Uzmanlardan korkutan açıklama İstanbul'da bu ilçeler sular altında kalabilir
Abone olEge’deki depremin ardından yakın dönemde ilk kez görülen tsunami, beklenen Marmara depremi ve sonrasında tsunami olasılığına ilişkin tartışmaları bir kez daha gündeme getirdi.
İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü’nden Doç.Dr. Sinan
Özeren, Marmara Bölgesi’nde tsunami ihtimalinin düşük olduğunu
ancak sualtı heyelanlarının tsunami üretebileceğini, bunun da
Tuzla ve Kadıköy arasını sular altında
bırakabileceğini söyledi.
YATAY DÜŞÜMLÜ: Tsunami olması için deniz tabanınının düşey olarak aşağıya ya da yukarıya atım yapması gerekir. Marmara Denizi’ndeki fay yatay düşümlü. Tamamen yatay hareket eden fay tsunami üretemiyor. Marmara’daki fay hattı doğu-batı istikametinde, İzmit Körfezi, Tuzla ve adalar bölgesine devam ediyor. Habertürk Gazetesi'nin haberine göre Bir süre sonra yönü değişiyor. Doğu-batı yönünde devam etmediği için de fayın o kısmında düşey hareket büyük tsunamiye yol açabiliyor.
SUALTI HEYELANI: Marmara’da sualtı heyelanında büyük risk var. Deniz tabanında uçurum gibi çok dik yerler olduğu zaman bu noktalarda sualtı heyelanı oluyor. Bu da tsunamiye yol açıyor. Marmara’da herhangi bir tsunami ihtimali düşük ancak Tuzla açıklarında suyun altında bir heyelan var. 17 bin yıl önce su altında heyelan olmuş. Bunun benzeri şimdi olsa Tuzla’nın İstanbul ve İzmit’e giden tarafı, Kadıköy, Bağdat Caddesi tamamen gider. Düşey fay atımları olduğu için Kadıköy ve Bağdat Caddesi tusunami açısından riskli.
UZMANLAR TSUNAMİYE DİKKAT ÇEKİYOR
Gökova’daki 6.6’lık depremle, Ege son 6 ayda 4’üncü kez korku
yaratan sarsıntının adresi oldu. Bölgedeki hareketliliği
değerlendiren uzmanlar, farklı faylarda gerçekleşen depremlerin,
aynı plaka üzerinde olduğu için birbirini tetiklediği görüşünde.
Uzmanlar, deprem sonrası ilk kez yaşanan tsunamiye de dikkat
çekiyor.
AKILLARA GELEN SORU: EGE BÖLGESİ'NDE NELER OLUYOR?
Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’nde şubat ayında başlayıp Manisa, İzmir ve Bodrum’da devam eden depremler, akıllara “Ege bölgesinde neler oluyor?” sorusunu getirdi.
Ege Bölgesi’ndeki deprem fırtınası, şubat ayında Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’nde gerçekleşen 5.3 büyüklüğündeki sarsıntıyla başladı. Artçıları günlerce devam eden bu depremin ardından, 27 Mayıs’ta Manisa’da 5.1 büyüklüğünde bir deprem oldu. Kentte, en büyüğü 4.6 büyüklüğünde olan depremler 2 ay boyunca devam etti. 12 Haziran’da bu kez İzmir, merkez üssü Karaburun olan 6.2’lik depremle büyük korku yaşadı. Ege Bölgesi’nde 6 aydır devam eden depremlerin sonuncusu Bodrum’da meydana geldi. Sarsıntıları, deprem uzmanları değerlendirdi.
‘KUZEY ANADOLU FAY HATTI KAYIYOR’
Dokuz Eylül Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Zafer AKÇIĞ: Faylar farklı ama büyük
tabloya bakmak lazım. Depremlerin gerçekleştiği bütün faylar aynı
plakanın üzerinde yer alıyor. “Anadolu levhası” dediğimiz hattın
içinde yer alan bu fayların hepsi, bir süredir devinim halinde.
Kuzey Anadolu Fay Hattı 2.5 santimetre batıya doğru kayı- yor.
Depremlerin çok sık olmasının nedeni bu. Son depremin yaşandığı
Gökova fay hattı, doğudan batıya doğru parça parça, yavaş yavaş
kırıldı. Tehlike atlatıldı.
‘DAHA BÜYÜK ÜRETEBİLİR’
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi
Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla ULUĞ: Fayların
üst üste harekete geçmesinin nedeni Anadolu plakasının batıya doğru
kayması. Bu nedenle hem kuzeydeki hem güneydeki fay hatları hareket
halinde. Bölgede daha büyük bir deprem bekliyoruz. Ama tarih vermek
mümkün değil. Yaptığımız araştırmalara göre, Gökova Körfezi’nin
ortadan ikiye bölünme ihtimali de var.
‘BİRİ KIRILINCA DİĞERİ DE GELİR’
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü
Prof. Dr. Hasan SÖZBILIR: Ayvacık, Manisa, Midilli kırık
hatlarının hepsi birbiriyle ilişkili. Biri çalışınca diğeri de
çalışmak zorunda. Son depremde kırılan, havzayı sınırlayan bir fay.
Bu fayın kırılması pek çok fayda ana şoklar oluşturabilir. İzmir
Gümüldür’den Balıkesir’e kadar büyük bir yırtılma hattı var.
Midilli ve Manisa da bu hattın doğusu ve batısında. Hepsi aynı
jeolojik mekanizma içerisinde. Bir sensör sistemi ile depremi
önceden bildiren ön kestirim istasyonu kurma çalışmaları sürüyor.
10-15 gün önce veriler gelmeye başladı. Bir deprem bekliyorduk. Bu
hatta 5 şiddetinde yeni ana şoklar bekliyoruz.
‘DAHA BÜYÜĞÜ ŞAŞIRTICI OLUR’
İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği
Bölümü’nden Övgün Ahmet ERCAN: Depremin süresi 16-17
saniyedir. Bu uzun bir süredir. Yaklaşık 3-4 atom bombası gücünde.
Depremin belirtisi 3-4 yıl önce başladı. Kara ile Gündoğan
arasındaki, Bodrum’u kesip geçen bir depremcik etkinliği vardı. İlk
kez deniz sularında bir süpürtü (tsunami) gördük. Bundan daha
büyüğü artık gelemez. Burada olabilecek en büyük deprem 7-7.2
büyüklü- ğünde olabilirdi. 6.3’lük deprem ile bu gerginlik boşaldı.
Bu, büyük oranda bundan sonra büyük bir deprem olası- lığını
azaltmıştır. Bunun oranı yüzde 20’nin altındadır.
‘DENİZ 20 METRE GERİ ÇEKİLMİŞ’
Prof. Dr. Zafer AKÇIĞ: Deniz dibindeki 40
santimetrelik çökmeden dolayı tsunami oluşmuş. Deniz 20 metre geri
çekilip 1 metre dalga boyuyla 100 metre kadar karanın içine girmiş.
Önüne ne geldiyse silip süpürmüş. Bu kadar çok zarar vermesinin
sebebi, fayların düşey hareket etmesinden dolayı suyun ters dönerek
güçlü bir şekilde kıyıya vurması.
‘KOS KIRILMA BÖLGESİYDİ’
Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif
Barış: Deprem 7.5 büyüklüğünde olsaydı tsunami 2 metreden
büyük olacaktı. Çünkü Güney Ege’nin tarihinde 2 metreden büyük
tsunamiler var. Ege’de bundan sonra düşey hareketli bir deprem
olursa yüzde 99 tsunami yaratır. Sahil ne kadar uzun ve sığsa
tsunami dalgası da o kadar yükselecektir.