrencilerinin ego biletiyle ilgili sordukları bir soru üzerine ise yakında Ankara'da "Akıllı durak akıllı bilet" sistemine geçileceği müjdesini verdi.

http://twitter.com/HtcKubra
Facebook Hatice Kübra
Twitter İnternethaber
Facebook İnternethaber