Vakit bu kez Yeni Şafaka çattı
Abone olVakit, Üzmez'e sahip çıkmadığını söylerken Yenişafak'ın manşetini de beğenmedi. Vakit en çok da Baykal'ın sevinmesine bozulmuş!
Yenişafak'ın "Utan be adam" manşetine
tepkiler sürüyor. Yenişafak, haberle ilgili kendilerine
okuyucularından büyük destek geldiğini söylerken, Vakit tepki
gösterdi. Vakit'in en çok içerlediği şey ise Yeni Şafak'ı Baykal'ın
tebrik etmesiymiş!
Hüseyin Üzmez, Yenişafak ve Vakit'i karşı karşıya getirdi. Yeni
Şafak, "Utan be adam" manşetinin ardından
okuyucuların gazeteye tebrik telefonları yağdığını söylerken,
TÜYAP'taki standın da ziyaretçi akınına uğradığını yazdı.
Vakit'te Yenişafak'a çattı: Düşman
sevindirme!
Yenişafak'ın önceki günkü manşetinin
ardından Vakit bugün yaşananlarla ilgili bir analiz yayınladı.
İşte o analizden bazı bölümler;
(...) "Hüseyin Üzmez'in
TV kanallarında, İslami ölçülerimize uymayan konuşmalarını tasvip
etmemiz mümkün değildir" açıklamasına rağmen;
“Kartel” medyasını intikam ateşi sarmış bir kere…
İflah olmaz “din” ve “maneviyat”
düşmanları amansızca kinlerini kusuyor.
(...) Hatırlayalım, geçmişte bu saldırılardan kimler nasibini
almadı ki?
Evini, mahremini röntgenleyerek, Mahmut Ustaosmanoğlu
Hocaefendi’yi mi hedef almadılar! İftiralarla,
karalamalarla Fethullah Gülen Hocaefendi’ye mi
saldırmadılar? Hakan Şükür üzerinden “kutlu doğum haftasına” hatta
işi “Peygamber Efendimize hakarete” kadar mı
götürmediler!
Bizi kartel hiç şaşırtmadı! Onlar kendilerinden bekleneni
yapıyorlar.
Yeni Şafak'a akbil hatırlatması
Bizi asıl şaşırtan zamanında kartelin bu
saldırganlığından “Akbil yolsuzluğu ve hırsızlığı”
ile suçlanarak bu saldırılardan nasibini alanların bu
"kirli oyun"a alet olması.
Hiç şüphesiz Yeni Şafak gazetesi, maksatlı olarak mütedeyyin kesime
saldırması için transfer edilen Ahmet Hakan’ı, kartel medyasını,
Deniz Baykal’ı mutlu ederken mütedeyyin kesimi üzmüştür.
Deniz Baykal, Yeni Şafak’ı tebrik ediyor; Ahmet Hakan, Yeni
Şafak’ın Yayın Yönetmeni’ni kutluyor.
Tuhaf değil mi?
Muhafazakar kesimin hiç bir şeyini beğenmeyen kartel medyası,
Ahmet Hakan ve Deniz Baykal; Yeni Şafak gazetesinin manşetini çok
beğeniyorsa, tebrik ve takdir ediyorlarsa buna ne demek lazım.
Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın, dahası TBMM’nin ezici çoğunlukla
aldıkları tüm kararlara muhalefet eden Baykal, “ne
değişti” de Yeni Şafak'ın “bu
tavrını” tebrik eder oldu? Düşündürücü değil mi?
Neyse ki sağduyulu medya da çoğunluk bu
"tezgah"a gelmedi.
Zaman gazetesi bu "kirli oyun"un
farkına varıp, alet olmayarak konu ile ilgili yayınını seviyeli bir
çizgide sürdürdü.
Keza Millî Gazete ve Türkiye gazetesi de
"kirli oyun"a alet olmayan gazetelerdendi.
(...)Ancak bir şeyin farkında değiller.
Bağımsız ve bağlantısız gazeteler ilelebet, “Kızım Fatıma
bile olsa elini keserim” ilkesini işleterek, “Mü’mine
karşı müşfik, inanç düşmanlarına karşı şedit” yayınlarını
sürdürecektir.
Yine zulüm kimden gelirse gelsin zalimin karşısında dimdik
duracaklardır.
Vakit gazetesi de, geçmişte olduğu gibi, bu
oyundan da alnının akıyla çıkacaktır.
Birilerinin hesabı varsa, “Bir” olanın hesabı tüm
hesaplardan daha büyüktür.
Vakit gibi gazeteler yine “azgın arsız azınlığın”
korkulu rüyası olmaya devam edecektir.
Gazeteciler