Uzmanı açıkladı! Bayramda 'Tatil Kalbi Sendromu'na dikkat edin
Abone olKalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, uzun tatillerde aşırı yemek yemek, uyku düzenin bozulması, sıvı kaybı, alkol tüketimi ve adrenalin sporlarının yoğun şekilde yapılmasının kalbi yorarak 'Tatil Kalbi Sendromu'na davetiye çıkardığını söyledi.
Türkiye’de adı pek duyulmayan bir hastalık olan Tatil Kalbi
Sendromu, özellikle uzun tatil dönemlerinde can alabiliyor.
İngilizce’de ‘Holiday Heart Syndrome’ olarak geçen bu sendromun
aslında 40 yıl önce literatüre girdiğine dikkat çeken Kalp ve Damar
Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, daha önce hiç kalp
şikayeti olmayan bir kişinin kalbinde, tatilde aşırı yiyecek ve
alkol tüketilmesi nedeniyle ciddi ritim bozukluğu görülmesine
‘Tatil Kalbi Sendromu’ adı verildiğini söyledi.
"30-50 yaş arasında daha sık
görülüyor"
Tatillerde acil servislere kalple ilgili
başvuru sayısının yüzde 15 oranında arttığını belirten Prof. Dr.
Çaynak, Tatil Kalbi Sendromu şikayetiyle gelenlerin sayısının da bu
grubun içinde hatırı sayılır oranda olduğunu ifade etti. Genelde
30-50 yaş grubunda sık görülen Tatil Kalbi Sendromu’nun ritim
bozukluğunun dışında bayılma, bilinç kaybı gibi şikayetleri de
ortaya çıkarabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Çaynak, "Tatil
Kalbi Sendromu, tek başına ölümcül bir sendrom değil. Ancak buna
eşlik eden baş dönmesi, nefes almada zorluk, göğüste baskı hissi,
bayılma, bilinç kaybı, çarpıntı gibi durumların görülmesi tehlikeli
olabilir. Durum kalp yetmezliği veya inmeye kadar
gidebilir" diye konuştu.
"Kalp kulakçıkları ritmini yitiriyor"
Tatil Kalbi Sendromu nedeniyle hastaneye başvuran kişilerde olayın
üstünden iki gün geçtikten sonra kalple ilgili yapılan tetkiklerin
genellikle temiz çıktığına işaret eden Kalp ve Damar Cerrahisi
Uzmanı Prof. Dr. Çaynak, "Tatilde beslenme düzenimiz bozuluyor.
‘Tatilde yerim, eve dönünce aldığım kiloları veririm. Yılda bir kez
tatile çıkıyorum, doya doya yiyip içmeliyim’ düşüncesi, sağlığımıza
zarar veriyor. Kontrolsüz fast food tüketimi, açık büfelerde her
şeyden biraz tatma isteği, artı kilolar olarak hanemize yazılıyor.
Her zaman yediğimizden daha fazla yemek yemek, aşırı alkol tüketmek
kandaki serbest yağ asitlerinin artmasına neden olarak kalpte ani
ve sebepsiz ritim bozukluğuna sebep oluyor. Yaşanan ritim
bozukluğu, daha çok kalbin kulakçıklarının ritmini kaybetmesi
(atrial fibrilasyon) durumudur. Alkol kullandıktan sonra ilk 48
saat içerisinde Tatil Kalbi Sendromu etkileri görülür.
Ancak bırakıldıktan sonra durum düzelir. Hastalığa ‘Tatil
Kalbi’ adının verilmesinin sebebi de tatildeyken insanların
normalden fazla yiyecek ve içki tüketmesidir" dedi.
Aşırı alkol tüketiminin karaciğer hastalıkları, kalp yetmezliği,
ağız içi ve yemek borusu kanserine yol açmasının yanı sıra, kan
basıncını yükselttiğini de vurgulayan Prof. Dr. Çaynak, bu durumun
hipertansiyon için de tetikleyici olduğunu, özellikle beyinde
bölgesel olarak kan akımını etkileyerek geçici ve kalıcı inmelere
de yol açabileceğini söyledi.
"Kalp krizini taklit ediyor"
Tatil Kalbi Sendromu’nun 40 yıldır bilinen bir sendrom olduğunu ama
mekanizmasının bugüne kadar anlaşılamadığına dikkat çeken Prof. Dr.
Çaynak, şöyle devam etti: “Çünkü mekanizma aranırken kalple ilgili
bir bulguya rastlanmıyor. Damar tıkalı değil, kalp kapağı bozuk
değil, kalp yetmezliği yok ama kalp krizini taklit eden belirtiler
gösteriyor. Kalbin ritim hücreleri tıpkı elektrik hattı gibi
işliyor. Ritim hücrelerinin mekanizmasının işlemesini sodyum,
potasyum, kalsiyum gibi bir takım elementler sağlıyor. Aşırı alkol
tüketimi bu elementlerin dengesini değiştirerek kalbin ritmini
bozuyor. Kalpte ritim bozukluğu önemli bir semptomdur. Bu
tür çarpıntılar her zaman selim çarpıntılar değildir. Ritim
bozukluğu devam ederse kalp içerisinde pıhtı oluşumuna sebep olur.
O pıhtı da beyne atar ve inme olur. Bu nedenle devam eden bu ritim
bozukluklarının tedavisinde çok kuvvetli kan sulandırıcılar
kullanıyoruz. Bu yüzden ritim bozukluğunun geçici mi, yoksa kalıcı
mı olduğunu iyi tespit etmek gerekiyor.”
"Misafir telaşı ve ekstrem sporlar kalbi
yoruyor"
Tatilde psikolojik sorunların kalbi etkileyebileceği uyarısında
bulunan Prof. Dr. Çaynak, yaşanabilecek maddi sıkıntıların, misafir
ağırlama telaşının, uyku düzeninin bozulmasının ve her gün düzenli
yapılan egzersizlerin yapılmamasının da Tatil Kalbi Sendromu
riskini artırdığını söyledi.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Çaynak, "Toplum olarak misafirperverliğe önem veren bir toplumuz fakat bunu bazen telaş haline getirebiliyoruz. Sıkıntı ve telaş kalbi olumsuz etkilerken, sunulan ikramlar da diyetleri bozuyor. Tatillerde uyku ritmimizi de yitiriyoruz. Her zamankinden daha geç uyumaya ve daha geç uyanmaya başlıyoruz. Uyku ritminin bozulması kalp ritmimizi olumsuz etkiliyor. Rutin hayatında düzenli egzersiz yapan kişiler tatilde egzersizlerini yapmayınca veya spordan uzak hayat süren kişiler tatilde bir anda ekstrem sporlara merak salınca, doğal olarak kalpleri de olumsuz etkilenebiliyor. Tatildeyken ilk kez denenen paraşüt, jet ski vs. gibi ani heyecan ve korkuya sebep olan sporlar sempatik sinir sistemini aktive edebiliyor ve kalbi yorabiliyor” ifadelerini kullandı.