Vahşet emrini veren tutuklandı
Abone olMalatya'da Zirve Yayınevi'nde yaşanan vahşet için o emir vermişti. 3 kişinin boğazının kesilerek öldürüldüğü cinayetin azmettiricisi tutuklandı
Malatya'da Protestan cemaatiyle yakın ilişki içerisinde
olan Zirve Yayıncılık bürosunda 18 Nisan 2007 tarihinde 3 kişinin
öldürüldüğü Zirve Yayınevi davasında, 3 ay önce duruşmada tanık
olarak dinlenen Varol Bülent Aral, olayın azmettiricisi olarak
hakkında tutuklama kararı verildi.
Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde başka bir suçtan tutuklu
bulunan Varol Bülent Aral'ın olayın kilit ismi olan Emre
Günaydın'ın 13. duruşmada ve cezaevinde verdiği ek ifadeler üzerine
tutuklandığı öğrenildi. Varol Bülent Aral, Zirve Yayınevi'nin 12.
duruşmasında tanık olarak dinlenmişti.
Olayın kilit ismi Emre Günaydın 14 Kasım 2008 günü Malatya E Tipi
Cezaevi'nde avukatının yanında verdiği ifadesinde, "En son
görüşmemizde bana şehir dışına çıkacağını söylemişti.
Konuşmalarımızın birinde Malatya'daki misyonerlerin yerlerinden
bahsetti. Ancak, adres olarak veya yayınevi olarak bir şey
söylemedi. 'Oradaki bilgiler elimize geçerse, neler olur biliyor
musun' şeklinde, konuştu, Ben tekrar sorduğumda, 'Bilgiler
ile köşeyi dönebileceğimizi, hem kendisine, hem de bu bilgilerin
birilerine lazım olduğunu' söyledi. Ancak, ben bu
birilerinin kim olduğunun kendisine soramadım. Çünkü kendisi ile
konuşabilmek belli kurallara bağlıydı. Örneğin, yürürken
önünde yürüyemezdim. Kendisi sormadıkça ona bir şey
soramazdım. Kendisi bana gazeteden ayrılırken,
'Benimle birlikte ol, sana devlet desteği sağlarız'
demişti. Ben gazetede çalışan patronlarıma Varol Bülent Aral'ın
bana bu şekilde söz söylediğimi de hatırlıyorum. 2006
yılı, Ekim aynın sonuna doğru Varol Bülent Aral'ın Malatya'dan
ayrılacağını söyleyerek, buradaki misyonerlerin ellerinde olan
bilgilerin değerli olduğunu, ele geçirilmesi gerektiğini, bu işi
bana havale ettiğini, 'Senin bunu yapman lazım' diyerek
beni yakamdan tutarak ve gözlerini de ayırarak beni etkiledi. 'Sen
dara, düştüğünde benim haberim olur, ben sana kavuşurum'
dedi" iddialarında bulunmuştu.
2006 yılı Ekim ayının sonundan itibaren, Varol Bülent Aral ile
mahkemede tanık olarak ifadesi alınıncaya kadar hiç görüşmediğine
ifadesinde yer veren Emre Günaydın, "Varol Bülent Aral
isimli şahıs, demin söylediğim gibi, misyonerlik ile ilgili
bilgilerin değerli olduğunu, bu işi bana havale ettiğini
söylemişti. Ancak, orada çalışan şahıslar bana 'öldür'
şeklinde bir şey söylemedi. Ben misyonerlerin bulunduğu yerdeki
bilgileri almayı bunları da Varol Bülent Aral'a vermeyi düşündüm.
Ben Varol Bülent Aral'ın beni bulacağını düşündüm. Kendisine
güvendim. Bu şekilde hem para kazanacak, hem de devlete yardımcı
olacağımı düşündüm" ifadelerini ileri sürmüştü.
Zirve Yayınevi'nin 13. duruşmasında ise Cumhuriyet savcısının,
kendisini azmettirdiğini söylediği Bülent Varol Aral ile ilgili
sorusuna Emre Günaydın., "Bülent Varol Aral, beni bir
şekilde gelip buluyordu. Bana devlet desteği sağlanacağını
söyledi" şeklinde cevap vermişti. Emre Günaydın'ın hem
mahkemede ve hem de cezaevinde verdiği ifadesinden yola çıkan
Cumhuriyet Savcılığının, olayın soruşturulması esnasında hakkında
takipsizlik kararı veriler ve 12. duruşmada da tanık olarak
dinlenen Varol Bülent Aral hakkında olayın azmettiricisi iddiasıyla
dava açtı.