Vakıf emeklilik'ten Mikro Emeklilik Projesi

Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Bostan Türkiye’de Bireysel Emeklilik Sistemi’ne katılanların yüzde 40’ını kadınların oluşturduğunu belirterek ”Bu alanda Türkiye’de çok önemli bir aşamaya geldik ama tabii daha gidilecek çok yol var” dedi.

Grand Cevahir Otel’de gerçekleşen Avrasya Sosyal İşletmecilik Forumu'nun "Türkiye'de Sosyal İşletmeciliğin Gelişimi: Şirketlerin ve Hükümetin Rolü" oturumunda, BES’in sosyal faydalarını anlatan Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Bostan, bu yılbaşında yürürlüğe giren Bireysel Emeklilik’teki devlet katkısı uygulamasının ilk 4 aylık süredeki yansımalarına dair değerlendirmelerde bulundu. Şu anda sisteme katılanların fon büyüklüğü açısından yüzde 40'ını kadınların oluşturduğu bilgisini de veren Bostan, kadınların refahının devamlılığının sağlanması ve artırılması konularının önemine dikkat çekti. Vakıf Emeklilik olarak "Sosyal İşletmecilik Projesi"ne kendi kültürlerini yansıtan "Mikro Emeklilik" projesiyle destek olmayı hedeflediklerini bildiren Bostan, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) üyesi 60 bin kadının tasarruf alışkanlığı kazanmasını ve devlet katkısını toplumun her kesimine ulaştırmayı kendilerine görev edindiklerini sözlerine ekledi.

Bostan, yılbaşından itibaren BES'e yüzde 25 oranında devlet katkısının eklendiğini anımsatarak, "Kamu, sağladığı Devlet Katkısı yoluyla; hem tasarruf alışkanlığını teşvik, hem de bütün vatandaşlara bu katkıdan eşit faydalanma imkanı sunarak her kitleye ulaşmayı hedeflemiştir" diye konuştu.

Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Bostan “Vakıf Emeklilik olarak gerçekleştirdiğimiz Mikro Emeklilik projesi kapsamında TİSVA’dan mikro kredi kullanan kadınlarımız aylık asgari 10 lira ile sisteme girebilecekler. Bu uygulama Türkiye’de bir ilk. Amacımız düşük gelirli kadınlarımızın da Bireysel Emekliliğin nimetlerinden faydalanmalarını sağlamak. En önemlisi de bu sayede yüzde 25’lik devlet katkısına bu kişilerin erişimini sağlamak.” dedi.

Sosyal işletmeciliğin ilkelerinden birinin de ekonomik ve finansal sürdürülebilirliğin sağlanması olduğunu kaydeden Bostan, Türkiye'de vatandaşların düzenli ve istikrarlı olarak tasarruf edebileceği ve buna devletin de katkı sağladığı bir başka tasarruf aracının bulunmadığını belirtti.