Uyanınca perişan oldum! Avrupa Birliği'nden gelen İstanbul Sözleşmesi yorumları olay
Abone olTÜRKİYE'nin bir gece yarısı kararıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi Avrupa Birliği'ni şaşkına çevirdi. Gelen yorumlar olay yarattı.
TÜRKİYE'nin TBMM kararıyla yürürlüğe soktuğu İstanbul
Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile çekilmesi, tam
üyelik adayı olduğu Avrupa Birliği'ndeki birçok yetkilinin tepkisi
çekti. Avrupa Birliği'nin yasama organı olan Avrupa
Parlamentosu'nun Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, kararın
Türkiye'de "hükûmetin gerçek yüzünü gösterdiği" değerlendirmesinde
bulundu.
Uyanınca perişan oldum
Paylaşımında şunları yazdı:
*"Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile İstanbul
Sözleşmesi'nden çekildiği haberini alarak uyanınca perişan oldum.
Bu mevcut Türkiye hükûmetinin gerçek yüzü: Hukukun üstünlüğünü
umursamamak, insan hakları konusunda tamamıyla yanlış yönde gitmek.
Umarım (AB Komisyonu Başkanı) von der Leyen ve Avrupa Komisyonu
Başkanı (Charles Michel) başka bir yergiden önce bunu
görür"
Kahredici bir adım
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric de
Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararıyla ilgili
twitinde şunları yazdı:
*"Türkiye'nin kadına yönelik şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi'nden
çekildiğini duyurması kahredici bir haberdir. İstanbul Sözleşmesi,
34 Avrupa ülkesini kapsar ve kadınları her gün karşılaştıkları
şiddetten koruma konusunda altın değerinde uluslararası bir çaba
olarak kabul edilir. Bu adım, Türkiye, Avrupa ve ötesinde
kadınların korunmasını tehlikeye atan büyük bir geri
adımdır"
Türkiye maraton koşar gibi
uzaklaştı
AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu (KPK)
Eş Başkanı Sergey Lagodinsky, Ankara'nın gelecek hafta
yapılacak Avrupa Birliği Konseyi zirvesinden önce İstanbul
Sözleşmesi'nden çekilmesini "provokasyon" olarak nitelendirdi.
Twitter üzerinden bir paylaşımında bulunan Lagodinsky, "Son 24
saatte Türkiye hükûmeti AB ile olan son ortak duruşlarından maraton
koşar gibi uzaklaştı" yazdı. Lagodinsky, "İstanbul
Sözleşmesi'nden ayrılmak bunun doruk noktasıdır ve gelecek hafta
yapılacak AB Konseyi zirvesinden önce bir provokasyondur. İyi
değil" diye devam etti.