Ve Çılgın projenin tarihi belli oldu
Abone olUlaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın 2011 yılında açıkladığı Kanal İstanbul projesine haziran ayında başlanacağını açıkladı.
Bütün hazırlıkların yapıldığını belirten Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Kanal İstanbul sayesinde İstanbul boğazından geçen nükleer bomba eşdeğerindeki 10 bin tankerin buradan geçiş sağlayacağını ve tehlikenin ortadan kaldırılacağını açıkladı.
Bakan Binalı Yıldırım, Kayseri Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Uluslararası Osmanlı Devleti'nde Nehirler ve Göller" konulu sempozyuma katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Bakan Yıldırım, Kanal İstanbul projesi ile ilgili proje çalışmalarının tamamlandığını ve yapımına haziran ayında başlanacağını duyurdu. Bakan Yıldırım, dünyada doğal kanalların yanı sıra sonradan yapılan kanallar olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çanakkale ve İstanbul boğazı doğal kanallar. 3 bin yıl önce oluşmuş kanallardır. Bunun dışında birde yapma kanallar var. Panama, Süveyş kanalı gibi. Bunlarda küresel ticaretin gelişmesi ile beraber maliyetleri düşürme, zaman tasarrufunu sağlamak açısından, düşünülmüş ve hayata geçirilmiş projeler. İşte bu nevide bizim projemiz var. Kanal İstanbul. 2011 yılında Sayın Başbakanımız bu projeyi açıkladı. Şuanda da çalışmalar var. Bu yıl içinde yapımı için çalışmalar başlıyor. Bu Haziran ayından itibaren olacak. Kanal İstanbul ile boğazın yükü azalacak."
"HER BİRİ NÜKLEER BOMBA EŞDEĞERİNDE 10 BİN TANKER"
Bakan Binali Yıldırım, Kanal İstanbul projesi ile büyük bir tehlikenin de ortadan kalkacağını ifade ederek, her biri nükleer bomba eşdeğerinde olan 10 bin tankerin İstanbul boğazından değil Kanal İstanbul'dan geçeceğini açıkladı. Yıldırım, şu bilgileri verdi: "Boğazdan 50 bin gemi, 10 bin tane nükleer bomba yüklü tankeri yani nükleer bomba ile eşdeğer tankerler korkulu rüya olmaktan kurtaracak. Boğaz daha ziyade eğlence ve daha sosyal amaçlı kullanılacak. Bunun için bir alternatif Karadeniz'den Marmara'ya 45 kilometre uzunluğundaki kanal oluyor. Bütün yük trafiği İstanbul boğazına uğramadan kuzeyden güneye devam edecek."
"ECDADIMIZ SU İLE İLGİLİ BÜYÜK PROJELER HAZIRLAMIŞTIR"
Binali Yıldırım, geçmiş dönemde ecdadımızın en iyi şekilde, o günün imkanları ile suyu değerlendirmenin gayreti içinde olduğunu hatırlatarak, "Fırat nehri üzerinden Bilecik, Bağdat, Basra üzerinde düşünülen proje en önemli su yoludur. Bu topraklarda, Mezopotamya'da en önemli iç su yollarından birisidir. Yine önemli bir su yolu da Osmanlı Devletinde Sakarya'nın İzmit körfezine bağlanmasıdır. Bu proje 153 kilometredir. Bu proje ile ilgili ciddi çalışmalar olmuştur. 1700 yıllarda. Osmanlı'nın en önemli projelerinden biriside Süveyş kanalıdır. Bugün Akdeniz'den Avrupa'yı Uzakdoğu'ya bağlayan ve fazla alternatifi olmayan su yolu, Sultan Abdülaziz döneminde yapılmıştır. Daha sonra İngilizler, Mısır ile birlikte hareketiyle Osmanlı'nın elinden çıkmıştır. Bugün Süveyş dünya ticaretine hizmet ediyor." dedi.
"DENİZ TAŞIMACILIĞINDAKİ YOLCU SAYISI VE YÜK MİKTARI ARTTI"
Bakan Binali Yıldırım, bakanlıkları döneminde iç sulardaki taşımacılıkla ilgili verdikleri desteğin yolcu ve yük taşıma miktarlarında ciddi artış sağladığını anlattı. İç sularda ulaşım için ÖTV'siz akaryakıt imkanı, desteğin geri dönüş yaptığına işaret eden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz deniz taşımacılığını teşvik için ulaşımın sadece deniz yolu ile yapılan yerlerde taşıma alt yapısı ve maliyetlerini karşılamada adına düzenleme oldu. Çanakkale Bozcada, Gökçeada ve Marmara içindeki adalara yapılan taşımalarda biz özellikle kış aylarında destek veriyoruz. Yazın taşıma var ama kışın seferler bitiyor. Sosyal devletin yaz kış gece gündüz vatandaşına hizmet etmektir. Biz evrensel hizmet kapsamına dahil ettik. Kışın maliyetleri nedir 100 lira. Geliri 30 lira. Aradaki 70 lirayı biz veriyoruz. Bilet fiyatlarını artırmadılar. Bu şekilde sadece Gökçeada'ya yılda 10 bin ziyaretçi varken 280 bine çıktı. Issız bir ada idi. Buna benzer uygulamalarımız var. 2.7 milyar lira deniz ulaşımına akaryakıt ve ÖTV desteği oldu. Bunun sonucunda sahiller arasında taşınan yolcu sayısı 2002 ye göre yüzde 61 artışla 99 milyondan 159 milyona çıktı. Bu kara yolundan biraz daha deniz yoluna gitmesidir. Burada biz kaza riskine karşı daha az riskli bir ulaşım hizmeti sunuyoruz. Kabotaj ile taşınan yolcu sayısı yüzde 62, yük miktarı yüzde 97 artış oldu. Taşımada türler arasında dengeyi sağlamaya yönelik çabalar var. Denizlerimiz Allah'ın bizlere verdiği çok şeritli otoyollar gibidir. Dağları delmeye gerek yok. Köprü yapmaya gerek yok. Hazır ama kullanma alışkanlığımız yok. Bunu keşfedip teşvik ediyoruz. İyi mesafe aldık."