Vatandaştan sakladıkları tapeler ortalığa saçıldı
Abone olMHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun vatandaşın sorunlarından kopuk bir ekonomi politikası takip ettiğini iddia etti.
Başbakan'ın "inşaatçıların elinde kalan evlerini pazarlamak için
program açıkladığını" öne süren Vural, "Vatandaşın hangi durumda
olduğunu bilmeyen bir Başbakan var. Dökme suyla değirmen dönmez.
Vatandaşın değirmeni dönmüyor, çünkü Türkiye'de üretim yok.
Bunların tasarrufu artıracak politikayla ilgili olmadığı açık ve
nettir. Türk ekonomisi dibe vurmuştur. Gerçek manada yapısal
programlara, gelir artıracak, dağılımı düzeltecek politikalara
ihtiyaç var" dedi.
Kayıp kaçak bedeli ile vatandaşın cebinden birilerine
gelir aktarıldığını belirten Vural, şunları ifade etti:
TBMM şirketlerin meclisi
değildir
"Kayıp kaçak oranlarını azaltmayan şirketlerin kayıp kaçak tahsilatı meşrulaştırılmak isteniyor. Kayıp kaçak bedeli yasal güvenceye alınıyor. Tüketicilerin yargıya başvurma hakkı elinden alınıyor. Hukuka aykırı bu düzenleme kanunla yasal hale dönüştürülüyor. Tüketici mahkemelerindeki kayıp kaçakla ilgili bütün davaları düşürecekler. TBMM, milletin Meclisi'dir, şirketlerin Meclisi değildir. Dürüst tüketicinin parasıyla elektrik şirketlerinin cebini dolduracaklar. Bu tasarı doğrudan milletin cebine el uzatan, rantçılara, milletin cebinden kaynak aktaran ve milletin hakkını, hukukunu gaspeden yasa tasarısıdır. En iyi kayıp kaçak Davutoğlu gibi geliyor bana. Yüce Divan oylamasında kayıp kaçaklar vardı. 17 Aralık sonrasında da kaçanlar vardı. AKP iktidarı kayıp kaçak iktidardır."
Başkanlık sistemiyle ilgili tartışmalara değinen Vural, "İstediği bürokratı görevden alamıyor, istediğini atayamıyormuş. Daha ne yapacaksınız? Temizlik görevlilerini bile değiştiriyorsunuz" diye konuştu.
"Tarafsızlık yeminine sadık kal. 13 yıldır hala doymamışsın"
diyen Vural, "Darbecilerle yarışan bir zihniyetle karşı karşıyayız.
Kenan Evren gibi devlet başkanı olmak istiyor. Bence ülkenin
başkanlık sitemine değil, huzura, özgürlüklere, bağımsız ve
tarafsız bir yargıya, özgür medyaya, insanların üretmeye, işe, aşa
ihtiyacı var" dedi.
Başkanlık sistemini "despot, otoriter yönetimi meşrulaştırmak isteyenler, ortadoğu sultanlarına özenenlerle teröristbaşı Öcalan'ın istediğini" savunan Vural, HDP'nin seçime parti olarak girme kararını "AK Parti ve İmralı'nın birlikte aldığını" öne sürdü. Vural, "HDP baraj altında kalarak daha fazla AKP milletvekilinin çıkarılması amaçlanmaktadır. HDP 'özerklik olacaksa Meclis'te olmama gerek yok' diyor" ifadelerini kullandı.
Vural, başkanlık sistemi tartışmalarının "Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın meydanlara inmesine, AKP lehine propaganda yapmasına
zemin hazırlamak için ortaya atıldığını" savundu.
Vatandaştan sakladılar ama tapeler her yere
saçıldı
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın'a yönelik de eleştiriler yönelten Vural, "Elektrik şirketlerinin işlerini takip eden, gölge CIA'nın takipçileri Cumhurbaşkanlığı sözcüsü olmuşsa, Cumhurbaşkanı dönüp aynaya bakmalıdır. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü himmetçilik, iş takipçiliği yapamaz. Yabancı haber alma merkezleriyle ilişkileri geliştiremez" dedi.
TBMM'nin çevre dostu not defteriyle ilgili Vural, "Vatandaştan sakladılar ama tapeler her yere saçıldı. AKP kadar çevre dostu bir parti yoktur, çevreciliğin daniskasını yapıyorlar. Çevrelerinde ne kadar akraba varsa KPSS'siz işe alan onlar, yandaşlarına ihale veren, medya hazırlayan onlar" diye konuştu.
Cumhuriyet korkusu
Çankaya Köşkü kapısından Cumhurbaşkanlığı Forsu'nun sökülmesiyle
ilgili bir soruya Vural, "16 Türk devletini temsil eden forsun
sökülmesini Cumhuriyet korkusu olarak adlandırıyorum" karşılığını
verdi.
Vural, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Fethullah Gülen'in sınırdışı edilmesi sözleriyle ilgili, "Ettirsin, sesini özlediği Obama'ya gitsin söylesin" dedi.
Vural, kıdem tazimatı tartışmalarıyla ilgili, kazanılmış haklara dokunmanın doğru olmadığını ifade etti.