Uzmanından GDO uyarısı
Abone olUzman Biyolog Çağlayan Çatal, “Üründe GDO bulunmasa dahi ürüne kıvam, parlaklık gibi özellikler kazandırmak için soya ve soya unu gibi katkı...
Uzman Biyolog Çağlayan Çatal, “Üründe GDO bulunmasa dahi ürüne
kıvam, parlaklık gibi özellikler kazandırmak için soya ve soya unu
gibi katkı maddelerinin kullanılması üründe GDO ortaya çıkmasına
sebep olabilir. Soya ve mısır GDO açısından en riskli ürünlerdir”
dedi.
GDO analizlerinde en önemli riskin GDO’lu olan ve olmayan
analizlerin beraber çalışıldığı zaman bulaşma riskinin olması
olduğunu açıklayan Saniter Moleküler Biyoloji ve Genetik
Laboratuvar Sorumlusu Uzman Biyolog Çağlayan Çatal, “Dolayısıyla bu
anlamda yaptığımız çalışmalarda bu riski göz önüne alıp mutlaka
çalışmalarımızı bu güvenlik düzeylerine göre gerçekleştirmemiz
gerekmektedir. Yurtdışından gelen ürünlerde konteynerlar ile
taşınırken üründe GDO olmasa bile GDO’lu başka ürünler daha önce bu
konteynerlerde taşındığı için bulaşma söz konusu olabilir”
ifadelerini kullandı. Çatal sözlerine şöyle devam etti: “Soya ve
mısır GDO açısından en riskli ürünlerdir. Vatandaşlarımızın
ürünleri gıda ürünlerini alırken etiketlerini kontrol etmeleri
tavsiye edilir. Üründe GDO bulunmasa dahi ürüne kıvam, parlaklık
gibi özellikler kazandırmak için soya ve soya unu gibi katkı
maddelerinin kullanılması üründe GDO ortaya çıkmasına sebep
olabilir. Bulaşma riskine karşı ithalatçılarımızın bu konulara
dikkat etmesi ve hassasiyet göstermesi gerekmektedir.”
ÇOK HASSAS ANALİZLER
GDO analizinin üç aşamadan oluştuğunu açıklayan Uzman Biyolog
Çağlayan Çatal, “Birincisi izolasyon yani DNA’nın eldesi, ikincisi
karışım yani mix hazırlamak işlemi, üçüncüsü de GDO işleminin
hazırlanan karışımlarında PCR cihazında kesin olarak GDO olup
olmadığının tespiti için cihaza verme aşaması. GDO analizleri
oldukça hassas analizler olup real time PCR cihazında bu işlemlerle
ilgili olup beş kopyaya kadar tespit gerçekleştirilir. Dolayısıyla
oldukça hassas analizlerdir ve güvenilirliği oldukça yüksektir”
diye konuştu. GDO analizlerinin oldukça hassas analizler olmasına
rağmen bunlarla ilgili validasyon çalışmaları yapılması gerektiğini
belirten Çatal, “Bu anlamda bu analizleri gerçekleştirmek için en
önemli şart ve kriter akreditasyondur. Bakanlığımız GDO
analizlerinde akreditasyon şartını aramaktadır. Bu işlemler için
güvenilirlik anlamında en önemli şart akreditasyon Türkak
akreditasyondur” dedi.
HER TÜRLÜ GIDADA ANALİZ YAPILABİLİR
Soya sosu, un, cips, çikolata şekerleme gibi aklımıza gelebilecek
her türlü gıdada GDO analizlerimiz için izolasyon yani DNA elde
etme işlemini gerçekleştirdiklerini ifade eden Çatal, “Numunelerin
tartım işlemlerini gerçekleştirdikten sonra bu cihazda belli bir
süre solüsyonlarla bekletiyoruz. Tartım işlemini
gerçekleştirdiğimiz numuneleri belli solüsyonlarla karıştırıp
burada karıştırıcı cihazımızda bekletiyoruz. Karıştırıcı
cihazımızda ürünümüzün homojenize edip belli bir süspansiyon haline
gelmesini sağlıyoruz. Yarım saat bu cihazda bekletiyoruz. Daha
sonrasında da santrifüj cihazında ürünümüzden üst sıvıdan
numunemizi alıp işlemimize devam ediyoruz. Burada izole ettiğimiz
yani elde ettiğimiz DNA’ların miktarlarını ölçüyoruz” şeklinde
konuştu.
MAVİ EĞRİ REAKSİYONU GÖSTERİYOR
İzolasyon işleminin gerçekleşip gerçekleşmediğini tespit etmek için
nanodrop spektrofotometre cihazında DNA’ın miktarını ölçtüklerini
açıklayan Çatal, “Bu işlemle gerçekten DNA’yı izole edip
etmediğimizi kontrol etmiş oluyoruz. Çünkü DNA’yı eğer izole
etmezsek PCR cihazımızda işlemi gerçekleştirip
gerçekleştirmediğimizi tespit edemeyiz. PCR cihazımızda elde
ettiğimiz DNA’ların genetiğinin değiştirilip değiştirilmediğini
ölçüyoruz. Bunun için cihazımız bir buçuk iki saatlik süreye
ihtiyaç duyuyor. Bu süre sonunda genetiği değiştirilmiş yani GDO’lu
mu değil mi cihaz bize pigler vasıtasıyla bunu gösteriyor. Burada
işlemin gerçekleştiğini görüyoruz. Mavi olan eğri bize işlemin yani
reaksiyonun gerçekleştiğini gösteriyor. Diğerlerinde ise herhangi
eğride bir eğri görmediğimiz için bunlar da bize genetiği
değiştirilmiş organizmanın tespit etmemize yarayan eğrilerin
bulunmadığını yani üründe GDO olmadığını gösteriyor. Dolayısıyla
biz ürünlerimizi tespit ettikten sonra izolasyonla yani DNA
eldesini gerçekleştirdikten sonra cihazımıza verdikten sonra
buradaki işlemlerde bu eğrilerin olup olmadığını kontrol ediyoruz.
Herhangi bir şekilde GDO olduğunu belli eden eğriler varsa
raporlamamızda bu eğrilerin olduğunu belli eden ifadelerle genetiği
değiştirilmiş organizma yani GDO olduğunu raporlarımızda
belirtiyoruz” diye konuştu.
(İHA)