Van raporundan can sıkan gerçekler
Abone olİstanbul Teknik Üniversitesi'indeki heyet Van depreminin ardından incelemelerde bulundu. Elde edilen bilgiler ise ihmalin en açık ispatı
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Deprem Mühendisliği
ve Afet Yönetimi Enstitüsü, 26-29 Ekim tarihleri arasında Van'da
yaptıkları deprem incelemesini kamuoyuyla paylaştı.
Raporda binaların beton kalitesinin düşük olduğu belirtildi.
Kolonlarda dere çakılı ve yumruk büyüklüğünde iri taşların
bulunduğu tespitine yer verildi. Özellikle taş ve briket binaların
çoğunlukla çamur harcıyla birleştirildiği, bu sebeple hasarın
arttığı vurgulandı. Çok katlı binalarda da mühendislik
hizmetlerinin alınmadığı ve işçiliğin yetersiz olduğu ifade edildi.
Enstitü, kırsal bölgelerde betonarme binaların yanı sıra kurallara
uygun şekilde inşa edilmesi şartıyla yığma binaların da teşvik
edilmesini önerdi.
ACI RAPOR
Van'ın Erdemit ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki depremde
hayatını kaybedenlerin sayısı, biri Japon vatandaşı olmak üzere
25'e çıktı. Van'da 23 Ekim'de meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki
depremin ardından bölgede kurulacak konteynerlerin yer tespiti için
Bitlis'ten gelen ve Aslan Otel'de kalan bir inşaat firmasının 12
görevlisinden 8'i de enkazda can verdi.
"SADECE ONLAR SORUMLU DEĞİL"
Zaman'ın haberine göre, İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Zekai Celep, yıkılan binalarda yalnızca müteahhitleri sorumlu
tutmanın doğru olmadığını belirtti. Mal sahipleri, meslek odaları,
mühendisler ve belediye yetkilileriyle birlikte akademisyenlerin de
kusurlu olduğuna vurgu yaptı.
EN ÖNEMLİ SORUN
İTÜ'de fakülte heyeti, Van'da yıkılan ve hasar gören betonarme,
kerpiç, taş ve briket binaları ayrı ayrı inceledi. Hazırlanan
raporda, en çok can kaybına yol açan betonarme binalardaki en
önemli problemin beton kalitesinin düşük tutularak yönetmeliklere
uygun yapılmaması gösteriliyor.
ZAYIF KERPİÇ
1980 yılında inşa edilen ve depremde yıkılan bir kamu binasında
yapılan incelemelerde, yönetmeliklerde öngörülen C18 beton
kalitesinin, C8 seviyesinde olduğu tespit edildi. Uygun donatım
düzeninin sağlanamaması ve taşıyıcı sistemlerin yetersizliği hasar
sebepleri arasında sayılıyor. Taş ve briket binalarda ise yapı
malzemelerinin çamur harcıyla birleştirilmesi, felaketin en önemli
sebepleri arasında gösteriliyor. Kerpiç binalarda da hava
şartlarının etkisiyle kullanılan kerpicin zayıflamasının, yıkımın
etkisini artırdığı vurgulanıyor.
'ÖĞRETİM GÖREVLİLERİ DE KUSURLU'
Prof. Dr. Zekai Celep, yıkılan binalarda yalnızca müteahhitleri
sorumlu tutmanın doğru olmadığını belirterek kusurların zincirleme
şekilde oluştuğunu belirtti. Celep, binaların yıkılmasıyla ilgili
mal sahipleri, meslek odaları, mühendisler ve belediye
yetkilileriyle birlikte öğretim görevlerinin dahi kusurlu olduğunun
altını çizdi. Valiliğin isteği doğrultusunda bazı kamu binalarını
da incelediklerini dile getiren Zekai Celep, Van Cezaevi'ne
bağlayıcılığı olmayan yazılı bir belge verdiklerini ifade etti.
BAYRAM OTELİ HARİÇ
Van'daki inceleme heyetinde yer alan İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Beyza Taşkın, 9 Kasım'daki ikinci depremde yıkılan
Bayram Oteli'yle ilgili herhangi bir inceleme yapmadıklarını
açıkladı. Bölgede inceleme yaparken otel binasını dışarıdan
gördüklerini dile getiren Taşkın, içeri girmeye teşebbüs dahi
etmediklerini aktardı. Kendilerinin otele hiçbir şekilde sağlam
raporu vermediklerini vurgulayan Beyza Taşkın, bölgede sadece
yıkılan binaları incelediklerini belirtti.