Van'da şarbon paniği

Şarbon hastalığına yakalanan Nurettin (14), Senar (13), Kenan Urut (12), İmdat Sarban (10) ve Fetullah Yabaş (12) isimli çocukların tedavileri devam ederken YYÜ Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Pekcan Demiröz, şarbon hastalığının hayvanlardan deri, kıl ve kemiklerin işlenmesi sonucu insanlara bulaştığını belirtti. Çatak'tan gelen hastalara ise deri şarbonu teşhisi konulduğunu, insandan insana şarbon hastalığının geçmesinin sadece çiziklere dokunulması, laboratuarlarda yapılan tetkiklerde bulaşması dışında olmadığını kaydeden Prof. Dr. Demiröz, şarbon hastalığının olmaması için mutlaka tüm hayvanların her yıl düzenli olarak aşılanması gerektiğini bildirdi. Şarbon vakasına yakalanan şahısların en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmasının önemine değinen Demiröz, ölü hayvanın etini yiyen hastaların bağırsak şarbonuna yakalandığını ve ölüm riskinin binde 30 olduğunu söyledi. Çatak'tan şarbon hastası Nurettin Urut'un yüzündeki çıbanın ailesi tarafından kızgın şiş vurularak tedavi edilmeye çalışıldığını ve bunun yanlış bir yöntem olduğunu belirten Prof. Dr. Demiröz, şarbon hastalığının 1-2 hafta penilisin ile tedavisinin mümkün olduğunu, daha sonra yüz kısmında meydana gelen yaraların kendiliğinden kaybolacağını bildirdi. Tedavisi devam eden Nurettin Urut, yedikleri et sonrasında aileden 3 kişinin yüzünde çıban çıktığını söyledi. Van İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı ekipler 150 haneli, 2 bin nüfuslu Bilgi Köyü'ndeki vatandaşları tek tek sağlık kontrolünden geçirdi. Sağlık ekiplerinin yaptıkları muayenelerde Bilgi Köyü'nde başka şarbon vakasına rastlanılmazken, köyün 5 kilometre uzağında bir tepede bulunan hayvanların Tarım İl Müdürlüğü'nden gelen veterinerler tarafından aşılanacağı bildirildi. Bu arada, köylü vatandaşlar yaklaşık 100 adet küçükbaş hayvanın bir hafta içinde telef olduğunu ve hayvan ölümlerinin devam ettiğini belirtti. Köylüler ayrıca bu tür toplu hayvan ölümlerinin 1993 yılında yine meydana geldiğini söyledi.