Üzüntülerini kelimelere dökemediler

THY'nin tarifeli uçağıyla Trablus'tan İstanbul'a getirilen cenazelerden Selim Arslan'ın naaşı, Atatürk Havalimanı'nda ailesi tarafından alındı. Yunus Özkan'ın cenazesinin ise uçakla Adana'ya gönderileceği belirtildi. Havaalanında gazetecilere oğlunun kendilerinden habersiz idam edildiğini anlatan Selim Arslan'ın annesi Medine Arslan, ''Eğer idam edileceğinden haberimiz olsaydı kendisini görmek için Libya'ya giderdik'' dedi. Öldürülen kişinin cenazesinin oğlunun battaniyesine sarıldığını ileri süren anne Arslan, ''Çocuğuma kötülük ettiler. Çocuğuma kimse yardım etmedi. Onu 10 yıldır görmedim'' diye konuştu. Selim Arslan'ın ağabeyi Hilmi Arslan da, 10 sene hiç kimsenin kendilerine yardımcı olmadığını savunarak, ancak 4 gün içerisinde pasaportunun çıkartıldığını söyledi. Hilmi Arslan, ''Dışişleri Bakanlığı'ndan Perşembe günü aradılar ve 'Kusura bakmayın, maalesef infaz gerçekleşti. Başbakanımız ve Dışişleri Bakanımız konuyla çok ilgilendiler' denildi'' dedi. Libya'ya ''kan parası'' konusunda görüşmek için gideceğini, ancak acı haberle karşılaştığını anlatan Hilmi Arslan, kardeşinin kendisine yazdığı mektuplarda idamla yargılandığını anlattığını, 8 yıl boyunca hücrede tutulduğunu söylediğini ifade etti. Hilmi Arslan, 10 yıl içinde sadece 3 ay önce telefonla görüştüğü kardeşinin 1 hafta önce de annesini aradığını belirterek, kardeşinin 10 yıl boyunca ölümle yatıp ölümle kalktığını söyledi. Selim Arslan'ın cenazesinin yarın Esenyurt Yenimahalle Camii'nde öğleyin kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verileceği öğrenildi. Libya'da 1995 yılında işlenen bir cinayet nedeniyle idam cezasına mahkum olan Selim Aslan ve Yunus Özkan 14 Temmuz perşembe günü idam edilmişlerdi.