Uyuşturucu bağımlısı oğlunu anlattı annenin verdiği mücadele inanılmaz
Abone olSamsun’da gerçekleşen ‘Bağımlılıkla Mücadele Çalıştayı’na katılan bir anne 20 yaşındaki oğlunun 4 yıldır uyuşturucu bağımlılığı ile mücadele ettiğini ifade ederek, “Bu süreç çok sabır isteyen bir süreçtir. Maddi ve manevi insanı çok yıpratan bir süreçtir. Sabrediyor ve kendimi salmıyorum. Çocuğumuzu 2 kuruşluk torbacılar için bakıp büyütmedik. Sonuna kadar mücadele edeceğim. Çocuğumu da kimseye kaptırmaya niyetim yok” dedi.
Uyuşturucu ve diğer bağımlılıklar, insan ve toplum sağlığını
tehdit eden sorunların başında geliyor.
Samsun’da ise farklı alanlardaki bağımlılığa çözüm bulmak için İl Sağlık Müdürlüğü tarafından “Bağımlılıkla Mücadele Çalıştayı” düzenlendi. Birçok farklı kurumdan yetkililerin katıldığı çalıştayda ilk olarak bağımlılıkla ilgili il çalışmaları değerlendirildi.
Ardından katılımcılar arasında gruplar oluşturularak uyuşturucu, tütün, alkol ve davranışsal bağımlılıkların önüne geçebilmek için fikir alışverişinde bulunuldu.
Başka şehre taşındı
Çalıştaya sosyal hayattan da insanlar katıldı. Uyuşturucu çalıştayı
ile ilgili masada bulunan anne Hayriye Kasap(55) yaşadığı
zorlukları anlattı.
Çocuğunun davranışların da bir sıkıntı hissettiğinde
şüphelendiğini söyleyen anne Hayriye Kasap, “10. sınıfın ilk
döneminin son günleriydi. Çocuk eve geldiğinden ben onun bir
değiştiğini fark ettim. Agresif, sinirli, iştahsız tavırları vardı.
Geceleri uykusuzluk hallerini görünce bundan şüphelendim. Her gün
böyle gelmeye başlayınca çantasına ceplerine bakmaya başladım.
Farklı farklı şeyler bulmaya başladım. Böyle olduğunu anlayınca bir
madde olduğunu fark ettim. Bu durumda biz de hemen doktora gittik.
Psikiyatri tedavisine başladık. Bu böyle bir sene devam etti. Okula
gittiğinde arkadaşları ve öğretmenleriyle problemler yaşıyordu.
Raporlu bir şekilde onuncu sınıfı böyle bitirdik. Arkadaş çevresi
onu çok etkilediği için buradan bir netice alamadık. Başka bir
şehre taşınmaya karar verdik. Başka şehre gittiğimizde de orada da
aynı şeyleri yapmaya başlıyordu” dedi.
“Ayakta durmaya çalışıyorum”
Durumun zorluğundan dolayı ailelere önerilerde bulunan Kasap,
“Ailelerde artık huzursuzluk evde baş göstermeye başlıyor. Tabii,
daha da kötüye giden durumlar oluyor. Bunun için ailelerin
çocuklarını takip etmeleri gerekiyor. En azında ceplerini kontrol
etmeleri gerekiyor. Arkadaş çevrelerine dikkat etmeleri gerekiyor.
Özellikle arkadaşlarının evlerine gidip kalmalarına müsaade
etmemeleri gerekiyor. Çocukları ile güzel iletişim içinde olsunlar.
Çocuk ebeveynlere yaptığını anlatabilsin. Hemen dışlarsalar çocuk
bu sefer içine kapanır ve yaptığını da anlatmaz. Bu süreç çok sabır
isteyen bir süreçtir. Maddi ve manevi insanı çok yıpratan bir
süreçtir. Ben sabretmeye çalışıyorum. Kendimi salmıyorum. Ayakta
durmaya çalışıyorum. Bu süreçte çocuğuma fayda verecek bütün
yollara başvuruyorum. Çocuk biraz toparlanmaya başladı. Bu arada da
arkadaş çevresinde onu uzaklaştırdık. Kendisi bazı gerçekleri
gördü. Bu süreçte tek taraflı olmaması sadece annenin üzerine
bırakılmaması gerekiyor. Çiftlerin birbirlerine sahip çıkmaları
gerekiyor. Çiftlerin aileleri de destek olması gerekiyor. 2
kuruşluk torbacılar için bakıp büyütmedik. Sonuna kadar mücadele
edeceğim. Çocuğumu da kimseye kaptırmaya niyetim yok” şeklinde
konuştu.
“Ebeveynler rol model olmalı”
Çalıştayda konuşan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Bağımlılıkla Mücadele
Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Figen
Çavuşoğlu, “Bağımlıkla mücadele konusunda il bazında yapılması
gereken en önemli şey kurumlar arası işbirliğini
gerçekleştirebilmektir. Bağımlılıkla mücadele tek başına sağlığın
veya tek başına emniyetin mücadele edeceği bir şey değildir. Birçok
kurumun ele alması gerekiyor. Risk altında olup 15-24 yaş arası
olan grubumuzdur. Daha henüz tanışmamış orta ergenlik dediğimiz ve
risk alma davranışların da oldukça yüksek olduğu bu 10-15 yaş arası
grupta yine bizim için önemli bir gruptur. İçinde bulunduğu dönemin
özellikleri gerekliğince risk alma davranışları yüksektir. Bağımlık
döngüsünün başlangıcında yer alan korku ve merak b dönemde çok
fazlaca yaşanabiliyor. Burada yapılması gereken şey çocuklarımıza
doğru rol model olmaktır. Eğer ben çocuğumun tütün kullanmasını
istemiyorsam öncelikle ben onu kullanmamalıyım. Ben çocuğum alkol
kullanmasını istemiyorsam o zaman çocuğumun da bulunduğu eğlence
mekânın da alkol içmemeliyim. Bu davranışın normal bir davranış
olduğunu ya da eğlenceye giderken ya da eğlenirken alkol alınması
gerektiği şeklinde şartlanmayı yaşayacaktır. Kullanılan maddelerle
ilgili de yanlış inanışlarla da mücadele etmek önemlidir. Maddeler
konsantrasyon düzeyini geliştirir gibi yanlış inanışlarla mücadele
etmekte önemlidir. Madde kullanımı ilk etapta böyle bir etkiye
sahipmiş gibi görünse de daha sonrasında daha da içinde çıkılmaz
bir duruma sürükleyecektir” şeklinde konuştu.
“Pandemide teknoloji bağımlılığı ön plana
geçti”
İl Sağlık Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Ali Oruç ise “Samsun’da
bugün ‘Ben Olsaydım’ temalı çalıştayı yapmaktayız. Burada kamu
kurumlarından, STK’lardan veya sosyal hayattan insanlarımız var.
Bağımlılığa baktığımızda korona ile beraber biraz da teknoloji
bağımlılığı veya online kumar bağımlılığı biraz daha ön plana geçti
gibi görünüyor. Bunları da masaya yatırarak sorular ve çözüm
önerileri ortaya konulacak” ifadelerini kullandı.
2 gün sürecek çalıştaya ayrıca Vali Yardımcı İbrahim Civelek, OMÜ
Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği İl Müdürü Ömer Bolat, kamu kurum ve kuruluşların
temsilcileri katıldı.