Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gıda Teknolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sibel Bölek, yüksek tansiyonun kısa ve uzun vadeli olumsuz etkilerinden kurtulmanın en etkin yolunun kan basıncının normal sınırlarda tutulması olduğunu belirterek, "Tansiyonu yükselten besinlerden uzak durmak, hareketli bir yaşam biçimi tercih etmek, egzersizlerle desteklemek ve bol su içmek, tansiyon seviyesini dengede tutmaya yardımcı olur." dedi. Bölek, yüksek tansiyon nedeniyle organları besleyen damarlarda tıkanma ve kireçlenme gibi sorunların gelişebildiğini, bunun sonucunda da damarın bulunduğu organlarda ölümcül hasarların oluşabildiğini aktardı. Sibel Bölek, "Yüksek tansiyonun kısa ve uzun vadeli olumsuz etkilerinden kurtulmanın en etkin yolu kan basıncının normal sınırlarda tutulmasıdır. Tansiyonu yükselten besinlerden uzak durmak, hareketli bir yaşam biçimi tercih etmek, egzersizlerle desteklemek ve bol su içmek, tansiyon seviyesini dengede tutmaya yardımcı olur. Yüksek tansiyon hastaları ramazan ayında en çok oruç tutup tutamayacakları konusunu merak etmektedir. Bu bireylerin oruç tutup tutamayacağı, hastalığın seviyesi, hastanın aldığı tedavi ya da ramazan ayının denk geldiği mevsim gibi şartlara göre değişebilmektedir." diye konuştu. "Halk arasında sarımsak tansiyon düşürücü olarak bilinir. Fakat sarımsak ve soğan tansiyonu düşürmekten ziyade ayarlamaya yardımcı olur. Bu nedenle, hipertansiyon şikayeti olanların, yemeklerine bol soğan, sarımsak ilave etmeleri tansiyonlarını dengede tutmaya yardımcı olacaktır.Yüksek tansiyon şikayeti olanların özellikle yağlı ve yağda kızartılmış besinler, hamur işleri, hamur tatlıları, kırmızı et ve sakatatlardan uzak durmaları gerekmektedir. Ayrıca kahve, çikolata, şekerli, gazlı içecekler, tuz, margarinler ve aşırı çay tüketimi de tansiyonu yükselten yiyecekler listesinde bulunmaktadır.Yüksek tansiyon şikayeti olanlar, sebze yemeklerine ağırlık verilmeli, kırmızı et tüketimi en fazla haftada iki kez olmalıdır. Kırmızı et tüketimin yerine kan basıncını düşürmede etkili olduğu bilimsel araştırmalarla ortaya konulmuş olan omega-3 kaynağı balığın tüketimine ağırlık verilmelidir. Yemekler, sıvı bitkisel yağlarla hazırlanmalıdır. Katı yağlardan uzak durulmalıdır. Yemekler hazırlanırken tuz ilavesi mümkün olduğunca sınırlandırılmalıdır."