Varoştan doğan kültür ülkesi
Abone olYıllarca varoş diye anılan bölgeler şimdi Kültür Başkenti imajına yakışacak bir şekilde gelişiyor, geliştiriliyor...
----ADVERTORIAL-----
İNSANA YATIRIM YAPMADAN BİR MEDENİYET
KURAMAZSINIZ
İnşaat sektöründeyseniz bilirsiniz ki, bir yapıyı sıfırdan
inşa etmek kolaydır. Belirlenmiş kriterlere bağlı kalmak koşuluyla
temeli kazar ama katları istediğin mimari ölçü ve yaklaşıma göre
çıkarsın…
Ortaya çıkan eserin karşısına geçip keyifle izleyebilmek her
mimarın, her inşaat mühendisinin mesleğinden en keyif aldığı yaşam
dakikalarıdır. Buna kıyasla “restorasyon” her zaman daha
zordur. Doğal dokuya zarar vermeden, yani geçmişi silmeden
geleceğe uzanan bir köprü kurmaya çalışmak; hele ki bunu yaşayan
bir organizmaya uygulamak…
Küçükçekmece’nin inşaat yüksek mühendisi Belediye Başkanı
Aziz Yeniay, mesleğinin getirdiği hassasiyetle ilçeyi İstanbul’un
yeni cazibe noktalarından biri haline getirdi. Yeniay’ın
asıl başarısı ise bu parlak modern binaların ışıldayan fikirlerle
dolmasını sağlamak oldu. İstanbul gezimiz sırasında yolumuz son
yıllarda kültür ve sanata en çok yatırım yapan ilçe olan
Küçükçekmece’ye düştü.
VAROŞTAN DOĞAN “KÜLTÜR İLÇESİ”
Aslında hepimizin doğasında vardır, bir semte yolumuz
tesadüf-iş-akraba ziyareti vs gibi nedenlerden dolayı çok fazla
düşmez ise ya da söz konusu muhit ışıltılı neonlarla bir şekilde
sosyal gündemde fazla yer bulmaz ise hemen “varoş” etiketiyle
yaftayı yapıştırırız.
Oysa ortalama bir Avrupa ülkesinde hasbelkader bulunan “seyahat
severler” –aslında onlara şehir koklayıcıları tanımını getirmek de
mümkün- onaylayacaktır ki; her kentin bir parlak yüzü ve bir de
maskesinin ardındaki gerçeği vardır. Daha keskin bir örnekle
–coğrafyayı genişletelim- New York Manhattan’da akşam yemeğini 1000
dolara yediğiniz ultra lüks restorandan çıkışta yolunuz Harlem’e
düşerse 50 dolar için alnınıza dayanacak namlunun soğuk çeliğinde
“özgürlükler diyarının ölümcül cazibesini” bulursunuz.
Yine de toz kondurmaz “modern” insan… Lağımın basar
Venedik’i ama romantizmin cennetidir. Roma’da her an
soyulabilirsiniz fakat sanatın ana vatanındasınızdır. Mutluluğunuz
biraz da kendinizi ne derece kandırabildiğinizle doğru orantılıdır
eğer “modern zaman” insanıysanız.
Küçükçekmece sevimli bir isme sahip, yıllarca içine kapalı kalmış
bir İstanbul toprağı.
Hani yıllarca “varoş” olarak bildiğimiz yer…
Oysa insanlık tarihinin filizlendiği –anti kent Bathonea ve Roma
dönemi aristokratlarının sayfiye bölgesi- ve hatta yakın dönemde en
bilinir eserlerinden birini bu bölgeye inşa eden Mimar Sinan’ın
gözdesi. (Tarihi Mimar Sinan köprüsünün İstanbul Büyükşehir
Belediyesi ve Küçükçekmece Belediyesi’nin ortak çalışmasıyla
aslında uygun olarak restore edildiğinden de haberdarsınızdır
herhalde?)
Demek ki Küçükçekmece aslında yıllarca hakkını yediğimiz belki de
görmezden geldiğimiz yer…
Her insanın talihi bir anda döner ya… Küllerine gömülen
Küçükçekmece’yi, gömüldüğü karanlıktan çıkaran bir kırılma anı
yaşanmış 2004 yılında. Küçükçekmece Belediye Başkanlığı görevine
Aziz Yeniay gelmiş.
BİR İLÇEYİ RESTORE ETMEK…
Başkan Yeniay bakmış ki, Küçükçekmece’nin elinde parlatılmaya
ihtiyaç duyan bir cevher var, hemen tozunu almış o elmasın ve
“Kentsel Dönüşüm” projesini başlatmış. TOKİ’nin de
desteğiyle bugün emlak değeri milyon dolarla ölçülen modern binalar
dikilmiş Küçükçekmece’ye. Kaçak yapılaşmanın önüne
geçilmiş.
Üstelik bunu ilçenin varoş sıfatıyla adlaştırılmasına neden olan
gecekondularda yaşayan vatandaşların da desteği ile
gerçekleştirmişler. “Sen git, zenginler gelsin” diyen bir zihniyet
olmamış yani. Kente dönüşmek isteyen bir yönetime, kentli
olmak isteyen bölge halkının omuz vermesi projeyi “golle”
sonuçlandırmış…
BİR YAŞAMI RESTORE ETMEK…
“Çok güzel binalar inşa edebilirsiniz. Mimari açıdan kusursuz
kentler kurabilirsiniz. Ama o bölgede yaşayan insanlara
kentli olma duruşunu benimsetmezseniz, medeniyet inşa etmiş
olmazsınız. Yatırımların en büyüğü insana yapılan
yatırımdır”
Konfüçyüs değil, Aziz Yeniay imzalı bir söylem bu…
Başkan Yeniay, güzel binalarda güzel insanlar yaşaması için
kültürel bir dönüşüm başlatmış. İnsanların yaşamlarını
eskiyi yıkmadan yeniye doğru restore etmek adına zor ama kararlı
bir adım…
Halk yine destek vermiş Başkan Yeniay’a. Küçükçekmece’yi gezerken,
başkanından söz açıldığında bakış ifadesi değişen yüzlerle
karşılaşınca bu yüzden şaşırmadık.
“Başkanımızdan çok memnunuz, bizi Küçükçekmeceli olmakla yeniden
gurur duyar hale getirdi” diyor yaşlı bir amca. Ardından da ekliyor
“Adımı yazma ama gazeteci bey oğlum”. Soruyoruz “neden
amca” diye. “Siyaseten değil, yaptıklarına bakarak söylüyorum bunu.
Kim bu ülke için çivi çakarsa desteklerim”. Bilgelik ile
yaşlılık birbirine paralel mi yürür, yoksa siyasi gömleklerimizden
sıyrılmak için yapılan hizmetleri göremeyecek kadar yenik mi düştük
kibirlerimize?
Başkan Yeniay, Küçükçekmece için çok çivi çakmış. Özellikle
de insana yatırım yapmak için.
KÜLTÜR BAŞKENTİNİN KÜLTÜR İLÇESİ
Bugün İstanbul’un kültür sanat alanında en aktif ilçelerinden biri
haline gelen Küçükçekmece, 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’un
“Kültür İlçesi” seçildi. Sadece gönüllerin şampiyonu olmak
tatlı bir tesellidir, Küçükçekmece bu kulvarda resmi olarak da
şampiyon olmuş. Nasıl mı?
Başkan Yeniay bakmış ki, Küçükçekmece’de değil tiyatro, sinema
salonu dahi yok... Halk sanat için başka ilçelere gidiyor, devasa
bütçelerle üç kültür sarayı kurmuş.
“Bugün Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’mizde (CKSM) İstanbul’un en
modern tiyatro salonuna sahibiz. Ancak bu konuda hem
üzüntülü hem sevinçliyiz, Üzülüyoruz çünkü CKSM yakında ikinci
sıraya düşecek, seviniyoruz çünkü birinci yine biz de olacak.
Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’miz (SKSM) Mart ayında hizmete
girecek ve her anlamda CKSM’den büyük olacak.”
Yeniay alışılagelmiş smokiniyle hayal dağıtan politikacı
tiplemesinden hayli uzak, somut veriler üzerine konuşuyor. “Her
anlamı” biraz açabilir miyiz dediğimizde de eteğindeki verileri
döküyor masaya:
“Bugün CKSM sadece bir tiyatro salonu barındırmıyor.
İstanbul’un en büyük sergi salonlarından birine sahip, ancak en
önemli özelliği 7500 gencin 32 farklı branşta öğrenim gördüğü bir
yaşam kompleksi olması. Yapımı bitmek üzere olan SKSM’de
ise 10 bin gencimiz öğrenim görecek. Halkalı Kültür Merkezi’mizde
de beş bin gencimizin devam ettiği kurslarla birlikte,
Küçükçekmece’de 20 binden fazla çocuğumuzu kültür-sanatın çeşitli
dallarında eğitir hale geldik.”
Resim, İngilizce, Bilgisayar, Bilgisayar İşletmenliği, Güzel
Konuşma ve Diksiyon, Hızlı Okuma, Radyo Programcılığı ve
Sunuculuğu, Almanca, Girişimcilik, Reklamcılık ve Tanıtım, Halkla
İlişkiler, Tıp Sekreterliği, Yönetici Sekreterliği, İlk Yardım,
Aşçılık, Soğuk Mutfak, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Batı
Müziği, Modern Danslar, Tiyatro, Satranç, İnternet kullanımı gibi
branşlar, Yeniay’ın tevazu ile kullandığı “her anlamda” tanımının
da açılımı.
Yıldız Kenter, Haldun Dormen, Levent Kırca, Can Gürzap, Nilgün
Belgün, Ali Poyrazoğlu, Ali Sunal, Emre Kınay ve Selçuk Yöntem gibi
“dizi severlerin” Kolayca tanıyacağı “tiyatrocular” haftada
üç gün Küçükçekmece sahnelerinde oyunlarını sergiliyor. Demek ki TV
kültürü sadece popüler yaklaşımın payelendirdiği bir
tanımlamaymış!!
Haldun Dormen : “İstanbul’un en güzel tiyatro
salonu” Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nin çok güzel bir
tiyatrosu var. Bu kadar güzel bir tiyatro İstanbul’da yok bence.
Her oyuncu odasında plazma televizyon ve duş var. İnsan
kulisten çıkmak bile istemiyor. Bende burada Kibarlık Budalası
oyununu oynadım ve oyun sonunda böyle bir salonu kazandırdığı için
Belediye Başkanı Aziz Yeniay’a da teşekkürlerimi
ilettim.
Bir kültür yapıtını yine bir kültür insanının onaylaması çok
değerli bir karne notu!
Madem yeri geldi o halde üç kültür merkezini de teknik
verileriyle tanıyalım:
CENNET KÜLTÜR MERKEZİ ALAN: 12.500 m2
YAPIMI ÜSTLENEN : Küçükçekmece Belediyesi
FONKSİYONLAR :Sergi Salonu, Çok Amaçlı Salon (300
kişilik), Restaurant, Sağlık Ocağı, 3 El Sanatları Odası(25x3
kişilik),1 Müzik Atölyesi (25 kişilik), 1 Resim Atölyesi (26
kişilik),3 adet Poliklinik, 2 adet Müdahale Odası, doktor odası,
hemşire odası, bebek odası, Kütüphane, Bilgisayar Eğitim Merkezi
(68 kişilik), Otopark(55 araçlık), Tesisat ve Temizlik Odaları
SEFAKÖY KÜLTÜR MERKEZİ ALAN :6.000 m2
YAPIMI ÜSTLENEN :Küçükçekmece Belediyesi
FONKSİYONLAR :8 Adet atölye grubu, Fitness grubu,
spor salonu, sergi salonu, çok amaçlı salon, otopark ve sığınak
DURUMU: İnşaatı devam ediyor.
HALKALI KÜLTÜR MERKEZİ ALAN :3.000 m2
FONKSİYONLAR :2 Nikah Salonu (300 kişilik) ,11
Adet eğitim atölye gurubu, Fitness gurubu, spor salonu, sergi
salonu fuaye, çok amaçlı salon ( 450 kişilik),otopark ve
sığınak,
3 AMFİ TİYATRO
A) 40.000 kişilik Küçükçekmece Avrasya Amfi Tiyatrosu
B) 7.000 kişilik Küçükçekmece Avrupa Amfi Tiyatrosu
C) 1.500 kişilik Küçükçekmece Anadolu Amfi Tiyatrosu
Tüm bunlara ek olarak ilçe geneline yayılmış Bilgi Evleri,
İnternet Evleri gibi destekleyici unsurları da eklersek,
Küçükçekmece’nin nasıl Küçük İstanbul haline geldiğini ve kendisini
yıllarca varoş olarak tanımlayanları yanıltırcasına bir kültür
ilçesine dönüşmesini de özetlemiş oluruz kısaca.
Başkan Yeniay’ın gerçekleştirdiği projeler bunlar… Bir de gelecek
dönemler için belirlediği vizyon var ki, onlar da Küçükçekmece’yi
sadece İstanbul’un değil, dünyanın cazibe merkezlerinden biri
haline dönüştürmeye yönelik…
2004 yılından bu yana Küçükçekmece’de çok çivi
çakılmış.
Kültür için…
Sanat için…
İnsan için…
Ellerine sağlık o halde!