Uzanı Fransaya kaçırtan rapor
Abone olCem Uzan'ı Fransa'ya kaçıran neden 2005'tern bu yana yargılandığı davaydı. Daha doğrusu bilirkişinin o rapor oldu.
Genç Parti lideri Cem Uzan, "resmi ve özel evrakta
sahtecilik ve çete oluşturmaktan" yargılandığı davayla ilgili
raporun içeriğinden haberdar olunca Türkiye'yi terk
etti.
Raporda ağır suçlamalar yöneltilen Cem Uzan, Fransa'dan siyasi sığınma istedi
Siyasi sığınmacı olarak Fransa'ya yerleştiği ortaya çıkan Cem Uzan, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'resmi ve özel evrakta sahtecilik ve cürüm işlemek için çete oluşturmak suçlamasıyla 2005'te bu yana yargılanıyor.
Sabah'tan Şaban Arslan'ın haberine göre; Davada, 34 sanıkla birlikte yargılanan Cem Uzan'ın, 5 kişilik heyetin hazırladığı bilirkişi raporunu haber alınca yurtdışına kaçtığı iddia edildi.
Cem Uzan'ı yakan bilirkişi raporu, aynı zamanda emekli banka
müdürü olan avukatlar Mehmet Aydın ve Cavit Gedik ile emekli ceza
hâkimi, Serdar Karabıyık, emekli banka müdürü Mehmet Nazmi
Haliloğlu ve Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
öğretim üyesi Doç. Dr. Hakan Naim Ardor tarafından hazırlandı.
Bilirkişi heyeti, 2005'te İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
açılan 2005/123 numaralı dava dosyası ile 5 çuval içinde 50 klasör
ve 2 özel dosyayı inceledi. Heyetin 4 Eylül 2009'da tamamladığı
rapor, 28 Eylül günü mahkemeye sunuldu.
CUİ BONO İLKESİ
Bilirkişi heyetinin raporunda,
Cem Uzan'ın, bugüne kadar işlenen suçlarla bağlantısı, "Cui Bono"
ilkesine dayandırılarak kuruldu. Bilirkişi bu bağlantıyı şöyle
anlattı: "Cui Bono, kelime anlamıyla, 'kimin yararına' veya 'kim
yararlanıyor' diye çevrilebilir. Yani eylemden kimin fayda göreceği
esastır. Uzan ailesine mensup sanıklarca yapıldığı iddia edilen
usulsüz işlemler sonucu, temel amacın, kaybedilen mal varlığını
geri almak olduğu, bunun için yasalara aykırı yöntemler
kullanıldığı, bu yüzden kamu davası açıldığı görülmüştür. Bu da Cui
Bono ilkesinin doğal sonucudur."
BEYAZ YAKA SUÇLARI
'Uzan soyadlı sanıklar' vurgusu yapılan raporda, eylemlerin 'beyaz
yaka' diye tanımlanan suçlar kapsamına girdiği anlatıldı ve şöyle
denildi: "Bu tip suçlarda, sanıklar genellikle yüksek eğitim
sahibi, toplum içinde önemli kişilerdir. O eyleme mahsus alanda,
uzmanlık gerektiren ve belli bir topluluğun içinde çalışması
gereken türdedir. İddianameye konu davada ise sanıkların sürekli
olarak birbirleriyle iletişim halinde oldukları, Kemal Uzan'a
günlük olarak rapor verdikleri, usulsüz hisse senedi çıkarılması,
karar defterine alınması gibi yöntemlerle organize bir yapı içine
girdikleri, Uzan soyadlı sanıkların da şirketlerini ve mallarını
geri almak için yurtdışında işlem yaptıkları anlaşılmıştır. Cui
Bono ilkesi ve deliller birlikte nazara alındığında, Uzan ailesine
ait şirketlerin kontrolünü, yasal olmayan yollarla tekrar ele
geçirmek amacıyla örgütlenme içine girdikleri kanaati
oluşmaktadır."
İADE YOK
TMSF avukatları, 9 Ekim 2009'da İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne
başvurarak, Cem Uzan'ın kaçabileceğini, ifade vermediği davaların
duruşmasına zorla getirilmesi, hakkında 'kaçak' kararı verilmesi
talebinde bulundu. Bu talebi değerlendiren mahkeme, 'delil durumunu
dikkate alarak', Cem Cengiz Uzan hakkında 'kaçaklık' kararı
verilmesi ve mallarına el konması taleplerinin reddine karar verdi.
Uluslararası anlaşmalar gereği, hakkında 'kaçaklık' kararı
bulunmayan bir kişi hakkında kırmızı bülten çıkarılamıyor, ayrıca
bu kişinin başka ülkelere sığınma hakkı da engellenemiyor. Mahkeme
9 Ekim günü Cem Uzan hakkında 'kaçaklık' kararı ve gıyabi tutuklama
kararı verseydi, Cem Uzan hakkında kırmızı bülten ve iade şansı
olacaktı.
Telefon görüşmelerine neler takıldı?
[PAGE]
Kızın abisinin üstüne şirket
yaptım...
CEM Uzan'la (C.U.) kardeşi Hakan Uzan (H.U.) arasında 23 Ağustos
2004 tarihinde geçen ve rapora giren telefon görüşmesinde, bir
şirketin TMSF'den nasıl kaçırıldığı net bir şekilde görülüyor. İşte
o görüşme: H.U.: Bir kız var ya benim yanımda. Onun abisi var. Bazı
şeylerde kullanıyorum ben onu. Üstüne AŞ şey yaptık. C.U.: Hı hı...
H.U.: Yarın ödemeyi yaptığımız gibi, bina, arsa ve makineleri, o
yeni AŞ'ye satıyoruz. C.U.: Hı hı...
Futbolcuları borca karşılık satmış olalım
Bilirkişi, teknik takip sonucu elde edilen telefon görüşme
kayıtlarından, İmarbank Off Shore'un, 31.12.2002 tarihli
bilançosunda borcu görünmeyen İstanbulspor'a, Kemal Uzan'ın
talimatıyla borç oluşturulduğu ve yöneticilere kabul ettirildiğini
saptadı. Buna delil olarak da 22 Haziran 2004 tarihinde, Müştak
Ayvaz (M.A.) ile Cem Uzan (C.U.) arasında geçen şu telefon
konuşması gösterildi: C.U.: Bunların hepsini, off shore'a, borçlara
karşılık satmış olalım. M.A.: Tamam abi. C.U.: Bir tane futbolcu
kalmasın abi. M.A.: OK abi.
Fransa'ya ne zaman başvurdu? Son durum ne?
[PAGE]
Fransa Dışişleri Sözcüsü, Uzan'ın sığınma talebinin inceleme
aşamasında olduğunu ve henüz karar verilmediğini söyledi
Fransa, Uzan'ın ülkeye sığınma başvurusunda bulunduğunu doğruladı ancak avukatının, "Talebi kabul edildi" sözünü yalanlayarak, dosyanın incelenmekte olduğunu ve henüz karar verilmediğini belirtti. Fransız Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bernard Valero, SABAH gazetesine yaptığı açıklamanda, Uzan'ın Eylül ayı başında sığınma başvurusunda bulunduğu belirterek şöyle konuştu: "Şu anda dosyası inceleniyor. Talebinin kabul edilip edilmeyeceği konusunda bir yorum yapmak için çok erken. Yasal olarak bu talebe ilişkin 2-3 ay içinde bir karar çıkar."
FRANSA'DA OLMASI ŞART DEĞİL
Uzan'ın şu anda
Fransız topraklarında olup olmadığı konusuna bir açıklık getirmeyen
Valero, "Normal olarak sığınma talebinde bulunan kişiye 2-3 aylık
geçici oturum hakkı verilir. Ancak talebi yapan kişinin, talebine
ilişkin bir karar alınana kadar Fransız topraklarında bulunması
şartı da bulunmuyor. Uzan'ın şu anda Fransa'da olup olmadığı
hakkında bir bilgim yok" diye konuştu. 1915 tarihli Cenevre
Konvansiyonu'na göre, dini, ırkı, milliyeti, bağlı bulunduğu sosyal
grup veya siyasi görüşleri nedeniyle tehlikede olduğundan endişe
eden ve kendi ülkesinde korunmasız olduğunu düşünen kişi,
yurtdışında sığınma başvurusunda bulunabilir. Bu koşulları
taşımayan ama ölüm cezası, işkence, kötü muamele görmekten endişe
eden veya güvenliğinin kendi ülkesinde direkt olarak tehlike
altında olduğunu düşünenler de sığınma başvurusu yapabilir.
Yasalara göre, sığınma hakkı talebi ya Fransa'da emniyet
müdürlüğünde veya yabancı bir ülkenin Fransız konsolosluğunda
yapılabiliyor.