Uzun yaşamın püf noktaları
Abone olNe yediğimiz ve nasıl pişirdiğimiz önemli.. Uzun yaşam için önemli ipuçları var.
Uzun yaşamın en önemli ayaklarından birini beslenme tarzı ve
yedikleriniz oluşturur. Ne yediğiniz ve nasıl pişirdiğiniz,
yaşlanmayı durdurmada önem taşır. Beslenme burada kritk bir önem
taşır. Dr. Hasan İnsel, Milliyet'e beslenmeyle ilgili önemli
kuralları hatırlattı.
Katı yağlarla yaptığınız yemeklerde zeytinyağı, kanola yağı,
ayçiçek yağı ve mısırözü yağını deneyin.
Tam yağlı süt yerine önce yarım yağlı, birkaç gün sonra yağsız süt
içmeyi deneyin, göreceksiniz alışacaksınız.
Çorbaları yağsız yapın. Çorba yağlı veya et suyu ile yapılmışsa
buzdolabında soğutun. Donan yağı üste çıkar, bunu kaşıkla alıp
atın.
Etlerin yağını, tavuğun derisini pişirmeden önce çıkartın. Kırmızı
et yerine balık ve tavuk gibi etleri tercih edin. Haftada en az
birkaç kez balık yiyin
Yeni yiyecekler yaratın. Domates, domates suyu, hardal, biber gibi
karışımlardan yağsız ve şekersiz soslar yapmaya alışın. Diyet sütle
sebze püresi karıştırıp soslar yapın.
Şeker kullanımını önce yarıya, sonraları dörtte bire indirin. Bazı
tatlıların şekerini azaltın, tadını vanilya veya tarçınla
verin.
Bir bütün yumurta yerine iki yumurtanın sarısı çıkartılmış aklarını
deneyin. Üç yumurtalı omleti bir tam yumurta ve dört yumurta akı
ile yapın.
Alıştığınız yiyeceklerin yerine başka yiyecekleri koymayı deneyin.
Beyaz pilav yerine esmer pilav veya bulgur pilavı yapın. Esmer
pirinç ve bulgur liften zengindir.
Lokantalarda yemeğinizi beklerken önümüze konan sıcacık ekmeklerin
iştah kabartıcı kokularına karşı koyun ve yemeyin.
Günün stresi nedeniyle ''akşam yeme sendromu'' na girmeyin. Evde
devamlı atıştırmak yerine oyalanacak işler bulun.
Otururken veya uzanırken bir şey yememeye alışın. Masaya oturmadan
yemek yememeyi benimseyin. Yerken televizyon seyretmeyin, gazete,
kitap okumayın.
Lokmalarınızı iyi çiğneyerek yavaş yemeye alışın. Lokma arasında 30
saniye kadar zaman geçirmeye çalışın. Yemekte rahatlatıcı bir müzik
dinleyin.
Tabaktaki yemeğinizin renklerini görün, kokusunu duyun, her
lokmanın tadını alın.
Yediklerinizin içinde görünmeyen gizli yağlar olduğunu unutmayın.
Bir hamburgerin, kekin içinde bol miktarda yağ vardır.
Lokantada yemeğe başlamadan önce mönüyü inceleyip plan yapın. Size
uyan yemekler bulamadıysanız, istediğiniz küçük değişikliklerle
yemeğinizi sipariş edin.
Günde 30 - 35 gram kadar lif yiyin. Ne kadar fazla sebze, meyve ve
işlenmemiş tahıl yerseniz o kadar fazla lif almış olursunuz. Eğer
lifli yemeye alışık değilseniz, miktarını yavaş yavaş artırın yoksa
hazım sorunu yaşarsınız.
Yeterince lifli gıda yememekle bağlantılı bulunmuş olan hastalıklar
şunlardır: Kabızlık, apandisit, bağırsak kanseri, spastik kolit,
mide fıtığı, bacak varisleri, hemoroid, koroner damar hastalığı,
yüksek kan basıncı, safra kesesi taşları, diabet, obezite,
ülseratif kolit.
Yulaf ezmesi, kuru fasulye, elma, havuç, greyfrut, mercimek, yeşil
biber, kuşkonmaz, tatlı patates çok lifli gıdalardır. Kabukları
soyulmadan yenen tüm meyve sebzeler, buğday, fındık, fıstıklar iyi
birer lif kaynağıdır.
Bol antioksidan almak için en canlı ve koyu renkli meyve ve
sebzeleri seçin. En canlı renkli portakal, ıspanak ve marullar bol
beta karoten ve lutein, en kırmızı üzümler, en kırmızı ve sarı
soğanlar bol quersetin içerirler.
Mikrodalga fırında pişirilen brokolideki C vitamininin yüzde 15’i
yok olurken, suyla kaynatmada yüzde 50’si yok olur. Buharda
pişirmeyle yüzde 50’den azı kaybolur.
En iyi antioksidan yağ, zeytinyağıdır. Gençliğinizi korur ve
hastalıklardan uzak tutar. Zeytinyağı kötü kolesterolün (LDL)
okside olmasını ve damar duvarına girmesini önler, iyi (HDL)
kolesterolü artırır. Böylece sizi kalp damar hastalıklarından ve
inmeden uzak tutar. Zeytinyağı kansere karşı da korur.
Avokado, tekli doymamış yağdan zengindir, kötü (LDL) kolesterolü
düşürerek, kalp hastalığı riskini azaltır. Cildinizi yumuşak,
saçlarınızı parlak yapar.
Ispanak tüm koyu yeşil yapraklı sebzeler gibi kalsiyum, folik asit
ve K vitamininden zengindir. Kalsiyum kemikleri sağlamlaştırır;
folik asit kalp hastalıklarından korur; K vitamini de kan
pıhtılaşması için gereklidir.
Bir kivi, bir portakaldan daha çok C vitamini içerir. Kaslarımızın
kasılmasında rol oynayan potasyum bakımından da zengindir.
Brokoli bol beta karoten, sülforaphan ve C vitamini içerir. Bir
araştırma sülforaphanın, mide ülseri ve kanserine yol açan
Helikobakter Pylori’yi yok ettiğini gösterdi.
Keten tohumu yağı, kansere ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu
maddeler içerir.
Yağsız süt ürünleri protein ve kalsiyumdan zengin, doymuş yağdan
fakirdir. Kemik, kas ve dişlerin yapısını sağlamlaştırıp tansiyon
kontrolünde etkili potasyum içerir.
Demir, ciğer, yumurta sarısı, kırmızı et, nohut, mercimek, yeşil
yapraklı sebzelerde ve balıkta bolca bulunur. Eksikliğinde
kansızlık ve bağışıklık sistemi bozuklukları oluşur.
Etleri kızartma, ızgara, füme, barbekü yaparak pişirme sırasında
içinde heterosiklik aminler oluşur. Bunlar karsinojendir ve
kazıyarak uzaklaştırmak mümkün değildir.