Uzmanından iftar ve sahur önerileri: Hamur işinden uzak durun
Abone olTÜRKİYE 11 ayın sultanı Ramazan ayının dördüncü gününü yaşıyor. Bağışıklığı güçlendirmenin önemli yollarından bahseden Beslenme ve Diyetetik bölümü Dr. Öğretim Üyesi Gökçen Garipoğlu, sahur ve iftar vakitlerinde tüketilecek besinleri sıralarken hamur işlerinden uzak durulmasına dikkat çekti.
Bahçeşehir Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümü Dr. Öğretim
Üyesi Gökçen Garipoğlu, Bağışıklık sistemini güçlendirmenin başında
beslenmenin, sıvı alımının ve uyku düzeninin geldiğini ifade
etti.
"Mutlaka sahur yapılmalıdır"
Garipoğlu, “Ramazan’da da bu konulara mümkün olduğunca dikkat edilmeli. Yeterli sıvı, protein, vitamin ve minerali almak için süremiz kısıtlı, o nedenle mutlaka sahur yapılmalıdır. Sahurda özellikle karbonhidrat içeriği yüksek hamur işlerinden uzak durmak gerekir. Bu besinler acıkmaya da yol açacağı için oruç tutmayı da zorlaştırır” dedi.
"Sahurda kahvaltılık tüketin"
Sahurda kahvaltı tarzında beslenmenin ideal olduğuna vurgu yapan
Dr. Öğretim Üyesi Gökçen Garipoğlu, “Yumurta ve az tuzlu peynirler
protein içeriğiyle hem bağışıklık için önemli hem de gün boyu tok
kalmamızı da sağlar. Beraberinde tüketilecek bol miktarda yeşillik,
söğüş sebzeler C vitamini ihtiyacımızı karşılamaya yardımcı olur.
Ceviz, az tuzlu zeytin sağlıklı yağ içerir ve tok tutucudur. Ekmek
olarak tam tahıllı ekmekleri tercih etmek yine tok tutacağı gibi
bağırsak hareketlerini de düzenler. Gün içinde tüketemediğimiz
meyvelerin 1 porsiyonunu sahurda tüketebiliriz, taze veya kuru
meyveler ya da bunlardan yapılmış şekersiz komposto/hoşaf da
tüketilebilir. Böylece sıvı alımını da artırmış oluruz. Sahurda
mutlaka en az 2 bardak (500 ml) su içmeyi de ihmal etmemek gerekir”
ifadelerini kullandı.
Dikkat, Hamur işleri acıktırıyor
Oruç nedeniyle açlık sonrası ağır iftar yemeklerinden kaçınılması gerektiğinin altını çizen Dr. Öğretim Üyesi Gökçen Garipoğlu, “Özellikle evde olduğumuz, hareketin azaldığı bu dönemde enerji ihtiyacımız da zaten düşmektedir. Fazladan alınan enerjiler kilo alımına ve bağışıklığın düşmesine neden olabilir. Her zaman tükettiğimiz miktardan 4’te 1’i kadar daha azını planlamak gerekir. Özellikle karbonhidrat içeriği yüksek hamur işlerinden uzak durmak gerekir. Bu besinler acıkmaya da yol açacağı için oruç tutmayı da zorlaştırır."dedi
Garipoğlu sözlerine "İftar yemeğine çorba ile başlayıp ana yemekten önce salata yemek daha sonra fazla besin alımını önleyebilir. İftarda mutlaka et, tavuk, balık veya kuru baklagiller gibi protein içeren besinler ile zeytinyağlı sebze veya salata bulunmalıdır. Yemeğin yanında ayran, cacık gibi besinler tüketmek sıvı alımına destek olur ve fermente ürün olan yoğurt bağışıklığı güçlendirir. Tatlı olarak sütlü tatlılar tercih edilmesi daha az kalori almayı sağlar. Ayrıca yine hareketsizlik ve hızlı yeme nedeniyle hazımsızlık ve kabızlık sorunları da artabilir. Bu nedenle yemeklerde baharat olarak zencefil kullanmak, iftarla sahur arası 2 porsiyon meyve tüketmek hem sindirime iyi gelir hem de bağışıklığı güçlendirir” diyerek devam etti.
"İftar ve sahur arasında 8-10 bardak su içilmeli"
Sıvı alımına dikkat edilmesinin önemine de vurgu yapan Garipoğlu, “İftar ve sahur arasında 8-10 bardak su içmeye çalışılmalıdır. Sade maden suları tansiyon sorunu yoksa günde 1-2 kez içilebilir. Bitki çaylarından ıhlamur, kuşburnu, adaçayı, ekinezya, rezene, papatya tercih edilebilir, hem sindirimi kolaylaştırır, uykuya yardımcı olur hem de bağışıklığı güçlendirir. Özellikle lahana turşusu bağışıklık için tercih edilebilir ancak tuz içeriği nedeniyle susuzluk yaşanmasına neden olabilir, tüketilecekse sahurda değil iftarda tercih edilmelidir. Yemek pişirme yöntemleri de önemlidir. Kızartmalar yağların yanmasına neden olur ve bağışıklık sistemini olumsuz etkiler. Fırında ya da tencerede sulu pişirme yöntemi tercih edilmelidir” şeklinde konuştu.