Vatandaşı zora sokan devlet sırrı

Abone ol

Yetkililer uygulamayı sır gibi saklayınca da vatandaş böyle bir fonun varlığından haberdar olamadı.

Sigortası olmayan ve kaza geçirenlerin tedavi masraflarının karşılanması için 1983’te kurulan Garanti Fonu’nda 110 trilyon lira birikti. Hazine Müsteşarlığı bünyesindeki fondan şu ana dek kazazedelere hiçbir yardım yapılmadı. Yetkililer uygulamayı sır gibi saklayınca vatandaş böyle bir fonun varlığından haberdar olamadı. Trafik kazası geçiren vatandaşların acil yardım masraflarının karşılanması için 1983’te kurulan ‘Garanti Fonu’ndan kimsenin haberinin olmadığı ortaya çıktı. Zorunlu trafik sigortası ödemelerinin yüzde 3’ünün aktarıldığı fonda 21 yılda 110 trilyon lira birikti. Bu süre zarfında kaza geçiren hiçbir vatandaş fondan faydalanamadı. Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Müdürlüğü bünyesinde biriken paraların nerelere harcandığı ise bilinmiyor. Sağlık eski Bakanı Osman Durmuş, bakanlığı döneminde bu fonu kullanmayı çok istediklerini, ancak başarılı olamadıklarını söylüyor. Durmuş, toplanan paralarla makam arabaları satın alındığını ileri sürerken, Hazine'nin Sigortacılık Müdürlüğü'nden bir yetkili, sorunun vatandaşların bilinçsizliğinden kaynaklandığı görüşünde. Fonun kuruluş amacına göre, sigortası olmayan ve kaza geçiren herkesin acil yardım ve tedavi masraflarının buradan karşılanması gerekiyor. Özel, devlet ya da üniversite hastanesi ayrımı gözetilmeksizin bütün kurumlar kazada yaralananlara ücretsiz olarak yardım etmek zorunda. Ancak böyle bir imkândan haberdar olmayan vatandaşlar milyarlarca liralık hastane faturasını ceplerinden ödüyor. Hastane yetkililerinin uygulama hakkında vatandaşa bilgi vermemesi ise manidar bulunuyor. 21 yıl önce kurulan fonun nasıl işlediğinin en son örneği İstanbul’da yaşandı. Mustafa Uslu, 22 Aralık 2003'te Küçükçekmece'de kaza geçirdi. Kendisine çarpan Sabahattin Karadeniz, onu en yakın hastaneye götürdü. 10 gün komada kalan Uslu, 20 gündür hastanede. Karadeniz ilk müdahale için teminat olarak 570 milyon lira ödedi. Sigorta fonunu kullanmaktan kaçınan hastane, yaralının yoğun bakıma alınması için Karadeniz'den tekrar para istedi. Uslu'nun kırık kafatası ile beyin dokusu arasında kan birikintisinden dolayı ölüm tehlikesi olduğunu bilen Karadeniz, açık çek vermek zorunda kaldı. Hastane yönetimi ise çeke 5 milyar lira yazmış. Karadeniz, 20 gündür kazazedenin hastanede bulunduğunu ve hâlâ sigorta şirketine bir başvuru olup olmadığını bilmediğini kaydetti. Tüketiciler Birliği’nin raporunu da sigorta poliçesi ile birlikte hastaneye verdiğini kaydeden Karadeniz, hastane yetkililerinin ‘prosedür yavaş işliyor’ diye sigortaya başvurmak istemediklerini, parayı kendisinden talep ettiklerini belirtiyor. Fon hakkında bir rapor hazırlayan Tüketiciler Birliği Küçükçekmece Başkanı avukat Selim Babavatan, 2918 sayılı Trafik Kanunu’nun 108. maddesine göre sadece vurup kaçma olaylarında değil, sigortası olmayan her vatandaş için söz konusu fondan ödeme yapılması gerektiğinin altını çizdi. Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü bünyesinde bulunan Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’nin elindeki fondan bütün kazazedelerin faydalanması gerektiğini belirten bir kanun maddesi olmasına rağmen fiilen herhangi bir ödeme yapılmıyor. Sigortacılık Müdürlüğü yetkilisi, 1983 yılında kurulan fonun 1996 Ekim ayında yapılan değişiklikle kapsamının genişletildiğini söyledi. Yetkili, kanunun 8. ve 108. maddesinin birbiriyle çeliştiğini, bu yüzden sigorta şirketlerinin tepkisine yol açtığını savundu. Sigortacılık Müdürlüğü yetkilisi, kanun yapılırken bürokratik çalışmalarla kanunu yapanların uyarıldığını vurguladı. Buna rağmen çelişkili hükümlerle çıkarılan kanunun, 96’dan beri uygulanmadığını belirten yetkili, ortaya çıkan bütün sorunların uygulanamaz bir kanun yapmaktan ve vatandaşların bilinçsizliğinden doğduğunu öne sürdü. Tüketiciler Birliği’ndeki sigorta uzmanları ve hukukçuların yaptığı bir araştırma sonucu vatandaşların haberdar olmadıkları belirlenen fonu, Sağlık Bakanlığı yetkililerinin de bilmediği belirlendi. 21 yıldır fon toplayan kurumun paraları nereye harcadığı bilinmiyor. Eski bakan Durmuş da fonun kullanımını sağlayamamış Bakanlığı döneminde fonların kaldırılma çabalarının bulunduğunu belirten Sağlık eski Bakanı Osman Durmuş, fonların bir kısmının Hazine’nin açıklarını kapatmak için kullanıldığını ileri sürdü. Yıllardır toplanan fonlarla ilgili gerekli yerlere bilgi sunulmadığını ifade eden Durmuş, “Özellikle acil yardım durumunda 212 sisteminde biz bu fonun kullanılmasını istedik. Devlet, özel ya da üniversite hastanesi olması fark etmez. Her hastane acil durumlara bakmak zorunda. Ne hikmetse hastane yöneticileri ilk etapta başka hastaneye gönderme eğilimi içine girdi. Bu da fonun kullanımını sıkıntıya düşürdü. Aynı zamanda valiliklere, kaymakamlıklara gönderilen sosyal yardımlaşma fonu bunu karşılıyor diye yan çizdiler.” dedi. Fonun bir kısmının trafik kazalarını araştırma enstitülerine verilmesi gerektiğini belirten Durmuş, birilerinin fondaki paralarla kendilerine makam arabaları aldığını söyledi. Fon hakkında bilgisi olmadığını söyleyen bir diğer yetkili ise İstanbul İl Sağlık Müdürü Erman Tuncer. Fonun sigorta şirketlerini ilgilendirdiğini aktaran Tuncer, acil yardım durumunda masrafların valiliğe bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’ndan karşılandığını açıkladı. İstanbul İl Sağlık Müdür Vekili Mehmet Bakar ise Tüketiciler Birliği’nin araştırmasından sonra fon hakkında bilgileri olduğunu, daha önce böyle bir fondan haberdar olmadıklarını ifade etti. Gerekli araştırmaları yaptırdığını anlatan Bakar, vatandaşın hakkını bilmesi için önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklama yapacaklarını kaydetti. Türkiye’de 6 milyon 574 bin motorlu araç var Tüketiciler Birliği’nin araştırmasına göre Türkiye’de 2003 Temmuz ayı itibarıyla 4 milyon 492 bin 877 adet otomobil, 2 milyon 81 bin 147 adet diğer araç bulunuyor. Zorunlu Trafik Sigorta poliçesinin yüzde 2’si ve sigorta şirketlerinden yüzde 1’i fona aktarılıyor. Trafik Kanunu 8. ve 108. maddesinin uygulanmasını sağlayan Acil Sağlık Yönetmeliği’ndeki düzenleme şöyle: “Trafik kazası geçiren yaralı kişi, olay yerine en yakın, acil servis eğitimi ve organizasyonunu tamamlayarak Sağlık Bakanlığı’ndan yetki alan özel ya da kamuya ait sağlık kuruluşuna kaldırılır, tüm tetkik, tedavi ve müdahaleleri yapılır. Acil servis, hastanın sosyal güvencesi olup olmadığına, bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kuruluşunun nevine ve hastanın diğer özelliklerine bakmaksızın, stabilizasyon sağlanıncaya kadar bütün tıbbi hizmetleri ücretsiz sunar.” Kazazedelerin uyması gereken prosedür Hastaneye kaldırıldığında kazazede ve kazayı yapan kişinin polis tarafından ifadesi alınıyor. Poliçeyle birlikte tüm belgeler hastaneye veriliyor. Hastane yaptığı masrafların belgeleriyle birlikte bütün evrakları sağlık müdürlüğüne gönderiyor. Sağlık müdürlüğü evrakları Karayolları Trafik Döner Sermaye İşletmesi’ne gönderiyor. İşletme, sigorta şirketine belgeleri ilettikten sonra 8 iş günü içinde masrafların karşılığını hastaneye ulaştırıyor.

Günün Önemli Haberleri