Uzayın dört boyutlu haritası
Abone olFarklı üniversitelerden oluşan bilim ekibi, uzayın dört boyutlu haritasını çıkarıyor
Galaksilerin birbirlerine olan uzaklıklarının zamanla nasıl
açıldığını gösteren uzayın dört boyutlu haritası, evrenin Big
Bang’ten bu yana kaydettiği genişlemeyi gösterecek.
Farklı üniversitelerden oluşan bilim ekibi, uzayda bir milyondan
fazla galaksinin renk ve pozisyonlarını sınıflandırarak bir üç
boyutlu evren haritası oluşturuyor. Üç boyutlu haritanın
oluşturulmasında, araştırmacılar her galaksinin birbirleriyle ve
Dünya’ya olan uzaklıklarını hesaplamak zorunda. Bu zorlu hesaplam
şöyle yapılıyor; her bir galaksinin spektrumdaki yeri temel
alınıyor ve evren genişlerken bu galaksiden Dünya’ya gelen ışık
dalgalarının nasıl büküldüğü (aldığı yol) hesaplanıyor.
Araştırmacılar bu hesabın son derece uzun ve zahmetli bir süreç
olduğuna işaret ediyor.
Bilim insanları, yüzbinlerce galaksinin teker teker hesaplanma
gereği olmadan, otomatik olarak uzaklıklarının çıkarılabileceği bir
algoritma geliştirdi. Uzmanlar en eski parlak kızıl galaksileri
temel aldı, bunların renklerinde değişim hesaplanıyor ve böylece
Dünya’ya olan uzaklıkları çıkarılabiliyor.
1 MİLYONDAN FAZLA GALAKSİ İŞLENDİ
Kanada’dan Dr. Chris Blake liderliğindeki University of British
Columbia ekibi, evrenin gelmiş geçmiş en kapsamlı haritasını
oluşturdu. Harita 1 milyondan fazla galaksiyi içeriyor ve bunların
en uzağı Dünya’ya 5 milyar ışık yılı mesafede bulunuyor. Dr. Nikhil
Padmanabhan liderliğindeki Princeton University ekibi, 600 binden
fazla galaksiyi inceleyerek 10 binden fazla spektrum hesabı
gerçekleştirdi. Princeton ekibi, parlak kızıl galaksileri, galaktik
renk/mesafe analizinde bir sabit değer olarak kullandı.
10 BİN GALAKSİDEN OLUŞAN ‘CETVEL’
Adrian Collister ve Ofer Lahav önderliğindeki University of
Cambridge ve University College London ekibi de, 10 bin temel
galaksinin koordinatları, renkleri ve hesaplanmış uzaklıklarından
oluşan bir bilgisayar algoritması oluşturdu; bu algoritma temel
alınarak diğer onbinlerce galaksinin birbirleriyle uzaklıkları
otomatikman hesaplanabiliyor. Böylece temel 10 bin galaksi bir
cetvel olarak işlev görecek.
NGC 4414: 60 milyon ışık yılı uzaklıkta, 56 bin ışık yılı çapında
tipik bir spiral şekilli galaksi.
Bilim ekibi, galaksilerin evrendeki dağılımının matematiksel bir
düzenini çıkarmaya çalışıyor. Araştırmayı yürüten uzmanlar, bu tür
bir haritanın evrenin dev bir resmini vereceğini belirtiyor. Böyle
bir haritanın uzayın başladığı Big Bang’ten arta kalan ışımanın
Kozmik Arkaplan Işıması gibi geniş bir resim sunacağı
vurgulanıyor.
UZAY-ZAMAN NASIL GENİŞLİYOR
Böylece evren sadece birkaç yüzbin yıllık olarak varsayılan ‘kozmik
arkaplan’daki yapılar, evrenin 8 milyar yaşındaki yapılarla
karşılaştırılabilecek. Böyle bir harita sadece üç boyutlu olmakla
kalmayacak, ayrıca evrenin zamanla genişlediği tezine
dayandığından, bir dördüncü zaman boyutu olacak. Bu dördüncü boyut,
sürekli birbirinren uzaklaşan galaksilerin gerçek uzaklığın
verecek, zira evren genişlediği için mesafeler her geçen saniye
değişiyor. Bu dört boyutlu harita, evrenin uzay-zaman içinde nasıl
evrildiğini gösterecek.
Bilindiği anlamda somut maddenin evrenin sadece yüzde 3 ila 4’üne
denk geldiği, en az yüzde 25’inin kara madde, kalanının ise kara
enerjiden oluştuğu artık oturmuş bir veri olarak kabul
ediliyor.
KOZMİK SES DALGALARI
Big Bang’ten hemen sonra ortaya çıkan kozmik ses dalgaları da
haritaya entegre edildi. Erken evrende fotonlar tarafından emildiği
düşünülen bu dalgaların varlığı ilk kez geçen yıl keşfedilmişti.
Erken evren kabul edilen ilk 300 bin yıla ait ‘yankı’ları taşıyan
bu kozmik ses dalgalarından, galaksilerin dağılımını anlamada
istifade edilecek.
İlk 300 bin yıl zarfında evren yoğun ve kızmış bir top şeklindeydi.
Erken evrende hidrojen atomları iyonize olarak, proton ve
elektronlara ayrışıyordu. Bilim insanları kozmik ses dalgalarını da
hesaba katarak, astronomik ölçümlerin kesinliğini artırmayı
hedefliyor.
Kaynak: New Scientist