Var mı başka marka?

İşin ilginci bu sorunu trajediye dönüştüren muhalefet genel başkanları Recep Tayyip Erdoğan kazandıkça küllerinden yeniden doğmayı iyi becerebilme (!) ustalığı göstermeye devam ediyor..

Osman DİYADİN o.diyadin@hotmail.com

Türk siyaseti  böyle bir muhalefet  sorunu  yaşamamıştı..

13 yıldır yaşanan bu  sorun  1 Kasım seçimleri sonrası trajediye dönüşmüş durumda..

İşin ilginci bu sorunu trajediye dönüştüren muhalefet genel başkanları  Recep Tayyip Erdoğan kazandıkça küllerinden yeniden doğmayı iyi becerebilme  (!) ustalığı göstermeye devam ediyor..

Yarın bir seçim yapılsa bugünkünden bir adım öteye gidemeyeceklerini  şimdiden açıkça görmelerine rağmen hala değişimin önünü açmamaya direnip  partilerinin  genel başkanlık koltuklarında  oturma  sevdalarını  adeta  iktidar koltuğunda oturmak ile eş değer tutuyorlar!

***

Şöyle bakıyorum..

MHP resmen ‘Bahçelizede’ olmuş!..

Sayın Bahçeli  1997 yılında genel başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana genel ve yerel 14  seçim geçirmiş.

Hepsini kaybetmiş..

Sonunda  gelmiş  partisini TBMM’de  HDP’ nin bile gerisinde 4. parti konumuna düşürmüş!

Ama  hiçbir şey olmamış gibi  yine koltukta oturuyor!..

‘Bırak  partinin önünü aç’ diyen 40 yıllık MHP’lileri, genel başkan adaylarını  bugün  nerede ise hain ilan edecek  ruhalite içerisine girerken kendi  politikası yüzünden tabanının  her geçen gün ’Recep Tayyip Erdoğan  sempatizanlığına’ dönüşüp AK Parti’ye  kaydığının farkında bile değil!....

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Haziran seçimleri öncesi  başlayıp sürdürmeye devam ettiği,  milliyetçilerin de duygularına tercüman olan iç ve dış siyaset politikasının MHP tabanının çekim merkezi olmaya devam ettiğini göremiyor..

Grup toplantılarına bakıyorum  artık eleştirecek  konu bulamaz noktada..

‘Bırak partinin önünü aç’ diyen 40 yıllık MHP’lileri, genel başkan adaylarını bugün nerede ise hain ilan edecek ruhalite içerisine girerken kendi politikası yüzünden tabanının her geçen gün ’Recep Tayyip Erdoğan sempatizanlığına’ dönüşüp AK Parti’ye kaydığının farkında bile değil!....

PKK ile mücadeleden bir adım  geri adım atmaması, çözüm sürecinin artık sözünü etmemesi,  HDP’ ye sert tavrını sürdürmesi ve son olarak  dış politikada Ruslara taviz vermeyip  Suriye’deki Türkmenlere sahip çıkması nedeni ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’a   AK Partililer gibi ‘REİS’ gözü ile bakan MHP’lilerin sayısı her geçen  artar oluyor!...

Yakında ‘Başbuğ Erdoğan’ diyenler olursa şaşırmam!

Zaten Oğul Tuğrul  Türkeş’ de Başbakan Yardımcısı olarak  Erdoğan’ın yanında değil mi?

Tanıdığım birçok MHP’li dostuma  şu aralar bakıyorum..

‘Ver elini Recep Tayyip Erdoğan’  diyor.!

Görünen şu ki MHP Bahçeli ile  bundan sonra gireceği bir seçimde  1 Kasım’ı da mumla arar!..

***

Ya Kılıçdaroğlu..

Son koz dediği hem 7 Haziran seçimleri hem de 1 Kasım seçimlerinde deneyebileceği her yolu deneyip  atabileceği bütün topları attı ama nafile..

Tutmadı!..

Çünkü CHP’nin  yönetim zihniyeti seçmene hiç  inandırıcı gelmiyor..

7 Haziran seçimleri öncesi işçiye, emekliye, memura verdikleri büyük seçim vaatlerinin oya dönüşmemesinin ardından AK Parti’nin 1 Kasım seçimlerinde benzer vaatler verip sandıklarda oy patlaması yapması bunun belgesi değil de nedir?

CHP onunla da ‘İktidarların değil kurultayların partisi’ sözünün makus talihini yenemez oldu!..

Toparlandı denirken parti onunla da çatladı!
Bir tarafına Sezgin Tanrıkulu diğer tarafına Mehmet Bekaroğlu’ nu  alarak   solun solundan, sağın sağından (!) oy devşirmesi yapma hayali  için zaten filmin sonu  görünmüştü!

13 yıldır partiyi  bir adım öteye taşıyamayanların  hala umut tacirliği yapması en kolay yol!.

Peki ‘Bir dahaki seçimde CHP Kılıçdaroğlu  iktidar olabilir’ kim diyebilir?

Derse inandırıcı olur mu?

O nedenle CHP’yi yönetenler  geleceklerinin takdirini  icazetli kurgulanmış kurultay delegelerine değil, partinin isminde yer alan  ‘halka’ sorsunlar, halka sandık kursunlar..

Asıl karar orda!..

CHP onunla da ‘İktidarların değil kurultayların partisi’ sözünün makus talihini yenemez oldu!.. Toparlandı denirken parti onunla da çatladı! Bir tarafına Sezgin Tanrıkulu diğer tarafına Mehmet Bekaroğlu’ nu alarak solun solundan, sağın sağından (!) oy devşirmesi yapma hayali için zaten filmin sonu görünmüştü!

Çünkü CHP’yi  siyasette  marka yapan ismindeki  ‘Halkı’ kaybetmiş bir parti gerçeği ortada..                     

‘Cumhuriyet Halk Partisi’ , değil ‘Cumhuriyet Partisi’.

Bir türlü umut olunamamasının  nedeni budur..

***

Bakın 1 Kasım seçimlerinin ardından Ertuğrul Özkök’ün, ‘4 milyon kişi o sabah ne düşündü?’ başlıklı  bir yazısı vardı..  1984 yılında yayınladığı ‘İknanın Psikolojisi’ adlı kitabı 2 milyon adet satan, Fortune dergisinin ‘Dünyanın en zeki 50 iş kitabından biri’ seçtiği ikna olayını en iyi bilen uzman olarak adlandırılan Prof. Robert Beno Cialdini’ye  “Dört milyon insan, 1 Kasım sabahı kafasında hangi düşünce ile sandığa gitti ve fikrini değiştirip AKP’ye oy verdi?” şeklinde sorduğu sorunun cevabı çok ilginçti.

Prof. Cialdini “Benim için hiç şaşılacak, hayret edilecek bir şey değil. O 4 ay içinde Türkiye’de neler oldu?” diye sorunca  Özkök “Hükümet kurulamadı, terör olayları arttı, dolar yükseldi..”  şeklinde  sayarken Cialdini  “Yani belirsizlik...” diye  Özkök’ün sözünü tamamlayarak bakın ne söylemiş:

“Belirsizlik durumlarında insanlar, en iyi bildikleri markaya yönelirler ve ona sarılırlar.. Sadece siyasette değil, ekonomik hayatta da bu böyledir...”

***

İktidar ve muhalefet açısından önemli bir tespitti Cialdini’nin sözleri..

13 yıldır milletin sandıklarda oyunu kullanırken AK Parti’yi  tercih etmesinin altında   Recep Tayyip Erdoğan markasının  imzası var!..

7 Haziran gecesi paniğe kapılanların  karaya oturtma tehlikesi ile karşı karşıya  bıraktıkları geminin güvertesine geçip  1 Kasım’a kadar geçen süreçte  müthiş siyasi taktiklerle   gemiyi  güvenle limana çıkartıp  tek başına iktidara taşıyan  kaptan Erdoğan’dan başkası değil !

Onun dışındaki AK Partililere  kalmış olsa buna Başbakan Davutoğlu’da dahil  tek başına iktidar dönemi bitmiş , koalisyon kurulmuş AK Parti  için sonun başlangıç yolculuğu başlamıştı bile!..

Tek pes etmeyen adam oydu..

O nedenle bugün  Başbakandan, bakanlara, milletvekillerine  kadar  tek başına  hükümet koltuklarında oturanların hepsi  güçlü siyasi varlıklarını  o markaya borçlu!

***

Durumu futbol sahasına indirerek yazımı noktalamak istiyorum..

Birazda latife olsun..

13 yıldır milletin sandıklarda oyunu kullanırken AK Parti’yi tercih etmesinin altında Recep Tayyip Erdoğan markasının imzası var!..

Gençliğinde çok iyi bir golcü olan Cumhurbaşkanı  Erdoğan siyaset sahnesinde de böylesine rakipler  yakalamışken   usta bir golcü olduğunu  göstermeye devam ediyor.

Ceza sahasında nerede duracağını çok iyi biliyor..

Top nereden gelirse gelsin hem kafasını hem de iki ayağını iyi kullanıyor..

Ara sıra tribünden sahaya atlayanlar önünü kesemiyor!.

Kasti tekmeler karşısında yılmıyor...

13 yıldır genel, yerel demeden yakaladığını atıyor!.

Çare arayan muhalefet bu kez  golcülerini kadro dışı bırakmak için imza toplayıp en azından    finalde (başkanlık)   golcüye  geçit vermemek için  ‘panter kaleci’ arıyor!..

Ama görünen o ki böyle bir tabloda  finalde de sonuç değişmeyecek.

Başkanlık sisteminin  yer alacağı    yeni anayasa halk referandumuna  getirilirse  1 Kasım seçimlerindeki  rekor puana bir yenisi eklenir!

Çünkü   Recep Tayyip Erdoğan  dışında siyaset sahnesinde  bir başka marka  isim yok!

Varsa söyleyin..