Var mı böyle bir kariyer!
Abone olGalatasaray mı vefasız çıktı, Hakan mı bunu hak etti? Şu kariyere bir bakın öyle karar verin...
Her türlü övgüyü hakeden bir futbolcu. Onu
eleştirenlere kariyerine bir kez daha bakmalarını tavsiye
ediyoruz.
Galatasaray ve Türk futboluna katkısı çok büyük. Kaldırmadığı kupa
kalmadı. Sayın bakalım Türk futbol tarihinde böyle kaç futbolcu
var.
Yaşı 37 ama 20'lik gençler gibi diri.. Modern santraforda olması
gereken her türlü özelliği taşıyor. Fizik yapısı oynamasına
elverişli. Kendisi de oynamak istiyor.
Ama yönetim buraya kadar dedi. Hizmet ettiği kulübüne onur kırıcı
bir şekilde veda ediyor. Galatasaray'ın yaşayan efsanesi
o..
Fanatik gazetesi Hakan Şükür'ün futbol kariyerini yazdı. Şöyle
geçmişe tekrar bakınca Şükür'ün ne kadar büyük futbolcu olduğunu
bir kez daha gördük.
1 Eylül 1971’de Sakarya’da doğan Hakan Şükür, futbol kariyerine
yine Sakarya’da, 1987-1988 sezonunda başladı. 1988-1989 ve
1989-1990 sezonlarında da Sakaryaspor formasıyla sahne aldı. 3
sezonda 10 gol kaydetti, Bursaspor’a transfer olup, 2 sezon da
burada geçirdi. Bursa formasıyla da 11 gol atıp, hayatını feda
edeceği Galatasaray’ın kadrosuna katıldı. Kral lakabını Cim Bom’da
alan tecrübeli futbolcu, Başkan Adnan Polat’ın kararıyla
Sarı-Kırmızılı kulüpten kopmak üzere. Biz de, o gitmeden, yaşayan
efsanenin 1992-1993 sezonundan sonraki yükselişini özetle ele
aldık.
Feldkamp’la başladı...
1992-1993 sezonunda Feldkamp’la aynı anda başladı Galatasaray
kariyeri. Gelir gelmez şampiyonluk yaşadığı Sarı-Kırmızılı
kulüpteki ilk sezonunda ligde tam 19 gol atmayı başardı.
1993-1994’te Kalli yoktu takımın başında, ama emanetçisi Rainer
Hollman görevdeydi bu kez. Şükür ise performansından çok şey
kaybetmedi, 27 maçta 16 gol buldu, Cim Bom yine şampiyon oldu.
Torino yolcusu kalmasın
1994-1995 sezonu Galatasaray’ın en iyi sezonlarından biri değildi
belki. Ama Şükür, istikrarını sürdürüp, 33 maçta 19 gol atınca,
Avrupa’da sesini iyiden iyiye duyurdu ve Kral’a Çizme yolu göründü.
Torino’ya transferi büyük yankı uyandırdı. Ancak İtalya, o dönem
Hakan’a pek yaramadı. 5 maçta 1 gol atıp, koca bir hayal
kırıklığıyla yuvaya döndü. Ama hocası Souness’la 95-96 sezonunun
geri kalanında attığı gol sayısı 16’yı buldu ve kendine geldi.
Terim’le şaha kalktı
1996-1997’de Fatih Terim geldi Galatasaray’ın başına. Takımın da,
Hakan’ın da kaderi değişti, bu karar sonrasında. O sezon, Kral’ın
patlama zamanıydı. Torino’nun acısını, 1. Lig’de çıkardı, 32 maçta
38 gol atıp, Avrupa’yı kendine hayran bıraktı. 4 sene üst üste
gelen şampiyonluğun temelleri de böyle atıldı. 1997-1998’de 32,
1998-1999’da 19 gol kaydetti.
UEFA’da aslan payı
1999-2000 sezonu,
Galatasaray tarihinin en büyük başarısıyla, UEFA Kupası’yla
taçlanırken, Kral’ın ligde attığı gol sayısı 14’tü. Ancak o sezon,
Şükür’ün en anlamlı golleri Avrupa’da atıldı. Özellikle Bologna ve
Leeds United’a deplasmanda attığı goller, yıllarca konuşuldu.
Böylece Avrupa’nın Hakan Şükür aşkı yeniden depreşti. O artık
Boğaz’ın Boğası’ydı, yeni adresi ise Inter.
Gezginlik yılları
2000-2001 ve 2001-2002’de 23 kez giydiği Inter formasıyla 5 gol
buldu Serie A’da. Kimseye yaranamıyordu, ‘en kötü transfer’, ‘en
kötü golcü’ sıfatları yakıştırılıyordu sürekli olarak. Milano’dan
ayrıldığında, Parma’nın yolunu tuttu. Sarı-Lacivertli takımda da 15
maça çıkıp, 3 gol kaydetti. 2002-2003 sezonunun ikinci yarısında
İngiltere’ye geçti, Blackburn Rovers’a transfer oldu. İlk forma
giydiği maçta 2 gol atıp, kahraman ilan edildi. Ancak sonraki 8
maçı boş geçince, satış listesinde en tepeye kondu. Avrupa macerası
yine hüsranla sonlandı.
Yuvaya 2. dönüş
2003-2004’te Galatasaray’a ikinci kez döndü Kral. Hatta sadece onun
transferi olsun diye, dönemin Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy,
Türkiye’deki transfer süresini 1 hafta daha uzattı. Fatih Terim’in
en başarısız sezonlarından birini geçirirken, Şükür rakip filelere
12 gol gönderdi. 2004-2005’te hocası, eski takım arkadaşı Hagi’ydi.
Türkiye Kupası Finali’nde Fenerbahçe’ye karşı elde edilen 5-1’lik
zafer bu dönemdeydi. Kral 18 gol buldu ligde, şampiyonluk
yaşayamadı.
Gerets-Kalli-Güler
2005-2006 ve 2006-2007 sezonlarında Eric Gerets’le çalıştı Hakan
Şükür. Artık yaşlanıyor, oynadığı maç sayısı da, attığı gol sayısı
da giderek düşüyordu. Nitekim 2 sezonda 14 gol bulabildi. Ama
kariyerine bir şampiyonluk da Gerets’le ekledi. 2007-2008’de başa
Kalli geçti. 6 Kasım 2007’de adının gönderilecekler listesine
konduğunu, geçtiğimiz günlerde öğrendi. Alman hocayla büyük
sorunlar yaşadı. Kadro dışı kaldı. Feldkamp istifa edip, Cevat
Güler görevi devralınca, Şükür’e abilik misyonu yüklendi. O, bu
görevin de üstesinden gelmeyi bildi. Ve 8. şampiyonluğunu yaşayıp,
Türkiye’nin en kariyerli futbolcusu konumuna yükseldi.
'Krizi ben önledim!'
Hakan Şükür, Galatasaray
TV’ye verdiği röportajda, Kalli’nin Beşiktaş derbisi öncesi
kendisini ve Lincoln’ü kadro dışı bırakmasından sonra çıkabilecek
bir krizi kendisinin önlediğini söyledi. Şükür, “O dönem, sıcağı
sıcağına Mustafa Turgun ile birlikte Lincoln’ün evine gittik.
Menaceriyle görüşüyordu. Tabii gitme durumu yoktu. Ama çok
üzülmüştü, ‘Arkadaşlarımı getiremeyecek miyim?’ diyordu. Benim
olayım küçüktü, ama böyle bir kural vardı diyerek, sakinleştirmeye
çalıştım” dedi.