Yapılan araştırmaların sonucunu paylaşan Tanuğur, Türkiye’de piyasada satılan, sıvı formdaki 46 adet propolis ürününü incelediklerini belirterek, bunlardan sadece 8 tanesinin piyasada bulunan organik propolis olarak satılan ürünler olduğunu belirtti. Tanuğur, "Çalışmamızın sonucunda, incelenen örneklerin yüzde 95’inin etiket bilgisinde belirtilen miktarda propolis içermediğini, bir kısmının ise etiket bilgisinde propolis oranlarına yer verilmediğini ve ürünlerin etken madde içeriklerinin etikette belirtilen içeriğe göre çok düşük olduğunu ortaya koyduk." dedi. Etikette yazılan oranların miktarla uyuşmadığını belirten Tanuğur, "Ayrıca piyasada organik adı altında satılan 8 propolis ürününün de etikette beyan edildiği miktarda propolis içermediğini ve katkı koruyucu boyar madde içerdiği halde bu maddelerin etikette belirtilmediğini ve ürünlerin organik olmadığı halde organik iddiası ile pazarlanarak, tüketicinin yanlış bilgilendirildiğini saptadık” şeklinde konuştu. BU ÜRÜNLER SAHTE: Tanuğur, “Bu ürünler neredeyse hiç propolis içermiyor yani sahte. Ancak yüksek oranda propolis içerdiği ve hatta organik propolis içerdiği iddiası ile satılıyor. Bu anlamda tüketici aldatılıyor” şeklinde ifade etti. ORGANİK DİYE SATILIYOR DENETİMİ YAPILMIYOR: Özellikle Çin’den gelen ve denetimi yapılmayan bu propolislerden bazıları, organik adı altında tüketiciye sunuluyor ve bu ürünler, Türkiye’de paketlendiği için raflarda da menşei Türkiye olarak satışa sunulabiliyor. Propolisle ilgili ülkemizde yasal bir standart bulunmadığı için ne yazık ki bu ürünlerin denetimi yapılamıyor. Kontrollü olarak üretim yapmak ve yine bu kontrollü üretimi doğru bir şekilde analiz ederek etiketlemek için balda olduğu gibi propoliste de tebliğ şart” dedi. SAĞLIĞI TEHDİT EDİYOR: İnceledikleri ürünler arasında, organik bal olarak satışa sunulan 4 üründe de antibiyotik kalıntısı tespit ettiklerini belirten Tanuğur, “Arı hastalıklarını önlemek amacıyla kovanda arı ilaçları kullanılıyor. Gerçekleştirdiğimiz kalıntı analizleri sonucunda, arıcılıkta bu amaçla kullanılan sulfamethazıne ve erıtromısın adlı antibiyotiklerin, organik adı altında satılan ballarda bulunduğunu tespit ettik. Bu antibiyotikler, ballarda kalıntı olarak karşımıza çıkıyor ve sürekli tüketildiğinde insan sağlığını tehdit eder hale geliyor” şeklinde konuştu. TÜKETİCİNİN NE YAPMASI GEREKİR: Özellikle arı ürünlerinde yeterli denetim ve analiz yapılmadığını belirten Tanuğur, organik ifadesi ile tüketicide doğal ürün algısı yaratılmaya çalışıldığını ve bu konunun ticari bir pazarlama aracı yapıldığını belirtti. FAHİŞ FİYATLARA SATILIYOR: Tanuğur, "Oysa ürünleri analiz ettiğimizde, içeriğinde kalıntı bulunduğunu ve etiketlerinde beyan edilen etken maddeyi içermediğini tespit ettik. Tüketiciler kandırılıyor ve üstelik bu ürünler organik iddiası ile fahiş fiyatlara satılıyor. HAM BAL'A DİKKAT: Tüketicilerin yapması gereken en önemli şey, aldıkları ürünleri, üretici firmayı, firmanın teknik alt yapısı, ekibi ve uzmanlığını ve ayrıca etiket bilgilerini sorgulamak. Güvenilirliği kanıtlanmış, kovandan sofraya izlenebilen, denetimi yapılan, sözleşmeli arıcılık uygulamaları ile üretilen yerli Anadolu balını ve propolisini, tercih etmeliler" şeklinde konuştu. Balın ise kovandan elde edildiği hali ile tüketime sunulan “Ham Bal” olmasına dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyardı.