Uzanın buz kestiği ihanet belgeleri!
Abone olCem Uzan yurtdışına çıkarken önüne konulan 'ihanet fotoğrafları'na nasıl tepki verdi?.. İşte o sinematografik sahne...
Sabah yazarı Sevilay Yükselir, bugünkü
köşesinde Hollywood filmlerine taş çıkartacak bir
sahneyi yazdı. Yükselir, Cem Uzan'ın yurtdışına çıkışı esnasında
önüne konan 'ihanet fotoğrafları'na bakın nasıl tepki veriyor:
- Bugün sizlere film senaryolarına taş çıkartacak bir kulis haberi
aktaracağım... Kulis, yazının başlığından da anlaşılacağı gibi şu
anda siyasi sığınma hakkı talebinde bulunduğu Fransa'da bir yandan
Paris sokaklarının tadını çıkaran, bir yandan da kendisini aldatan
eşi Alara'dan nasıl intikam alabileceğinin hesabını yapan Cem
Uzan'la ilgili...
Dilerseniz, önce tüm Türkiye'nin gözleri önünde Fransa'ya kaçan Cem
Uzan'ın bunu nasıl başarabildiğine dair ilk sorumuzun cevabını
arayalım...Sonra da onu 12 yıllık evliliğini bitirmeye iten aldatma
hikâyesinin derinliklerine dalalım...
Başlıyoruz...
Kaçışına kim ya da kimler yardım etti?
Libananco Davası'nı biliyorsunuz... Arkasında Uzan Grubu olduğu
bilinen Güney Kıbrıs merkezli bu şirket, barajlarına devlet
tarafından el konulan Çukurova Elektrik (ÇEAŞ) ve Kepez Elektrik
hisselerinde zarara uğradığı gerekçesiyle Türkiye Cumhuriyeti
hakkında 10 milyar dolar tutarında dava açtı. Kimi uzmanlara göre
uluslararası tahkim tarafından görülen bu davanın sonucunda Türkiye
korkunç bir tazminat ödemekle karşı karşıya kalacak.
Bunlar aşağı yukarı hepimizin bildikleri...
Şimdi ben size davanın avukatlığını yapan Amerikalı Stuart
Newberger'e yakın bir kaynaktan öğrendiğim bilinmeyenleri aktarayım
isterseniz...
Efendim, Newberger Yahudi Lobisi'nin en saygın avukatları arasında
gösteriliyor Amerikalılar tarafından. Başından beri bu davanın ona
verilmesinin temel sebebi de aslında bağlı olduğu cemaatteki bu
etkin gücü... Tahkim davalarında dünyanın en agresif avukatlarından
olduğu bilinen Newberger, davanın Türkiye aleyhine sonuçlanması
durumunda sözleşme gereği kazanılacak tazminatın yüzde 25'ini kendi
kasasına indirecek...
İşte konunun can alıcı noktası da burası...
Çünkü, Uzan'ı yurt dışına kaçıran tek neden, yıllardır peşinde
olduğu davanın sonucunda kazanacağı milyar dolarların riske
girmesine gönlü razı olmayan Amerikalı avukat Newberger... El
mahkum, "Libananco'nun lehime sonuçlanacağını gören hükümet, farklı
bahaneleri önüme koyarak, beni cezaevine tıkabilir. Bu durumda sen
de büyük risk alırsın ve mutsuz bir sonuçla karşı karşıya
kalabilirsin... O nedenle bütün gücünü kullanıp, beni Türkiye
dışına çıkarmanı istiyorum" restine karşılık vermek zorunda kalan
Newberger, Uzan'ın bu teklifi ile onu Fransa'ya nakledecek plan
için derhal düğmeye basar...
Önce Amerika'dan bir güvenlik şirketini Türkiye'ye
yönlendirir...
Amaç, Uzan'ı yurt dışına kaçırabilmek için gerekli bütün altyapıyı
oluşturmaktır...
Gizli servis elemanları gibi görev yapan Amerikalı özel
istihbaratçılar Cem Uzan'ın tüm hayatını takibe almaya
başlarlar...
Aksiyon filmlerini aratmayacak bu sıkı takipte sadece Cem Uzan
değil, tüm yakın çevresi de kontrol altına alınır...
En başta da Cem Uzan'ın 12 yıllık eşi Alara Uzan...
"Üzgünüz ama eşiniz sizi aldatıyor Cem Bey!"
Nefes nefese süren 3 aylık bu sıkı takipten sonra Uzan'ı Türkiye
dışına çıkaracak plan hazır hale getirilir...
Ve sonunda hazırlanan planı bir brifingle sunmak için belirlenen
adreste Cem Uzan'la bir araya gelir Amerikalı özel
istihbaratçılar...
Cem Bey heyecan içerisindedir...
O heyecanla, "Beni çıkarabilecek misiniz?" diye sorar
karşısındakilere...
"Çıkaracağız...Hem de tereyağından kıl çeker gibi...Bunun için
bütün plan hazır efendim...Ancak bundan önce size başka bir şeyi
izah etmemiz gerekiyor... Biliyorsunuz ki, Bay Newberger, bize,
'Bütün bildiklerinizi onunla paylaşın' diye talimat
verdi...Bilmeniz gerekir diye düşündük...Efendim, üzgünüz ama
eşiniz sizi aldatıyor...İşte bunu ispatlayan o belgeler..." deyip,
Alara'nın sevgilisi ile çekilmiş bütün fotoğraflarını Cem Uzan'ın
önüne koyarlar...
Lütfen sakin olun Cem Bey!
Önüne koyulan fotoğraflarla
şoke olan Cem Uzan, önce ne diyeceğini, ne yapacağını
bilemez...
Uzun bir sessizlikten sonra bakakaldığı fotoğraflardan kafasını
kaldırıp, bilgi almaya çalışır Alara'nın samimi görüntülerindeki
fotoğraflardaki adamlara dair...
Tüm bilgiler tek tek aktarılır Uzan'a ve hemen arkasından mühim bir
uyarıda bulunulur; "Cem Bey...Lütfen bir taşkınlık
yapmayın...Eşinizle bu konuyu yurt dışına çıkana kadar konuşmayın!
Alara Uzan'la yaşayacağınız bir tartışma bütün planımızı altüst
edebilir...O nedenle önce sizi Türkiye dışına çıkaralım... Sonra
hesaplaşalım..."
Ekibe, "Dediğinizi yapacağım ama bu fotoğraflar boşanma davasında
bana çok gerekecek...Lütfen onları muhafaza edin!" diyerek çıkar
görüşmeden...
Kısa bir süre sonra da Amerikalı ekibin mahiyetinde, hazırlanan
kaçış planı için harekete geçer...Yola çıkarken ise Alara'ya dönüp,
sadece, "Seninle Paris'te buluşacağız...Konuşacak çok şeyimiz var
Alara...Çabuk gel ve beni bekletme! Oldu mu?" der...
Olan bitenden habersiz Alara ise eşinin evi terk etmesinin hemen
ardından çocuklarını da yanına alıp, Paris'e yola koyulur... O
arada Cem Uzan için hazırlanan plan gerçekten tereyağından kıl
çeker gibi hayata kavuşur...
Paris'e ayak basar basmaz, Alara'nın kaldığı 17. Bölgeye doğru yola
koyulur...
Kocasının Türkiye dışına çıkabilmiş olmasının mutluluğu ile kapıyı
açan Alara, gülücüklerle, "Hoş geldin hayatım... Kurtulduk! Artık
özgürüz..." sözleri ile karşılar onu...
İşte o an bir öfke patlaması yaşanır!
Cem Uzan günlerdir küçük siyah çantanın içerisinde tuttuğu
fotoğrafları çıkarıp, Alara'nın yüzüne fırlatır ve bütün kinini şu
sözlerle kusmaya başlar;
"Bırak bu sahte gülücükleri... Her şeyi öğrendim...Beni aylardan
beri nasıl aldattığını... Bu iş bitti artık! En kısa zamanda
boşanacağız ve sözleşme gereği, sana çocuklarım dahil, hiçbir şey
vermeyeceğim! Ve bu yaptığını sana pahalıya ödeteceğim!"
Peki, sonra ne oldu? Devamı haftaya...