Uyuyan devi uyandırdık!
Abone olDavutoğlu: Hiçbir kimlik Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kimliğinin önüne geçemez...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin temel
parametresinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olduğunu
belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı içinde değişik
kültürel, etnik, mezhep kimlikler olabilir ama hiçbir kimlik
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kimliğinin önüne geçemez"
dedi.
Davutoğlu, Kalkınma Bakanlığı Sosyal Destek Programı (SODES) desteğiyle Batman Valiliği ve Bahçeşehir Üniversitesi işbirliğinde gerçekleştirilen "İdealler, Rol Modeller Buluşması" ödül töreninde, çoğunluğu Doğu ve Güneydoğu'daki 20 ilden gelen lise öğrencilerine hitap etti.
Yoğun diplomatik gündemine rağmen birçok bakımdan örnek bir faaliyet olduğunu düşündüğü için bu ödül törenini kaçırmak istemediğini belirten Davutoğlu, bir politikacının kendisini "rol model" olarak sunmasının doğru olmayacağını, ancak öğrencilerin kendisini bir rol model olarak seçmiş olmasının "büyük bir ödül" niteliğinde olduğunu söyledi.
Davutoğlu, salondaki öğrencilere, "Sizinle burada bir bakan veya devlet adamı olarak değil, bir hoca olarak konuşmak istiyorum, Çünkü bütün hocaların, eğer hocalığın manasına vukufiyetle sahip olmuşlar, anlamışlarsa, aslında yapmaya çalıştıkları ve yaptıklarında haz aldıkları şey örnek olmaktır, yani bir şekilde rol model olmaktır" diye seslendi.
"Hocalık bakidir"
Dışişleri Bakanlığı mensuplarının zaman zaman kendisine
"Hocam" diye hitap ettiklerini, ancak hemen özür
dileyip "Sayın Bakanım" dediklerini kaydeden
Davutoğlu, onlardan kendisine "Hocam" dedikleri
için asla özür dilememelerini istediğini anlattı. Davutoğlu,
"Bütün makamlar, mevkiler geçicidir ama hocalık
bakidir" ifadesini kullandı.
Salondaki öğrencilere seslenen Davutoğlu, "Her biriniz her zaman bilin ki, Ankara'da bir hocanız var. Gelebilirsiniz, sohbet edebiliriz, ben inşallah Güneydoğu Anadolu'ya ve sizin illerinize geldiğimde sizlerle buluşmak isterim" dedi.
Konya'da, Toroslar'da bir köyde dünyaya geldiğini, daha 4 yaşındayken köyden hastaneye yetiştirilemediği için annesini kaybettiğini, sonrasında İstanbul'a geldiğini anlatan Davutoğlu, "Konya'dan gelen, Anadolu'nun derinliklerinden gelen kültürel hususiyetlerle batı kültürü yüzleşmesini en derinden yaşayan eğitim çevrelerinde bulundum" diye konuştu.
Lise çağlarından itibaren geniş bir biyografi ve otobiyografi koleksiyonu yaptığını, önemli şahsiyetlerin hayatına meraklı olduğunu anlatan Davutoğlu, "Çünkü her birimiz o büyük insanlık serüveninin küçük parçalarını barındırıyoruz. Her bir insanda bütün insanlığı keşfetmek mümkündür" dedi.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı temel parametre
Anadolu'nun, Kafkasların, Balkanlar'ın, Karadeniz'in, Orta Doğu'nun
geçmişte birçok büyük kültürün bir arada yaşadığı coğrafyalar
olduğunu, büyük ticaret yollarına ve büyük ekonomik faaliyetlere ev
sahipliği yaptığını, büyük siyasi düzenlere sahip olduğunu anlatan
Davutoğlu, bu unsurların gerçek barışın temelleri olduğunu
belirterek, "Bu unsurların olmadığı yerde ya kalıcı barış yoktur ya
barış test edilmemiştir ya da sadece ideallerdedir" dedi.
"Bizim dünü keşfetmemiz lazım. Kimliğimizi inşa ederken bunu bugünün ayrıştırıcı kimlikleri üzerinden değil, geçmişin ortak kimlikleri üzerinden yapmamız lazım" diyen Davutoğlu, Türkiye'nin temel parametresinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olduğunu vurguladı.
Davutoğlu, "Modern devletin ana toplumsal barış kimliği budur. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı içinde değişik kültürel, etnik, mezhep kimlikler olabilir ama hiçbir kimlik Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kimliğinin önüne geçemez. Ve hiç kimse, ait olduğu başka kimlikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kimliğinin önüne bir ön ek getirerek üstünlük iddiasında bulunamaz" diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının sadece siyasi bir kimlik olmadığını ifade eden Davutoğlu, Türkiye'nin bulunduğu ve onu çevreleyen coğrafyadaki kadim kültürlerin de bir özeti olduğunu söyledi.
"Bir devi uyandırdık"
Avrupa dahil dünyanın birçok bölgesinde ekonomik, siyasal ve
güvenliğe ilişkin krizler yaşandığını anlatan Davutoğlu, buna
mukabil Türkiye'nin 2001'de yaşadığı ekonomik krizin izlerini de
silerek hızla yükseldiğini kaydetti.
Davutoğlu, "Biz bu arada yeni petrol kuyuları, doğalgaz kaynakları bulmadık. Hiçbir uluslararası kuruluş bize büyük yardımlar da yapmadı. Ama bir tek şeyi keşfettik, ki sizin de onu keşfetmenizi ve ona sarılmanızı bekliyoruz, insanımızın gücünü, kabiliyetini, insan unsurumuzun zenginliğini. Onu harekete geçirdik. Bir devi uyandırdık. Artık bu dev ayağa kalkıyor. Kimse bu devi tekrar eski uykusuna geri döndüremeyecek. Bundan emin olun" şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının modern bir devletin fertleri olarak her türlü imkana sahip olmasını, başlarının dik olmasını, yurt dışına gittiklerinde arkalarında köklü ve güçlü bir ülkenin bulunduğunu hissetmelerini istediğini anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"İstiyoruz ki bölgemizde yepyeni bir barış havzası oluşsun. Bir barış, istikrar, refah havzası olsun. Niye biz Orta Doğu'daki meselelere bu kadar yakından ilgi duyuyoruz? Çünkü komşularımızda barış ve huzur olmazsa bizde de olmaz. Oralarda kendi halkımız için neyi istiyorsak onu istiyoruz. Eğer bunu istemezsek ikiyüzlülük etmiş oluruz. Kimseye herhangi bir şey ihraç etmek, kimsenin rejimine müdahale etmek niyetimiz yok ama zulüm varsa, suçsuz insanlar büyük ıstıraplar çekiyorsa, buna sessiz kalamayız. Öyle bir yeni Orta Doğu, Balkanlar kurmak istiyoruz ki, öyle bir Orta Asya ve Kafkasya inşa etmek istiyoruz ki, buralarda sınırlara saygı duymakla birlikte insanlar huzur ve güven içinde serbestçe seyahat edebilsinler. Bu ülkelerin halkları kendi geleceklerini tayin edebilsinler. Bir gün öyle bir yeni bölgesel düzen oluşacak ki, İstanbul'dan kalkan birisi emniyet ve huzur içinde Şam'a, Kahire'ye, Fas'a, Aden'e kadar gidebilecek."