Vakit'i Siyonistler mi durdurdu?

Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez, Almanya'daki yayınlarının durdurulmasıyla ilgili ilginç ve dünya sorunlarına eğilen bir saptama yaptı. Üzmez'in esas hedefinin Siyonist düşünce olduğu yazıda, Almanya İçişleri Bakanı Otto Schily ikinci planda kaldı. Üzmez'in ilk tepkisi "Siyonizm dünyayı tehdit (mi) ediyor?" sorusuyla oldu...

Amerika ile Avrupa'nın (özellikle de Almanya'nın) gizli bir rekabet içinde oldukları biliniyor. Yahudi lobisinin Amerika'daki gücü de herkesin malumu. Her ülkede, para ve medya gücünün, (ya doğrudan doğruya, ya da dolayısıyla) Yahudilerin elinde olduğu da kimsenin meçhulü değil. ABD Başkanı Bush'un barışmak için Avrupa'ya gittiğini, ancak eli boş döndüğünü de bütün dünya basını yazdı. Ortada kimsenin inkâr edemeyeceği bir gerçek var: İngiltere, AB üyesi olduğu halde, ABD'nin peşinden ayrılmıyor. Çünkü Almanya'nın AB lideri olmasından, Amerika gibi onlar da tedirgin. Almanya'nın daha fazla güçlenmesinden korkuyorlar. ABD stratejik ortağı (!?) Türkiye'yi AB'nin kucağına atmak istemiyor. O zaman Ortadoğu'da tutunamaz. Türki devletlere uzanamaz. 1.5 milyarlık İslâm âlemi ile kolay kolay diyalog kuramaz. Ülkemizin AB'ye girmesi, İsrail'in de işine gelmez. Siz siyonistlerin yerinde olsaydınız, ne yapardınız? Bunu fırsat bilerek, bir yandan AB'ye, öbür yandan ABD'ye gücünüzü göstermez miydiniz? İşte İsrail de öyle yaptı. Alman İçişleri Bakanı Otto'yu kullandı. Ünlü, "Berlin'de hakimler var" efsanesini yerle bir etti. Adaleti temelinden sarstı. Mülkü temelsiz bıraktı. AB'yi güvenilmez bir duruma düşürdü. Bu korkunç güç karşısında, ABD'nin bile nutku tutuldu. Siyonistler Bush'un yapamadığını yaptılar. Dünyanın parmağı ağzında kaldı. Vakit'in kapatılması, büyük yangını haber veren bir kıvılcımdı. Siyonistler isteseydi gazetemizin Almanya'da basılıp dağıtılmasını, legal yollardan önleyemez miydi? Bulurlardı bir satılmış, kıytırık hakim, Vakit'i ona kapattırırlardı. Adına da "yargı kararı" derlerdi. Bize de sadece hukuk yollarına gitmek düşerdi. Ama bu sıradan, basit bir olay olurdu. Almanya yargısız infaz yapma durumuna düşmezdi. Kendi tabuları olan "Kopenhag Kriterleri" böylesine pervasızca çiğnenmezdi. AB'nin itibarı beş paralık olmazdı. Adalet öldürücü bir yara almazdı. Bu olay da kimsenin dikkatini dahi çekmezdi. İsrail korkusu ruhlara sinmezdi. Oyun amacına ulaşmazdı. Siyonizmin, Otto Schily eliyle bir taşla birkaç kuş birden vurduğu açıkça görülüyor. ABD ve AB'ye gözdağı verilmiş oluyor. Almanlarla olan tarihî dostluğumuz büyük yara alıyor. Batı yakasında demokrasi, adalet, insan hak ve özgürlüklerinin büyük bir yalan olduğu açıkça ortaya çıkıyor. Koca ABD, çok zavallı bir oyuncak durumuna düşüyor. Süperlik hayali bir anda berhava oluyor. Siyonizm bütün dünyaya; "İşte görüyorsunuz, Batılı yöneticiler ve beyinler avucumun içinde. İstediğim an, dünyayı karıştırıp, insanlığı kan denizlerinde boğabilirim" demeye getiriyor. Büyük yangınların ilk sebebi daima küçücük bir kıvılcımdır. İşte Alman İçişleri Bakanı, Avrupa ülkelerini batırma, ABD'yi çıkmaza sokma, Batılılara kendi tabu ve kriterlerini çiğnetme olayında, o çok basit ve küçücük kıvılcımdı. Bu herifin şeceresi mutlaka araştırılmalıdır. Bizce o, ya gizli bir Yahudidir, ya siyonizmin basit bir uşağıdır. Ya kendi ülkesi olan Almanya'nın düşmanıdır, ya da Avrupa Birliği içinde, bir ajan provokatördür. Yani ABD'nin casusu veya CIA'nın adamıdır. Kanı bozuk olmayan bir insan, kendi ulusuna ve ulusunun liderliğindeki ülkeler topluluğuna, yasa dışı bir emirle bu kadar kötülük yapamaz. Kim bilir Alman hariciyesi bu pisliği temizlemek için kaç yıl uğraşacak?
Vakit gazetemiz, Türkiye'de en az 1 milyon bilinçli insan tarafından okunan bir gazetedir. Otto Schily'nin bu kanunsuz yasağı karşısında, ülkemizdeki bütün zıt uçlar ve kutuplar dahi birleştiler. Bugün Türkiye'de bir anket yapılsa, eski dostumuz Almanya, İsrail'den bile geriye düşer. Yazık değil mi, o tarihî dostluğumuza? Bir kanı bozuk için buna değer mi? Alman hükümeti bu Nazi kafalı herifi daha ne kadar görevde tutacak? İsrail de tarihte kendileri için yaptığımız fedakârlık ve iyilikleri daha ne zamana kadar unutacak? Biz Yahudilere sahip çıkmasaydık, belki de 2 bin yıllık çileleri bitmeyecekti. O iyiliğin karşılığı bu mu olmalıydı? Biz Musevilere değil, siyonizme karşıyız. Tıpkı her türlü ırkçılığa ve fanatizme de karşı olduğumuz gibi.

YAZI:Hüseyin ÜZMEZ
VAKİT