Uzay merkezi olacaktı ama
Abone olRektörü Kemal Alemdaroğlu’nun “Uzay eğitim merkezine dönüştüreceğiz.” dediği tarihî Beyazıt Hamamı'na o günden beri tek çivi çakılmadı.
Mülkiyeti İstanbul Üniversitesi’ne ait tarihî Beyazıt Hamamı
bakımsızlıktan yıkılmak üzere. Yaklaşık 40 yıldır Vakıflar Genel
Müdürlüğü ile üniversite arasında davalık olan hamamın tapusu
2001’de İÜ’ye geçmişti. Davanın sonuçlanması üzerine dönemin
Rektörü Kemal Alemdaroğlu’nun “Uzay eğitim merkezine
dönüştüreceğiz.” dediği tarihî hamama o günden beri tek çivi
çakılmadı. Bakımsızlıktan harabeye dönüşen, kapılarına kilit
vurulan, kubbelerinde çatlaklar oluşan tari- hî eserin görüntüsü
Beyazıt esnafının tepkisini çekiyor. En çok üzülenlerin başında ise
sanat tarihçisi Prof. Dr. Semavi Eyice geliyor. Osmanlı mimarisinin
en önemlilerinden sayılan Beyazıt Hamamı’nın bakımının 50 yıldır
yapılmadığından yakınan Eyice, her an çökme tehlikesi bulunduğunu
belirtiyor. Hamamın kurtarılması ve turizme kazandırılması için
Kültür ve Turizm Müdürlüğü devreye girerken, yeni Rektör Prof. Dr.
Mesut Parlak, restorasyon projesine olumlu cevap verdi. Yaklaşık 7
trilyona mal olması beklenen çalışmanın finansmanını İstanbul
Valiliği üstlendi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin
yanındaki iki büyük, 6 küçük kubbeli hamam, İkinci Beyazıt
döneminde Beyazıt Külliyesi’nin bir parçası olarak inşa edildi.
İstanbul’un en büyük hamamlarından olan tarihi eser, 1920’ye kadar
hizmet verdi. Daha sonra özel mülkiyete açılan hamamın arka bölümü
uzun süre demir atölyesi olarak kullanıldı. Ön kısmı ise deri
deposu oldu. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından istimlak edilmek
istenen tarihi hamamı, 1960’lı yıllarda dönemin İstanbul
Üniversitesi rektörü üniversite adına aldı ve restore ettirdi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü ile üniversite, hamamın mülkiyetini
alabilmek için mahkemede uzun süre uğraştı. 40 yıldan fazla süren
dava 2001 yılında sonuçlandı. Beyazıt Hamamı üniversiteye verildi.
Dava sürecinde restorasyonu yapılmayan hamamın kubbelerinde
çatlaklar oluştu. Eski Rektör Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, tapuyu
aldıktan iki gün sonra dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Ali Müfit Gürtuna’yı ziyaretinde konuya değindi. Hamamı uzay eğitim
merkezine dönüştüreceklerini söyleyen Alemdaroğlu, “Uzayla ilgili
bilgiler kubbe şeklindeki tavana yansıtılacak, öğrenciler bilgileri
üç boyutlu görüntülerle izleyerek öğrenecek.” dedi. Buna rağmen
Alemdaroğlu döneminde restorasyon için hiçbir çalışma yapılmadı.
Harabeye dönüşen eserin duvarlarında çatlaklar oluştu. Hamamla
ilgili süreci gençliğinden beri takip eden sanat tarihçisi Prof.
Dr. Semavi Eyice, İstanbul’a damgasını vuran eserin 50 yıldır
yıkıma terk edilmesinden üzüntü duyuyor. Hamamın ortasındaki barok
tarzı şadırvanın kayıp olduğunu belirten Eyice, hamamın kubbesinde
temele kadar giden ve bir elin dört parmağının sığabileceği
büyüklükte çatlak oluştuğunu vurguluyor. Eyice, “Acilen restorasyon
yapılmazsa kubbenin yarısının yola yıkılma ihmitali var. Trafiğin
işlek olduğu caddenin kenarındaki hamam yıkılırsa ölümler
olabilir.” uyarısında bulunuyor. Durumun ciddiyetini fark eden
Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Üniversitesi Rektörü Mesut
Parlak ile temasa geçti. Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı ile
İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Doç. Dr. Ahmet Emre Bilgili’nin
ziyaret ettiği Parlak, çalışmalara başlanması talimatını verdi.
Üniversite’nin Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı restorasyon
projesinin uygulanması için harekete geçti. Restorasyon 7 trilyon
liraya mal olacak. Üniversitenin kaynağı olmadığı için
restorasyonun maliyetini İstanbul Valiliği üstlenecek. Patrona
Halil’in tellaklık yaptığı hamam Kurtarılmayı bekleyen tarihi
Beyazıt Hamamı, uzun yıllar ilginç bir isimle hatırlandı.
Osmanlı’da Lale Devri’ni sona erdiren ayaklanmanın elebaşısı
Arnavut kökenli Patrona Halil, hamamın tellaklarındandı. III. Ahmet
döneminde 500 bin nüfuslu İstanbul’da Eyüp, Galata, Üsküdar ve
Beyazıt semtlerinde 408 hamamda 2 bin 321 tellak çalışıyordu.
1730’da bir grup tellak devletin kendi başına bırakıldığını,
ekonominin kötüye gittiğini öne sürerek Patrona Halil’in
önderliğinde ayaklandı. Sokağa dökülen gruba yeniçeriler de
katılınca ayaklanma büyüdü. Yeniçeriler saraya yürüyüp III. Ahmet’i
tahttan indirdi. 29 gün süren ve çok sayıda kişinin öldüğü
ayaklanmanın ardından Birinci Mahmut tahta geçti. İsyanın elebaşısı
Patrona Halil’i bir baskınla ortadan kaldıran Birinci Mahmut’un
talimatıyla hamamlarda Arnavut kökenli tellakların çalıştırılması
yasaklandı. İsa Sezen-Zaman