Vakıfbank, özelleştirme modeli arıyor
Abone olVakıfbank, önümüzdeki haftalarda bankanın özelleşitirlemisyle ilgili Dünya Bankası ile görüşecek.
Vakıfbank Genel Müdürü Ahmet Kacar, önümüzdeki haftalarda
Banka'nın özelleştirme modeli konusunda Dünya Bankası yetkilileri
ile oturup konuşacaklarını ve anlaşacaklarını söyledi. Reel sektöre
destek ziyaretleri için Denizli'ye gelen Vakıfbank Genel Müdürü
Kacar, basın mensupları ile bir sohbet toplantısı düzenledi.
Banka'nın özelleştirilmesinin düşünüldüğünün hatırlatılması üzerine
Kacar, banka satışı konusunda Türkiye'nin pek başarılı olamadığını
çünkü Türkiye'de bankacılık sektörünün çok karlı bir sektör
olmadığını söyledi. Türkiye'de yüksek enflasyon nedeniyle bankalara
devamlı sermaye koymak gerektiğine işaret eden Kacar, bu durumun da
sektördeki karlılığı azalttığını vurguladı. Kacar, şöyle konuştu:
''Artık, bir yabancı ve yatırımcı gelip, bir bankanın yüzde 75'ini,
yüzde 100'ünü almaz. Bu, çok büyük yatırım gerektirir. Sermaye
yapısını parçalarsanız yüzde 25'ini küçük ortağa, yüzde 30'unu
halka geri kalan yüzde 45'ini bankayı yönetecek teknik ortağa,
patrona satsak, o zaman banka satın almak ucuzlayacak, sermaye
artırmak da daha kolay olacak.'' Vakıfbank'ın özelleştirme
takviminin belli olmadığını da belirten Kacar, önceki niyet
mektubunda hisselerin yüzde 100'ünün bankanın sandığına satışının
söz konusu olduğunu şimdi ise yüzde 30'luk hisseye talip
olduklarını kaydetti. Kacar, ''Önümüzdeki haftalarda Dünya Bankası
ile oturup konuşacağız ve özelleştirme modeli konusunda
anlaşacağız. Biz yüzde 25 sandık, yüzde 30 halka açılma ve yüzde 45
stratejik ortaklık önereceğiz'' diye konuştu. Taksim Otalcilik
Taksim Otelcilik A.Ş'nin satışı konusunda da bilgi veren Kacar,
bazı otellerin kiracıları ile problemli oldukları için şirketin
yüzde 51'lik banka hissesinin tamamının satışında başarılı
olamadıklarını anlattı. Şimdi şirketin otellerinin tek tek satışına
başlandığını belirten Kacar, ''ilgilenen çok firma var. Bu
otellerden bir bölümünü satabileceğimizi düşünüyorum'' diye
konuştu. Vakıfbank'ın 6 aylık performansının oldukça iyi olduğunu
da vurgulayan Kacar, kredi derecelendirme kuruluşlarından Standard
and Poor's ve Fitch'in bankanın kredi notunu yükselttiğini
hatırlattı. Kacar, ilk 6 ayda 67 trilyon liraya yakın karlılıkları
olduğunu, yıl sonuna kadar da bu miktarın çok daha artacağını
kaydetti. Havuz hesabı Bankanın yeni hizmetleri ile ilgili de bilgi
veren Kacar, yakında bireysel müşteriler için havuz hesabı adında
bir hesap çıkaracaklarını belirterek, müşterilerin her türlü
yatırım ve mevduat hesabının bu hesapta toplanacağını, borçlarının
ödeneceğini ve parasının değerlendirileceğini bildirdi. Fenerbahçe,
Galatasaray ve Beşiktaş ile taraftar kartı anlaşmaları bulunduğunu
hatırlatan Kacar, kredi kartı pazarlaması konusunda taraftar
kartının bankaya çok büyük yarar sağlayacağını söyledi. Döviz
kurlarındaki düşüş Döviz kurunun düşmesinin piyasada çok fazla
miktarda dövizin bulunmasından meydana geldiğini anlatan Kacar,
Merkez Bankası'nın da döviz alımını kendi başına koordinasyonsuz
bir şekilde yaptığı zaman başarılı olamayacağını savundu. Kacar,
şöyle dedi: ''Merkez Bankası geçenlerde 1 milyar dolar piyasadan
çekmiş bizim haberimiz yok. Kamu bankaları olarak bizim haberimiz
olsaydı ya da Merkez Bankası bize de (satmayın) deseydi, biz dövizi
elimizde tutardık. Merkez Bankası da diğer bankalardan döviz
çekerdi. Merkez Bankası'nın bizimle koordinasyonlu çalışması
gerektiğine inanıyorum.'' İhracatçıların döviz kurunun
düşüklüğünden yakındıklarını anlatan Kacar, ihracatçıların ihracat
bedellerini yurda biraz geç sokabilirlerse ve döviz bozdurma işini
biraz ertelerlerse, piyasadaki arz fazlalılığının biraz
azaltılabileceğini ve bunun sonucunda dövizin bir miktar
yükselebileceğini vurguladı. Reel faizlerin yüksekliğine de değinen
Kacar, Türkiye'nin izlediği ekonomik modelde, faiz çıpasının esas
alındığını ve bu nedenle faizlerin yüksek olmasının normal olduğunu
söyledi. Fakat faizlerin yüksekliğinin ne kadar olacağının
tartışılabileceğini ifade eden Kacar, enflasyon artı 10 puanın reel
faizler için normal olduğunu bildirdi. Kacar, bir olumsuzluk
olmazsa, yıl sonuna kadar faizlerin yüzde 30'a düşeceğini
düşündüğünü de sözlerine ekledi.