Uzan'ın çiftliği basma gerekçesi
Abone olCem Uzan'ın, kardeşi Hakan'la yaptığı telefon görüşmesi, "Vay be" dedirten itiraflarla dolu. Uzan, Pamukova'daki çiftliği reklam olsun diye bastığını ve hedefini açıklıy
İstanbul 8.Ağır Ceza Mahkemesi'nin izni ile telefonları dinlenen
Cem, Hakan ve Kemal Uzan arasındaki konuşmalarda; Cem Uzan'ın,
Pamukova'daki çiftliğe, 'bayramı geçirmek için' değil, planlı bir
operasyon için gittiği itirafı da yer alıyor. Cem Uzan, kardeşi
Hakan Uzan'a çiftlik operasyonunun kendisini bayram boyunca üç gün
gündemde tuttuğunu anlatıyor. "Bunun reklam bedelini bir düşünsene.
Kusursuz bir propaganda faaliyeti oldu" diyen Cem Uzan, ayrıca,
'albaydan, binbaşıya, yüzbaşıdan savcıya kadar' herkesin
uğraştığını, ancak kendisine sadece 445 milyon lira ceza
yazabildiklerini övünerek anlatıyor. Cem Uzan'ın anlatımları,
TMSF'de, içeriden bilgi alabildikleri kişiler olduğu izlenimi de
veriyor. Nedim Şener'in Milliyet'teki haberi. Cem Uzan kardeşi
Hakan Uzan'la konuşmaya başlıyor. Bu arada diğer telefonu çalıyor.
Hakan ve Cem Uzan kardeşler kısa bir alo ve merhabadan sonra
konuşmalarına ara veriyorlar. Fakat birbirlerine hatta kalalım
diyerek telefonu kapatmıyorlar, (Cem Uzan, bu arada gelen bir başka
telefonda Ali Naci isimli biriyle görüşüyor: Merhaba Ali Naci Bey,
sizler nasılsınız? Sağ olun, size de iyi bayramlar. Ne var ne yok?
Ha ha, güzel güzel. Mevsim bitti sayılır ya. İyiyiz ya, Allah'a çok
şükür. Biz de mücadeleye devam. Eeee, Ali Naci Bey siz tecrübeli
siyasetçisiniz. Artık maçın ikinci yarısı başladı. En az beş sene,
iki senesi bitti, son seneyi kampanya sayma, değil mi son beş
seneye kadar gitse. Kaldı iki sene yaaa. Sizinkiler de iyi
inşallah. Oldu, iyi bayramlar size de.) 'Bush gibi yapıp, anti
Tayyip oyları alacağım' C.U: Ben seçim kampanyasının reklam şeyini
bile düşündüm. Tayyip'in resmini koyacağım, yanına da benim resmimi
koyacağım. Onun hakkından ancak bu gelir diyeceğim. Dikkat et, Bush
da buna benzer bir stratejiyle kazandı. Safety (güvenlik), terör,
ABD'nin güvenliği bu konularda strong (güçlü) lider Bush, gitti
onun için oy verdi. H.U: Diğer konularda da çok kötü değil dedi.
Yani çok başarılı değildi ama tamam dedi, yeter dedi. C.U: Anti
Tayyip oyu almak için bu adam sonuç olarak yüzde 30 aldı 34 aldı.
Düşmemesi oyunun mümkün değil. Ben Pamukova'daki vatandaşa da
soruyorum. Dökülüyoruz kan ağlıyoruz diyorlar. H.U: Her bayram 10
esnafa bölüp bin paket erzak alıyorduk. C.U: Hadi şimdi hadi şimdi
AKP'si dağıtsın bakayım. Ne yapmışlar biliyor musun orada.
Pamukova'da çok Hazine arazisi varmış çiftçinin. Oy vermezseniz
araziyi elinizden alırız demişler. Arazi Hazine'nin çünkü. Herif
kaçak ekiyor orayı. Ekmeğini kaybedersin tehdidiyle oy almışlar.
H.U: Cevat'ı gördün mü Cevat'ı. C.U: Gördüm. Uyanık ve de korkak ve
kaçak pezevenk. Hem uyanık zırt diye araya giriyor. Tehlikeli bir
şey olduğunda da ortada yok. (Cem Uzan, bu arada Adnan adlı biriyle
diğer telefonda görüşüyor: Merhaba Adnan Bey sağ ol eksik olma. İyi
ettik değil mi ama. Şimdi adamı evinden çıkarıp çıkarmamanın ne
kadar hukuki olduğunu anlatsınlar ve yaptığım suç; bana
giydirebildikleri suç 445 milyon liralık suç yani. Daha merak etme
daha neler yapacağız beraber inşallah.) 'Bunun reklam bedeli kaça,
biliyor musun?' C.U: Bütün gazeteler sizden bahsediyor. Bütün köşe
yazarları sizden bahsetti bak hepsi yazıyor. Şimdi bugün şu yapılan
bütün televizyonları birinci haber bülten ve gazeteler birinci
sayfasında hepsinde ben varım. H.U: Tabii baktım ben internete
sabah. C.U: Eee bunun reklam bedeli kaça? H.U: Evet ya ağabeyciğim
haklısın, yüzde yüz haklısın. Operasyon baştan sona başarılı bir
operasyondu. Benim haberim yoktu, dün Sibob'la konuştum. Sabah
ihtiyar aradı. Habertürk'te seyretmiş, çok düzgün yapıldı, çok
doğru yapıldı, çok iyi yapıldı. İşte ilan çıkmış. 'Ben zaten ne
zamandan beri söylüyordum ilan verelim falan dedim ben' dedi. O
açıdan baktığın zaman çok ince bir hat. Senin dün süppper yumuşak
süper nazik olmanın getirdiği bir kazasız belasız bir başarıdır bu.
Yani bundan 25 tane ya da her seferinde başarılı değil bir bu değil
bu çok exclusive bir bomba edindin. 'Bütün Türkiye'nin dikkati
oraya dönmüş' C.U: Yüzbaşı geliyor. Adliyeden çıkacağız artık.
Diyor ki, binbaşıyla birlikte ya sizin çocuklara bir talimat verin
de, çıkarken gazetecileri falan dövmesin tamam mı, bir olay
çıkmasın. Ben dedim ki, yapmazlar. Bir tanesi diyor ki, yok yok bir
tanesi gelirken alttan çok çalışmış, iyi çalışmış. Tamam mı?
(Gülüyorlar) Diyalog böyle tamam mı? Dedim ki, bana bakın
hiçbiriniz gazetecilere sakın dokunmuyorsunuz, dedim. Şimdi orada
asker tamam mı? Görüş belirtme yetkisi yok, bilmem ne yapma yetkisi
yok, iş yapmak zorunda. Bütün Türkiye'nin focusu (dikkati) oraya
dönmüş. H.U: Bayram şekeri derken kafasının üzerinde seni bulmuş.
C.U: Onun için timingi (zamanlama) çok önemli. Yapılan şeyin
haklılığı çok önemli tamam mı? Haklılığı çok önemli. 'Maç da yok,
üç gün herkes bunu konuşuyor' H.U: Senin bunu sakin, yapıcı ve
alttan alıcı yapmış olman çok önemliydi. Dün senin bu olayın belki
bin kişiyi etkileyecek. Ya işte ben adamı gördüm, çok sakindi o
albaydı, binbaşıydı, çavuştu bayram masasında söyleyecek. C.U:
Gazeteciler televizyonda söylüyormuş, Cem Uzan çok sakin geldi
sakin gitti diye. Herif açıklama yaptı Fethi Çalık, 'ya reklam
yaptı diyor ya da bizim bilmediğimiz bir şeyleri alıp götürdü'
diyor. İlan verdi diyor, arkasından ilanı desteklemek için yaptı
diyor. Yani zaten 2 - 3 gün bayram hakikaten inanılmaz bir
dinlenmeye ihtiyacım var. H.U: Tabi, tabi. C.U: Cem Uzan'ın şimdi
ranga diye girmesi var ya. Şimdi herif diyecek ki buraya giriyorsa
diyecek. Bu olaydan sonra mutlaka beni çıkarmak zorunda kalacaklar.
Habertürk bir şey olacak, dur bakalım. Çok uzun sessizlik
döneminden sonra biz iki tane çaktık şimdi. Önce ilan şimdi bu. Maç
da yok, üç günde bayram herkes bunu konuşuyordur şimdi Türkiye'de
H.U: Tabi, Tabi. C.U: Tabi, Sibob'un başarılı olması önemli. H.U: O
da gözüküyor ki saatler anlık meseleydi. C.U: Kusursuz bir
propaganda faaliyeti oldu. Bunların hepsini iyi değerlendirmek
lazım. Anlaşma yolunda değerlendirmek lazım. H.U: Ama ben tahmin
etmiyorum açıkcası. 'Tayyip de fıttırmıştır, oraya tekrar
gideceğim' C.U: Ha bu delirdi diyebilirler. Karşı taraf öyle
görüyor. Albayı da öyle görüyor, binbaşısı da öyle görüyor,
yüzbaşısı da öyle görüyor, savcısı da öyle görüyor. Yani sabahtan
akşama kadar bilmem kaç yüz kişi uğraştı, 445 milyon lira para
cezası kesebilmek için. H.U: Dava açacaklar deniyor. C.U: Yok canım
herkese 445 milyon lira ceza kesti, hiç. Şimdi herkese biz dava
açacağız. Mesela bir hafta 10 gün sonra Cumhuriyet gazetesine bir
ilan daha vermek istiyorum. 'Yürekli gazeteci aranıyor' diyor.
Hepsinin ismini yazıp 'ulusal kanalda istediğinizi sormak kaydıyla
canlı yayına çıkmaya hazırım. Ama patronunuzun veya iktidarın
baskısından korkuyorsanız kaleminizi kırınız' falan... Bunların
böyle bir şeyleri var ya, gazetecilerin. Bütün mesele polemiği
yaratmak. Şimdi Tayyip de fıttırmıştır şimdi. Ne zannediyor ulan bu
kendisini, devletten büyük mü, ben oraya el koydum. Bu ülkenin
sahibi ya. Bakalım göreceğiz 23'üne nasıl yansıyacak. O Fethi Çalık
denilen .... Ortalığı boş buldu. TMSF'deki bazı insanlar bile
söylemişler, 'Bizim beklediğimiz dışında bile sessiz kaldınız ne
oldu' diye. Ama bu problemi çözdüğüm zaman oraya, yeniden
gideceğim. H.U: Abicim, Özlem'e çok söyledim. Bu işler düzelsin
düzelmesin oraya Pamukova'ya filan, never, never (asla). Bu benim
için kapandı. Benim oraya gitmem söz konusu değil. Bu problemler
bir şekilde bitecek, üç sene beş sene neyse, onun için çalışacağım,
ondan sonra huzurlu bir yerde hayatıma devam edeceğiz. Yok
Pamukova'ymış yok, Türkiye'ymiş peh. MİLLİYET