Vali'den MHP'li Vural'a cevap

Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın, kendisine atfen ''Devlet de silah bırakmalı'' dediği yönündeki iddiasına ilişkin, ''Bu çarpıtma, karalama kampanyasını açan insanlara teessüf ediyorum'' dedi.

Coş, Oktay Vural'ın MHP Aydın milletvekillerinin de katılımıyla TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, kendisi hakkında ortaya koyduğu iddialara ilişkin Valilikte basın toplantısı yaptı.

Vural'ın, kendisinin terörle ilgili bir konuşmasında, ''Devlet de silah bırakmalı'' dediğini öne sürerek, buna ilişkin bir ses kaydı dinlettiğini hatırlatan Coş, konuyla ilgili olarak Aydın Valiliğinin internet sitesine yazılı bir açıklamanın yanı sıra hem korsan konuşmayı hem de çözümlemesini koyacaklarını bildirdi.

''Hüseyin Avni Coş kimliğinin, zaten böyle bir söz söylemeye mani olduğunu'' belirten Vali Coş, şunları kaydetti:

''Çünkü, devlet her zaman dünyanın her yerinde meşru silahlı kuvveti bünyesinde bulunduran bir güçtür. Silahlı gücü olmayan, polisi, jandarması, askeri olmayan bir devlet var mı? İç ve dış güvenliği korumak için, devletin elbette ki bir silahlı gücü olur. 'Devletin silah bırakması' diye bir kavram olmaz. Bu çarpıtma, karalama kampanyası açan insanlara teessüf ediyorum.

Zaten, 'müflis tüccar, eski defter karıştırır' atasözü var. Söyleyecek bir sözü olmayan insanların, 'eski şeylerinden ne bulabiliriz' diye çabalamaları boşunadır. Başka karalama kampanyaları içine de girdiklerini işitiyorum. Bütün tertipler, yapanların elinde patlar. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk nezdinde herkesle ayrı ayrı Allah'ın izniyle hesaplaşırız. Kimseye de meydanı boş bırakmayız. Bunu da herkes böyle bilsin.''

''BAŞKA BİR ŞEY DESELER, BU KADAR ÜZÜLMEM''

Ortaya atılan iddianın kendisi için çok üzücü olduğunu ifade eden Coş, şöyle devam etti:

''Başka bir şey deseler, bu kadar üzülmem. 'Hüseyin Avni Coş suiistimal yaptı' deseler bu kadar üzülmem. Hüseyin Avni Coş'un ne olduğunu anlamak için terör örgütüne müzahir medyaya baksınlar. Bunlar devletin arşivlerinde de var. Oralarda Hüseyin Avni Coş'un yaptığı terörle mücadele çalışmaları nedeniyle hedef haline getirildiğinin pek çok delili, belgesi vardır ama bu iddiayı ortaya atanlar, bir de kendi isimlerini orada arasınlar. PKK'nın hedef gösterdiği kişiler arasında acaba esamesi okunuyor mu? Acaba isimleri var mı? Hüseyin Avni Coş'un kim olduğunu terör örgütü biliyor. Hüseyin Avni Coş'un böyle bir laf edeceğine terör örgütü bile inanmaz. O yüzden böyle tuhaf laflara, yalana sarılmaya, tertibe girmeye hiç kimse cüret etmesin. Bunların hiç birisi bizi karalayamaz, sahiplerini mahcup eder.''

''SES KAYDINI DOĞRU ÇÖZÜMLESİNLER''

Coş, iddiayı ortaya atanların, ''ses kaydını doğru dürüst dinlemeleri, çözümlemeleri halinde yaptıkları yanlışlıkları anlayabileceklerini'' ifade etti.

İddiaya konu olan konuşmanın yapıldığı toplantıda bir çok gazeteci bulunduğuna, şehit ailelerinin olduğuna işaret eden Coş, şunları kaydetti:

''Mal bulmuş mağribi gibi hemen bir şeye sarılıp ortaya çıkmak, son derece yanlış. Bir yıldır nerede olduklarını da merak ediyorum. Şayet böyle bir şey demiş olsam bile, böyle çok önemli bir haberi bir yıldır atlayan ve bir kısmı burada bulunan gazetecilere de teessüf ediyorum. Böyle şey gazetecilikte olmaz. Bu, onlara da yapılmış bir saygısızlık. Niye atlamışlar? Niye atlamışlar da Sayın Vekil bunu keşfetmiş. Sayın Vekil gazeteci mi, değil. Toplantıda hazır bulunan pek çok gazeteci arkadaşımız var, şehit aileleri var. Onların hiç birinin milli hissi yok mu? Niye bu konuyu dile getirmemişler. Olur mu böyle şey?''

Coş, Aydın'da topluma yön verecek insanların, kamuoyu önünde basın yoluyla atışmalarının yanlış bir şey olduğunu da belirterek, ''(Hüseyin Avni Coş'u yıpratalım) derken, temsil ettiği devleti ve makamı yıpratmaya kalkışmanın doğru olmadığını'' söyledi.

Hiç bir siyasi camiaya kırgın olmadığını ifade eden Coş, ''Suç ve ceza şahsidir. O yüzden bir kişinin bireysel olumsuzluklarını bütün bir camiaya mal etmek gibi bir yanlış içine girmeyiz. Kaldı ki bize yanlış yapanların da valisi olarak, burada görev yaptığım süre içerisinde, işimizi, gücümüzü hukuk çerçevesinde, adil ve eşit bir şekilde yerine getirmeye de gayret edeceğiz'' dedi.