Ve Filistin lideri Yaser Arafat öldü
Abone olFilistin'in efsane lideri Yaser Arafat, tedavi gördüğü Fransa'da bu sabah yaşamını yitirdi. Filistin bağımsızlık savaşının sembolü olan Arafat, 75 yaşındaydı.
Filistin'in efsane lideri Yaser Arafat, tedavi gördüğü Fransa'da
bu sabah yaşamını yitirdi. Filistin bağımsızlık savaşının sembolü
olan Arafat, 75 yaşındaydı. Filistinli Bakan Saib Erakat, Filistin
lideri Yaser Arafat'ın öldüğünü resmen açıkladı. Erakat,
Ramallah'ta Reuters'a yaptığı açıklamada, “Arafat öldü” ifadesini
kullandı. Arafat'ın yeğeni Nasır El Kidva da, AP'ye yaptığı
açıklamada, Arafat'ın öldüğü doğruladı. AFP'ye göre de, Filistin
yönetimi başkanlığı sekreteri Tayip Abdülrahim, Ramallah'ta
düzenlediği basın toplantısında, Filistin liderinin öldüğünü
açıkladı. FRANSA ARAFAT'IN ÖLÜMÜNÜ DOĞRULADI Fransa Cumhurbaşkanı
Jacques Chirac, Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın Paris'te
hayatını kaybettiğini doğruladı. Chirac, Arafat'ın ölümüne ilişkin
açıklamasını yazılı olarak yaptı. Hastane sözcüsü Christian
Estripeau, bu sabah, Arafat'ın 11 Kasım 2004'te, saat 03.30'da (TSİ
04.30) öldüğünü resmen açıklamıştı. İsrail'in iki yıldır
Ramallah'taki karargahında ablukaya aldığı Arafat'ın sağlığı
sonunda iflas etmişti. Filistin bağımsızlık savaşının sembolü Yaser
Arafat, Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın girişimleriyle Paris'te bir
askeri hastaneye kaldırılmıştı. Bilinç kaybına, derin komaya giren
Arafat, tüm tıbbi müdahalelere rağmen kurtarılamadı. İŞTE ARAFAT'IN
HAYATI 1929 yılında Kudüs'te dünyaya geldi. Babası eski Osmanlı
zabiti Abdülrahman Bey oğluna Muhammed adını verdi. Mısır asıllı
bir tüccar olan babasının işleri nedeniyle 5 yaşına kadar hayatının
büyük bir bölümü Kahire'de geçen Muhammed, annesinin vefatından
sonra Kudüs'e dayısının yanına döndü. Değişik kılıklara girip
İsrail topraklarına baskınlar düzenlerken, Muhammed'in kod adı,
"Ebu Ammar"dı. 1994'te, Nobel Barış Ödülü'nü alırken ise, herkes
onu, Filistin lideri Yaser Arafat olarak tanıyordu. Gençliğinde
neşeli ve enerji dolu olan Arafat için onu tanıyanlar "doğal bir
siyasetçi" ve aynı zamanda bir "işkolik" olduğunu düşünüyorlardı.
Ayrıca lider olma yönündeki tutkusu da dikkat çekiyordu. 19
yaşındayken İsrail devletinin ilanıyla sonuçlanan Arap-Yahudi
çatışmasına katıldı ve 1948 yılında Araplar'ın savaşı kaybetmesi
üzerine Mısır'a geri döndü. Kahire Üniversitesi'nde mühendislik
okuduğu yıllarda Filistin Öğrenciler Birliği'nin lideri seçildi. O
zamanlar uluslararası toplantılarda Filistin sorununun sözcülüğünü
yapmaya başlamıştı. Üniversiteden sonra ise Kahire'ye çalışmaya
gitti. 1958 – El Fetih örgütünü kurdu Arafat 1958 yılında Kuveyt'te
sürgünde bulunan Filistinlilerle beraber El Fetih örgütünü kurdu.
El Fetih daha sonra Filistin Kurtuluş Örgütü ile birlikte en büyük
grubu oluşturacaktı. Arap ülkeleri önceleri Filistinlilerin
bağımsızlık hareketine destek vermediler. Bunun üzerine Filistin
Kurtuluş Örgütü silahlanarak ses getirmek için uçak kaçırma ve
başka bir çok şiddet eyleminde bulundular. 1964 – Arafat Ürdün'e
geçiyor Arafat 1964 yılında Kuveyt'ten ayrıldı ve Ürdün'e geçti. Bu
süreç sonunda El Fetih militanları Ürdün'den İsrail'e baskınlar
düzenlemeye başladılar. 1968 – Arafat FKÖ'nün lideri oldu Arafat
1968 yılında, Filistin Kuruluş Örgütü FKÖ'nün liderliğine seçildi,
ardından El Fetih'i fiilen Filistin Kurtuluş Örgütü'nün merkezine
oturttu. Lider olma konusundaki tutkusu zaman zaman eleştirilse de
Arafat, Filistin sorununu dünya gündemine çıkarmayı başardı. 1974
yılında Birleşmiş Milletler kürsüsüne elinde bir zeytin dalıyla
çıkan Arafat, "Bu dalın elimden düşmesine izin vermeyin" diye
seslendi. 1970 – FKÖ Lübnan'a yerleşti Sürekli bir ülkeden diğerine
sürülen Arafat 1970 yılında Ürdün'den de sınırdışı edildi. Bunun
üzerine Lübnan'a yerleşti ve Filistin Kurtuluş Örgütü mücadelesini
Lübnan üzerinden vermeye başladı. Fakat 1982 yılında İsrail
işgalinin başlaması üzerine Lübnan'dan da ayrılmak zorunda kaldı.
Lübnan'dan sonra Filistin Kurtuluş Örgütü'nün yeni karargah merkezi
Tunus olarak seçildi. Tunus bunun üzerine İsrail'in hava operasyonu
ve ölüm timlerinin hedefi haline geldi. Tüm bu süreç içerisinde
Arafat uçağının Libya Çölü'ne düşmesi üzerine felç geçirdi fakat
daha sonra sağlığına yeniden kavuştu. 1987 yılında Batı Şeria ve
Gazze'de ayaklanmalar başladı. Arafat, Birinci İntifada'yı bütün
gücüyle sahiplendi. Arap dünyası desteğini çekiyor Arafat'ın ilk
Körfez Savaşı'ında Saddam Hüseyin'i desteklemesi Arap dünyasını
küstürdü ve onlardan aldığı maddi manevi tüm desteği kaybetti.
Sonrasında ise Amerikan ve Sovyet liderlerin önderliğinde Madrid'de
bir Orta Doğu barış konferansı toplandığında, masaya oturdu. 1994 –
Filistin topraklarına dönüş Arafat, imzalanan Oslo anlaşmalarıyla
Filistin topraklarına özerklik verildiğinde, 1 Temmuz 1994'te, 27
yıldır giremediği Gazze'ye başkan olarak döndü. 1993 Ekim'inde FKÖ
Merkez Komisyonu'nca yapılan bir oylamayla bu göreve getirilen
Arafat'ın bu unvanı, 1996'da yapılan bir halkoylamasıyla da teyit
edildi. Arafat'ın hedefi her zaman Filistinliler için bağımsızlık
ve kendisi için de devlet başkanlığı oldu. Ama iki hedefine de
ulaşamadı: Sağcı Başbakan Benyamin Netanyahu döneminde duran barış
süreci, bir daha toparlanamadı. Solcu Ehud Barak'ın başbakanlığa
seçilmesi, umutları yeniden canlandırdıysa da, bu da uzun sürmedi:
Muhalefet lideri Ariel Şaron'un Haremüşşerif'e yaptığı tartışmalı
ziyaret, ikinci Filistin intifadasının fitilini ateşledi. İslami
Cihad ve Hamas, her eylemle güç toplamaya başladı. Arafat son
yıllarını Ramallah'taki karargahı Mukata'da hapis hayatı yaşayarak
geçirdi. Bir yandan Filistinliler içinde büyüyen iktidar kavgasına,
diğer yandan İsrail'in sürgün ve suikast tehditlerine meydan okudu.
İktidar mücadelesi Arafat'ın Filistinliler üzerindeki mutlak
kontrolüyle ilgili rahatsızlık son olarak, Filistin Kurtuluş Örgütü
üyesi Ebu Mazen olarak da bilinen Mahmud Abbas'ın başbakanlığı
sırasında bir kez daha su yüzüne çıktı. 2003 yılı Mart ayında,
Filistin parlamentosu (Filistin Yasama Konseyi) başbakanlık
makamının oluşturulmasını onayladı. ABD'nin yaptığı baskı sonucu
Mayıs 2003'te Ebu Mazen başbakan olarak atandı. Başbakan ve aynı
zamanda Filistin Kurtuluş Örgütü'nün genel sekreteri olan Ebu
Mazen, Arafat'tan sonra en üst düzey yetkiliydi. Ebu Mazen, Arafat
ile görüşmeyi reddeden Bush yönetimi tarafından desteklendi. Ebu
Mazen, İsraillilerin de müzakere masasına oturmak isteyebileceği
bir isim olarak düşünüldü. Ancak Arafat, Ebu Mazen'in
başbakanlığına karşı çıktı. Hamas ve İslami Cihad örgütleriyle
mücadele konusunda tam bir destek vermeyince, Ebu Mazen güvenliği
sağlamakta başarısız oldu. İktidar mücadelesini Yaser Arafat
kazandı ve Ebu Mazen 2003 Eylül'ünde istifa etmek zorunda kaldı.
Ebu Mazen'in istifasının ardından başbakanlığa Ahmed Kurey geçti.
Kurey de bir ara iktidar mücadelesi nedeniyle istifa etmiş olsa da
halen görevi sürdürüyor. tnn.net