Uyuşturucu ile mücadele çok zayıf
Abone olİşte bunlar için en somut örneklerden birisi Manken Burçin Bircan. Yazar Saygı Öztürk bu çarpıcı gerçeği yazdı.
Gözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk manken Burçin Bircan'ın eroin
komasından ölümüyle gündeme gelen uyuşturucu gerçeğini köşesinde
dile getirdi. Emniyet birimlerinin raporları ışığında uyuşturucu
ile mücadelede zayıf kalındığına dikkat çeken Öztürk, Bircan'ın da
hastanede tedavi gördükten bir gün sonra eroine tekrar başladını
vurguluyor. İşte öztürk'ün gözden kaçan ancak toplumun çok önemli
bir yarasına parmak basan yazısı: Son aylarda uyuşturucu kullanımı
yüzünden ölenlerin artması Emniyet’in narkotik birimlerinde
şaşkınlık yarattı. Ölümlerin nedeni olarak “bozuk eroin” satılması,
“eroinin saflık oranının yeterince düşürülmemesi” ya da “tedavi
olduktan sonra kişinin daha önce kullandığı dozda eroin
alması”olarak gösteriliyor. Geçen yıl Türkiye genelinde toplam 16
kişi eroin kullandığı için öldü. Geçen bazı yıllardaki rakamlara
baktığımızda “buna da şükür” dememiz gerekiyor. Çünkü 1996 yılında
36 kişi, 1997 yılında ise 40 kişinin öldüğünü görüyoruz. Son
dönemlerde peş peşe ölüm olaylarının yaşanması, gözleri “uyuşturucu
dünyası”na çevirdi. Dahası ölümlerin ortak noktası araştırılıyor,
bunların planlı bir biçimde yapılıp yapılmadığı inceleniyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü yetkilileri çok açık ve net bir biçimde
“Türkiye’de uyuşturucu ve uyarıcı kullanımı hızla artıyor” diyor.
“Captagon” gibi uyarıcı haplar bir dönem batı ülkelerinde imal
edilir, Türkiye üzerinden Ortadoğu ülkelerine gönderilirdi. Şimdi
benzer hapların imalatı Türkiye’de yapılıyor. Türkiye’deki
“usta”ları Captagon’u batı ülkelerinde imal edilen ayarı
tutturamadığı için yurtdışından “usta” transferi yapılıyor.
Getirilen “usta”lar kendi ülkelerindeki yaptığı formülü tam olarak
uygulayıp imalatı Türkiye’de gerçekleştiriyor. Bugün Kayseri,
İzmit, İstanbul yörelerinde captagon imalathanelerinin olduğu
belirtiliyor. BURÇİN, ERTESİ GÜN BAŞLAMIŞ Geçen yıl eroinden
Türkiye genelinde 16 kişi hayatını kaybederken, bunun 9’unun
İstanbul’da olduğunu öğreniyoruz. İşin daha bir ilginç yönü ise son
iki ayda 6 kişinin ölümü oluyor. Ölümlerin birden sıklaşmasının
arkasında başka şeyler olabileceği üzerinde duruluyor. İstanbul
Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube ekiplerinin son dönemlerde büyük
partiler halinde uyuşturucu yakaladığı biliniyor. Uyuşturucu
kullanımı ile mücadele tek başına polisin değil. İstanbul’da
ölenlerin ölümlerindeki ortak noktaları belirlemek için Narkotik
Şube Müdürlüğü ile Adli Tıp Kurumu ortak çalışma yürütüyor.
Ölümlerdeki benzerlikler saptanmaya çalışılıyor. 4 Ocak’ta
Beyoğlu’nda, 5 Ocak’ta Haseki’de iki uyuşturucu satıcısı ve
kullanıcısı ölü olarak bulundu. 60’şar yaşındaki bu kişilerin
ölümleri polis için hayli ilginç. Acaba uyuşturucu satıcıları
birileri tarafından yüksek dozda eroin şırınga edilerek mi
öldürüldü? Bu ölümler intikam amaçlı olamaz mı? Polis de benzer
kuşkular taşıyor ve konuyu araştırıyordur. Bir dönemin “mankenler
kraliçesi” unvanlı Burçin Bircan’ın mezarlıkta ölü olarak
bulunması, “uyuşturucu batağı”nın bir kez daha gözler önüne
serilmesini sağladı. Emniyet Genel Müdürlüğü yetkililerine göre
“Burçin hastaneyle götürülüyordu. Yolda öldü. Ya da arkadaşları onu
öldü sanıp, başları belaya girmesin diye mezarlığa bıraktı”
görüşünde. Türkiye’de “uyuşturucu yüzünden ölen”den çok,
kurtulanlar var. Bazı çevreler hedef yapsa bile bu konuda en ciddi
çalışma Alkol ve Madde Bağımlıları Tedavi Merkezi (AMETEM)
tarafından gerçekleştiriliyor. Ancak, AMETEM artık ihtiyacı
karşılayamaz hale geldi. Dahası, tedavi görenlerin, tedavisinin
tamamlanmasından sonra onlara hizmet verecek kuruluşlar bulunmuyor.
Uyuşturucu batağına saplanan, tedaviden sonra aynı çevreye gittiği
zaman kurtulduğu batağa yeniden saplanıyor. İşte bunlar için en
somut örneklerden birisi Burçin. O tedavi olduktan, hastaneden
çıktıktan hemen sonra uyuşturucu kullanıyor. İşte yeniden
uyuşturucuya başlaması onu daha önce uyuşturucu kullananlara göre
daha çabuk ölüme götürüyor. UYUŞTURUCU KULLANIMI NİÇİN ARTIYOR?
Uyuşturucu kullanımının bu kadar artmasının nedenleri var. Paranız
arttıkça uyuşturucu da kendisine bu çevrelerde Pazar buluyor.
Özellikle büyük kentlere yurdun dört bir yanından göçler oldu.
Sokak çocuklarının sayısı hızla arttı. Bunların bir bölümü tiner
kullanıyor. Tinerle başlayan madde bağımlılığı giderek esrar,
eroine dönüşüyor. Yabancı ülkelerden gelen uyuşturucu
bağımlılarının belli çevrele girmeleri, uyuşturucu kullanımını
artırıyor. Kullanımın yaygınlaşmasında en önemli etkenlerden biri
de yabancı ülkelerde bulunan Türk vatandaşları oluyor. Bulundukları
ülkelerde uyuşturucu kullanımı ya da satıcılığı yapanlar, belli
aşamadan sonra Türkiye’ye gönderiliyor. Yabancıların sınır dışı
ettiği Türk vatandaşlarının sayısının az olduğunu sanmayın. Yılda
bin civarında uyuşturucu bağımlısı Türkiye’ye gönderiliyor. Bunlar
lise öğrencisiyse lisedeki yeni arkadaşlarına, üniversiteye
gidiyorsa onlara ya da gittiği barlarda bazılarını uyuşturucuya
alıştırıyor. Her uyuşturucu kullanıcısı aynı zamanda satıcı
konumuna da geliyor. Onlar da çevresindeki gençlere uyuşturucu
satıyor ve bağımlıların sayısı giderek yaygınlaşıyor. ÖLÜMLER NEDEN
ARTIYOR? Emniyet Genel Müdürlüğü’nün uyuşturucu kaçakçılığı ve
madde bağımlılığı konusundaki yetkilileri, “uyuşturucudan uzak
kalmak ancak eğitimle sağlanır” diyorlar. Polisiye önlemlerin tek
başına çare olmadığını söylüyorlar. Uyuşturucu kullanımından sonra
ölümlerin birden artmasını yetkililer nelere bağlıyor. Ölümlerin
ortak sebepleri ile ilgili araştırma henüz sonuçlanmadığı için
yetkililer de “yorum”dan başka bir şey yapamıyor. Sıkça
konuşulanlardan birisi piyasaya “bozuk” ya da “saflık oranı yüksek”
uyuşturucu verilmesi ve bunların kullanılması. Konuştuğum bir
yetkili “1996 ve 1997 yıllarında yüksek dozda eroin kullanımından
dolayı çok sayıda kişi öldü. Bunun nedeni, Türkiye’ye uyuşturucu
ile sokan ve bunları satan, kullanan yabancıların saflık oranı
yeterince düşürülmemiş eroin satmasından kaynaklandı” dedi. Ele
geçirilen büyük partiler halindeki eroin saflık oranı yüzde 50-60
arasında değişiyor. Bu kişilere verileceği zaman saflığı katkı
maddeleriyle yüzde 2-3’e kadar indiriliyor. Bire 10 katkı maddesi
kullanılıyor. İşte yeterli ölçüde saflığı giderilmeyen uyuşturucuyu
şırınga eden ölüme gidiyor. Uyuşturucu kullanımında başta küçük
dozlar alınıyor. Kullanım arttıkça doz oranı da artıyor. Tedavi
gören kişi, yeniden eroin kullanmaya başladığı zaman genelde en son
kullandığı dozda eroini şırınga ediyor. Vücut temizlendiği için bu
dozda yapılan eroin fazla geliyor ve yüksek doz ölümüne yol açıyor.
Burçin’in ölümünde de polis bu durumu göz ardı etmiyor. Çünkü
polise göre, Burçin, tedaviden hemen sonra uyuşturucuya başladı ve
eski dozda uyuşturucu aldığı için öldü. Emniyet Genel Müdürlüğü
narkotik birimlerinin görevini yapması uyuşturucu kullanımını
önlemeye yetmez. O zaman uyuşturucuyla mücadele etmesi gerekenler
siz ne yapıyorsunuz Allah aşkına? Uyuşturucu kullanımı giderek
artmasına daha ne kadar duyarsız kalacaksınız