Uzan ailesi hakim karşısında
Abone olGP lideri Cem Uzan, babası Kemal Uzan, kardeşleri Murat Hakan Uzan ve Ayşegül Uzan (Akay) ile amcaları Yavuz Uzan ve Bahattin Uzan'ın da aralarında bulunduğu 33 sanıklı davaya bugün devam edildi.
GP lideri Cem Uzan, babası Kemal Uzan, kardeşleri Murat Hakan
Uzan ve Ayşegül Uzan (Akay) ile amcaları Yavuz Uzan ve Bahattin
Uzan'ın da aralarında bulunduğu 33 sanıklı davaya bugün devam
edildi.
Genç Parti (GP) Genel Başkanı Cem Uzan, babası Kemal Uzan,
kardeşleri Murat Hakan Uzan ve Ayşegül Uzan (Akay) ile amcaları
Yavuz Uzan ve Bahattin Uzan'ın da aralarında bulunduğu 33 sanığın,
''suç işlemek için örgüt kurmak ve bu örgüte üye olmak'',
''zimmet'', ''nitelikli dolandırıcılık'' ve ''devlete karşı
dolandırıcılık'' suçlarından yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, sanık sayısının fazlalığı
nedeniyle ilk oturumu dün yapılan ve bugün gerçekleştirilen
oturumla sona eren duruşmaya, başka suçtan tutuklu Bahattin Uzan,
Tacettin Pak ve Mustafa Akar ile Ayşegül Uzan'ın da aralarında
bulunduğu 24 tutuksuz sanık katıldı.
Cem Uzan'ın da aralarında bulunduğu davanın 6 tutuksuz sanığı ise
duruşmaya gelmedi.
Bu davanın tutuksuz sanıkları olan ancak başka dava kapsamında
aranan Kemal, Yavuz ve Hakan Uzan da yakalanamadıkları için
duruşmada hazır edilemedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ertuğrul Tokalakoğlu, önceki duruşmada
sunulan reddi hakim taleplerinin İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesince
10 Nisan'da, ayrıca sanıklardan Cem Uzan'ın avukatlarının karara
itirazlarının da İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla 15
Mayıs'ta reddedildiğini tutanağa yazdırdı.
Tokalakoğlu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK),
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) ve Müflis Türkiye İmar
Bankası avukatlarının davaya müdahil olma taleplerini, suçtan zarar
görmüş olmaları ihtimalini göz önüne alarak kabul etti.
Tokalakoğlu, bazı mağdur avukatlarının duruşmaya müdahil olma
talebinin de esasa ilişkin delillerin toplanmasının ardından
değerlendirileceğini kaydetti.
-BAHATTİN UZAN: ''HER ŞEYİN SAHİBİ KEMAL UZAN''-
Duruşmada ifadesi alınan Bahattin Uzan, daha önce yargılandığı
''zimmet'' ve başka suçlardan mahkum olduğunu belirterek, mahkeme
kararında geçen ''zimmet'' miktarı içinde, İmarbank Off-Shore
Limited Şirketi kaynaklarından intikal eden 655 trilyon tutarındaki
paranın da yer aldığını ve aynı miktardan dolayı başka bir suçla
yargılanmasının doğru olmadığını söyledi.
Hakkında daha önce verilen mahkumiyet kararını da kabul etmediğini
ve söz konusu karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine
(AİHM) başvuru yaptığını kaydeden Uzan, İmarbank Off-Shore Limited
ile hukuki veya fiili herhangi bir irtibatının olmadığını
savundu.
Uzan, İmarbank Off-Shore limitedin hisselerinin devredildiği bir
şirkette yönetici olduğuna dair yapılan tespitleri de
yalanladı.
Yönetici olduğuna dair herhangi bir belge imzalamadığını ve yabancı
bir ülkede kurulan söz konusu şirkete nasıl yönetici olduğunu
bilmediğini anlatan Uzan, şöyle devam etti:
''Merkez Yatırım A.Ş.'deki yöneticiliğim, daha önce izah ettiğim
gibi, sadece bir ihaleye girmek için benim kağıt üzerinde olduğum
bir yöneticiliktir. Orada yapılan işlemlerden bilfiil haberdar
olmadığımı belirtmiştim. Kaldı ki Merkez Yatırım A.Ş'deki hisse
miktarımın da çok az olduğu kayıtlarda mevcuttur. Ben Uzan
grubunda, inşaat işleriyle uğraşan şirketlerle ilgilenen kişi
konumundayım. Bankacılık faaliyetim yoktur. Merkez Yatırım A.Ş'de
gerçekleştirilen fiili durumlardan haberdar değilim. Merkez Yatırım
A.Ş.'nin yönetim kurulu başkanı da Kemal Uzan'dır.''
Mahkeme Başkanı Ertuğrul Tokalakoğlu'nun, '' Uzan ailesiyle
ilişkisini'' sorduğu Bahattin Uzan, ''Uzan ailesinin bir ferdi
olarak belirtmek isterim ki her şeyin sahibi olan kişi Kemal
Uzan'dır'' dedi.
Yavuz Uzan ve kendisinin Kemal Uzan tarafından işe alınmış kişiler
sayıldıklarını ve kendilerine görevi verenin Kemal Uzan olduğunu
belirten Uzan, ailenin yapısı itibariyle Hakan ve Cengiz Uzan'ın
kendisine bir görev vermelerinin söz konusu olmadığını dile
getirdi. Bahattin Uzan, 1995 yılından itibaren Hakan ve Cengiz Uzan
ile görüşmediğini ve bu kişilerle hiçbir irtibatının olmadığını,
Ayşegül Uzan'ı ise çok uzun yıllardan beri görmediğini savundu.
Kemal Uzan'ın eşi olan Melahat Uzan ile yılda bir veya iki defa
görüştüğünü anlatan Uzan, ''Ayşegül ve Melahat Uzan'ın bu
olaylardan sorumlu gösterilmeleri doğru değildir. Şirketlerle veya
işlerle fiilen hiçbir ilgileri yoktur. Sadece kağıt üzerinde
hissedar olan kişilerdir'' diye konuştu.
Uzan, üzerine atılı dolandırıcılık suçlarını kabul etmediğini de
sözlerine ekledi.
-AYŞEGÜL UZAN-
Duruşmanın ikinci gün yapılan oturumuna, sonradan katılan Ayşegül
Uzan da hiç bir şekilde, iddianamede belirtilen bankalara veya
şirketlere bilfiil giderek çalışan biri olmadığını ve bulunduğu
mekandan çıkıp çalışma ortamına girmediğini belirterek, üzerine
atılı suçları kabul etmediğini söyledi.
Uzan grubuna ait birçok şirkette yönetim kurulu üyesi ve bazı
şirketlerde de başkan vekili olarak gözüktüğünü doğrulayan Uzan, bu
işlemlerin babası Kemal Uzan tarafından gerçekleştirildiğini,
sadece kayıtlarda yönetim kurulunda gözüktüğünü ve şirketlerle
fiili bir bağlantısının olmadığını anlattı.
Mahkeme başkanı Ertuğrul Tokalakoğlu'nun ''Uzan şirketlerinin
yapısı ve aile bağları'' ile ilgili sorularını da yanıtlayan Uzan,
İmar Bankası, ona bağlı kuruluşlar ve şirketlerin gerçek
yapılaşmasına ilişkin bir bilgisinin olmadığını ifade etti. Ayşegül
Uzan, ''Diğer sanıklar Yavuz, Hakan, Bahattin ve Cem Uzan
haklarında, bu olaydaki konumlarıyla ilgili olarak mahkemeye bir
şey analatacak durumda değilim. Çünkü ben işlerin içerisine hiçbir
zaman girmedim, babam beni bu ortama sokmamıştır. Neler olduğunu da
bilmiyorum'' şeklinde konuştu.
-MAAŞ ARTIŞI İÇİN YÖNETİCİLİK-
Duruşmada ifade veren başka suçtan tutuklu sanıklardan Tacettin Pak
da el konulana kadar bankada mevduattan sorumlu genel müdür
yardımcılığı görevini yaptığını ve bu görev haricinde İmarbank
Off-Shore Limited'de herhangi bir görevinin olmadığını belirterek,
mevduatların İmarbank Off-Shore Limited'e aktarılması veya
yatırılması şeklinde suçlamaları kabul etmediğini ve bunlarla
ilgisinin bulunmadığını söyledi.
Soru üzerine, Çukurova Elektrik şirketinde yönetim kurulu üyesi
olarak çalıştığını doğrulayan Pak, o tarihlerde maaşlarının yeterli
olmadığını, kendilerine bu tip şirketlerde yönetim kurulu üyeliği
görevinin verildiğini ve bu görev yazısının sekreter tarafından
bildirildiğini ifade etti. Pak, biraz daha fazla maaş alma
düşüncesiyle yöneticilik belgelerini imzaladıklarını ve bu şekilde
Uzan grubu şirketlerine yönetim kurulu üyesi olduklarını sözlerine
ekledi.
-''BİLDİRİLİ'' HİSSEDARLIK-
Tutuksuz yargılanan sanık Mehmet Balık da Rumeli Çimento
Fabrikası'nda genel müdür yardımcısı olarak çalıştığını ve mali
konularla ilgili olmadığı halde bu dönemde kendisine İmarbank
Off-Shore Limited'de hissedar olduğunun bir yazıyla bildirildiğini
ve bildiriyle birlikte yazının yanında tarihsiz olarak ''hissenin
geri alınması'' hususundaki yazıyı da imzaladığını dile
getirdi.
Balık, İmarbank Off-Shore Limited'e gelen bildiriye imza atmak
dışında fiilen hiç bir faaliyetinin olmadığını vurgulayarak, Kepez
Elektrik şirketinde 2001 yılına kadar yönetim kurulu üyesi olduğuna
dair bir yazının da yine aynı şekilde kendisine bildirildiğini ve
söz konusu şirkette de fiili olarak çalışmadığını dile getirdi.
Balık, yönetim kurulu üyesi olduğu Kepez Elektrik şirketinde
bilfiil çalışmadığını ve hiçbir toplantıya katılmadığını
belirterek, ''Sadece tutanaklar geliyordu, ben de imzalıyordum.
Ayrıca Gümüşhane Çimento Sanayi şirketinde nasıl yönetim kurulu
üyesi olduğumu bilmiyorum. Ancak öğrendikten sonra hemen istifa
ettim'' diye konuştu.
Duruşmada ifadesi alınan tutuksuz sanıklardan ve eski İmarbank
Off-Shore Limited genel müdürü olan Raife Aynur da görev yaptığı
süre içerisinde, KKTC'de kurulu İmarbank Off-Shore Limited'de
müşterilerin hesaplarının açılmasının tamamen yasal olduğunu ve
müşteri talimatlarına göre yapıldığını söyledi. Aynur, İmar
Bankası'nın kendi mevduatının İmarbank Off-Shore Limited'e depo
edilmesi işlemleriyle bir ilgisinin olmadığını da ifade etti.
Duruşmada söz alan diğer sanıklar da üzerlerine atılı suçları kabul
etmedikleri beyanında bulundu.
Mahkeme Başkanı Ertuğrul Tokalakoğlu'nun sorularını yanıtlayan
sanıklar, Uzan grubu firmalarındaki çalışma pozisyonları ve
görevleri ve Uzan ailesiyle ilişkilerini anlattı.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Mustafa Akar'ın cezaevinden
gönderdiği ''İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararına itiraz
dilekçesinin'' incelenmesi için, dava dosyasının İstanbul 2. Ağır
Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi.
Sanıklardan Melahat Uzan'ın davet edilerek ifadesinin alınmasının
beklenmesine hükmeden heyet, taraflara ve avukatlara davaya ilişkin
yeni delilleri dosyaya sunmaları için süre vermeyi kararlaştırarak,
duruşmayı erteledi.
-İDDİANAMEDEN-
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, suç
konusu olduğu iddia edilen işlemler ayrıntılarıyla anlatılarak,
İmarbank Off-Shore Limited Şirketine 1 Ocak 2003 ile 3 Temmuz 2003
tarihleri arasında 31 bin 331 mağdurun toplam 410 milyon 495 bin
126 YTL, 16 milyon 53 bin 828 dolar ve 5 milyon 503 bin 430 avro,
1113 mağdurun 33 milyon 318 bin 692 YTL, 78 müştekinin de 4 milyon
111 bin 594 YTL yatırdığı bildiriliyor.
Şüphelilerin, toplam 32 bin 444 mağdur ve 78 müştekiden toplanan bu
paraları, kredi adı altında Uzan Grubu firmalara aktararak ve geri
ödemeyerek dolandırıcılık yaptıkları öne sürülen iddianamede, Uzan
ailesi üyelerinin kaçmaya karar vermeleri üzerine şüphelilerin , 3
Haziran ile 3 Temmuz 2003'te bu mağdurlardan 10 bin 153'ünün
paralarını İmarbank Off-Shore Limited'den İmar Bankası T.A.Ş
mevduatına dönüştürdüklerine dikkat çekiliyor.
İddianamede, bu işlemle mağdurların paralarının, TMSF güvencesine
sokularak ödettirilmesinin ve Uzan ailesine karşı mudilerde husumet
oluşmasının engellenmesinin amaçlandığı ve bu işlemin ''devlete
karşı dolandırıcılık'' suçunu oluşturduğu vurgulanarak, İmarbank
Off-Shore Limited'deki paraların çeşitli yöntemlerle Uzan Grubu
firmalara aktarılıp kullanılmasıyla da ''zimmet'' suçunun oluştuğu
belirtiliyor.
Kemal Uzan, Yavuz Uzan, Murat Hakan Uzan ve Cem Uzan'ın, ''suç
işlemek için örgüt kurmak'', ''nitelikli dolandırıcılık'' ve
''devlete karşı dolandırıcılık'' suçlarından 9 ile 31'er yıl
arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, aynı
kişilerin ''zimmet'' suçundan ayrıca 21'er yıldan az olmamak üzere
hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Ayşegül Uzan'ın da aralarında bulunduğu 21 şüphelinin, ''suç
işlemek için kurulan örgüte üye olmak'', ''nitelikli
dolandırıcılık'' ve ''devlete karşı dolandırıcılık'' suçlarından 8
ile 28'er yıl arasında hapisle cezalandırılması talep edilen
iddianamede, bu kişilerin de ''zimmet'' suçundan 21'er yıldan az
olmamak üzere hapis cezası talebinde bulunuluyor.
İddianamede, diğer 8 sanığın da ''nitelikli dolandırıcılık'' ve
''devlete karşı dolandırıcılık'' suçlarından 7 ile 25'er yıl
arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.