Vatikan işi gücü bıraktı UFOya daldı

Katılımcıların dünya dışı yaşamın keşfinin göreli olarak yakın bir zamanda yapılacağı inanışını dile getirdikleri toplantının sonunda Vatikan Astronomik Gözlemevi Direktörü Jose Gabriel Funes, yaptığı açıklamada, ''Dünya dışı yaşam henüz keşfedilmese bile bu araştırmalar bize, dünyamızda filozofik ve teolojik içermeleri bulunan önemli ve yararlı birçok şey öğretti'' diye konuştu.

Funes, uluslararası astronomi yılı dolayısıyla Vatikan Bilimler Akademisi'nin çağrısı üzerine düzenlenen ve 30 kadar araştırmacı, astrolog, biyolog, fizikçi, jeolog ve kimyacının katıldığı toplantıda yer alanların her birinin alanarında uzman kişiler olduklarını ve din görüşlerinin sorulmadığını söyledi.

Toplantıda konuşan Arizona Üniversitesi Astronomi Bölümü'nden Prof. Dr. Chris Impey, birkaç yıl, 5, 10 veya bir insan yaşamı süresi içinde, evrende güneş sistemi veya dışında yaşam biçimlerinin bulunacağına inancının tam olduğunu belirterek, ''Evren, karbon, su ve enerjiden meydana geliyor ve kozmosta bunlardan çok var. Gezegen araştırmalarında inanılmaz bir gelişme görülüyor. 1995'te güneş sistemi dışında yalnızca 1 gezegen (dışgezegen) biliyorduk, şimdi ise 400'den fazla'' dedi.

Parisli astrofizikçi Athena Coustenis de güneş sisteminde yaşam izi bulma şansının dışarıda bulmaktan daha fazla olduğunu savunarak, ''Eğer varsa, hemen bulunacaktır. Astrobiyoloji alanında her gün gerçekler kurguları aşıyor'' diye konuştu.

Roma'daki Tor Vegata Üniversitesi Fizik Bölümü'nden Prof. Dr. Jonathan Lunine ise eğer dünya dışı bir yaşam türünün varlığı hala bulunamadıysa belki de hiçbir zaman bulanamayacağını, ancak bilim adamlarının, bu yaşamın nerede olabileceğine dair görüşlerinin oluştuğunu belirtirken, güneş sisteminde Europa, Titan veya Mars gibi yerlerde yaşamın varlığını teyit etmenin zorluğuna dikkat çekti.

Arjantinli cizvit peder Funes de başka yaşam biçimlerinin kısa sürede keşfedilmesi olasılığına yönelik daha fazla kuşku duymaya başladığını kaydetti.

Funes, geçen yıl mayıs ayında yaptığı açıklamada, Tanrı'ya inanmanın dünya dışı yaşama inanmakla eşdeğer olduğunu söylemiş, hatta Hz. Adem'in yasak meyveyi yemesiyle tüm insanlığın günahkar durumuna düştüğü asli günahı işlememiş varlıkların yaşadığı bir gezegen bile olabileceğini bildirmişti.