Van’da kadın istihdamına katkı sağlamak ve unutulan dokumacılık sanatını yeniden canlandırmak için Van Büyükşehir Belediyesi’nce kentin 3 ayrı noktasına kilim atölyesi kuruldu. Her deseninde ayrı hikaye bulunan kilimleri dokuyan kadınlar, hem aile bütçelerine katkı sağlıyor hem de unutulmaya yüz tutan dokumacılık sanatını yaşatmaya çalışıyor.Dokunan kilimler yurt içinin yanı sıra, gelen siparişler üzerine birçok Avrupa ülkesine de pazarlanıyor. 30 ayrı deseni bulunan Van ve Hakkari kilimleri, 80 kadın tarafından büyük bir özenle dokunuyor. Hazır hale getirilen kilimlerin metrekaresi ise 500 ile 600 TL arasında satılıyor. Kürtçe şarkılar söyleyerek kilim dokuyan kadınlar, hem aile bütçelerine katkıda bulunduklarını, hem de unutulmaya yüz tutmuş kültürü yaşatmaya çalıştıklarını dile getirdi.Van ve Hakkari yöresine ait kilimlerin kadınların ellerinde hayat bulduğunu söyleyen Büyükşehir Belediyesi Kilim Atölyeleri Sorumlusu İsa Sarıhan, buradaki asıl amacın, kilim kültürünü devam ettirmek ve buraya gelen kadınların aile bütçelerine katkıda bulunmak olduğunu ifade etti. Sarıhan, "2001 yılından beri Van Büyükşehir Belediyemizin temel faaliyetlerinden biri olan kilim kültürünün ilerlemesi konusunda şu an 3 atölyemiz faal durumda. Burada 80 kadın istihdam ediliyor. " dedi "Kadınların ailesine katkı sağladığını belirten Sarıhan "Temel amaç kilim kültürünün devam etmesi, kuşaktan kuşağa geçmesi ve bu kültürün kaybolmaması. Burada çalışan kadınlarımız dokudukları kilimin metrekaresine göre para kazanmakta ve ailesine katkıda bulunmaktadır. Pandemiden önce 120 kadın bu atölyelerde çalışıyordu. Şu an pandemi nedeniyle 80 kadın çalışıyor. " diye konuştu. Yurtdışına ihracat yaptığını belirten Sarıhan "Mesela Gülsarya kiliminin hikayesi, ilk bu kilimi dokuyan kadının ismi verilmiş. Sarya’nın gülü anlamını taşımaktadır. Biz de bu desenlere sadık kalarak, desenlerin hiçbir ilmeği değiştirilmeden bu kültürü bizden sonraki gelen kuşağa aktarmayı hedefliyoruz. Taleplere göre yurt içi ve yurt dışına satışlarımız oluyor. ABD, İsveç, İspanya ve Danimarka gibi ülkelere sattığımız kilimlerimiz var. Talep karşısında biz bu kilimleri kargoyla gönderiyoruz. Bazı misafirlerimiz gelip, burada kilimlere bakıyor. Renklerde değişiklik yapıyoruz. Ama desenlerde kültürümüze bağlı kalarak hiç bir değişiklik yapmıyoruz" şeklinde sözlerini tamamladı. Sarıhan, amaçlarının para kazanmak değil, kilim kültürünü devam ettirmek olduğunu ifade ederek, "Biz bu işin ticaretini değil de, bir nevi devamlılığını sağlıyoruz. Sayın Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Emin Bilmez talimat verdi. Dedi ki, kilim desenlerinizi bir kitap haline getirin. İnsanların bütün desenleri almaya belki maddi gücü yok. Ama bütün desenleri biz kitap haline getirdik. Orada desenlere bakarak, kilimlerin hikayelerini burada görebiliyorlar. Şu anda bizim üzerinde çalıştığımız 30 desenimiz var. Bu desenler Van ve Hakkari bölgesine ait. Çünkü bu 2 ilin kültürleri artık bir olmuş" diye konuştu.Kursiyer olarak başladığı Edremit ilçesine bağlı Süphan Mahallesi'ndeki kilim atölyesinin sorumlusu olan 1 çocuk annesi Fatma Adıyaman ise, "Pandemiden dolayı kursiyer sayımızda bir düşüş var. Şu an 80'e yakın kadın arkadaş burada çalışıyoruz. Burada çalışan kadın arkadaşlar hem ailelerine katkıda bulunuyor hem de kültürümüzü devam etmeye çalışıyorlar. İplerimiz de organiktir." dedi.Bu işe aile ortamı olarak baktıklarını belirten Adıyaman "Kendimiz ipleri alıp gönderiyoruz ve kök boya ile boyuyoruz. Bazı otlardan bu renkleri elde ediyoruz. Bu atölyeye sadece bir iş yeri mantığı ile değil, aile ortamı olarak bakıyoruz. Burası hepimizin ekmek kapısı. Yaptığımız bu kilimleri, gelen siparişler üzerine yurt içi ve yurt dışına pazarlıyoruz" ifadelerini kullandı.