Utanılacak bir şey yok Apo beni çağırdı
Abone olSolun önemli isminden canlı yayında bomba itiraflar geldi. Meğer Öcalan onu Suriye'ye davet etmiş.
GAZETECİLER.COM -
BugünTV’de Erkam Tufan ile
Analiz’e konuk olan Birikim dergisi yayın
yönetmeni Ömer Laçiner önemli açıklamalarda
bulundu.
Muhsin Yazıcıoğlu ile olan akrabalığını anlatan
Laçiner, 12 Eylül sonrasında askeri cuntaya karşı mücadele kararı
alan sol örgütler ile PKK'nın ittifakını ve Abdullah
Öcalan ile yaşadığı diyalogları da paylaştı.
Muhalif sol kesimleri sert şekilde eleştiren Laçiner, darbe sonrası
Almanya'da mülteci olarak yaşadığı dönemde Öcalan'ın kendisini
Suriye'ye davet ettiğini açıkladı.
ÖDP, EDP BENİM İÇİN TARİHİN GERİSİNDE
KALMIŞTIR
ÖDP’sinden EDP’sine şu anda parti olarak örgütlenmiş kim varsa
bunlar geleneksel sol yada sosyalist anlayışı temsil ediyor
benim için tarihin gerisinde kaldı onlar ÖDP’de dahil. Söylüyorum
da bunları yani bunların geniş izahlarını yaptım. Bu tanımlamanın
kendisine itiraz ediyorlarsa, edebilirler benim fikrim değişecek
değil. Daha rafine şeklini anlatırlar hep paylaşma üzerine işte onu
paylaştırırız bunu paylaştırırız. İşçilere sizi sömürüyorlar falan
oradan gaza getirmeler falan. Ben diyorum ki işçileri gündeme
getirecekseniz, niye bir makine parçası olduklarını sorgulayın önce
asıl buna isyan etsinler.
ÖCALAN İKNA ETMEK İÇİN BENİ SURİYE'YE ÇAĞIRDI
Yakinen olmasa da Öcalan’ı tanıyorum evet 80’li yıllardan bir
tanışıklığımız var. O Suriyedeydi ben Almanyadaydım. Bunu
anlatmakta beyis yok utanılacak bir şeyde yok söylerim ben yani
başka insanları ilzam edecek şeyler söylemem hele cevap veremeyecek
insanlar hakkında. Abdullah Öcalan hakkında konuşmamda onun cevap
verebilecek durumda olması zaten cevap verecek bir şeyde
olmayacakta.
NİYE AVRUPA'YA KAÇTI?
Şimdi şöyle oldu 1982’de Avrupa’ya çıktım, kaçtım yani öyle diyelim
orada bir faşizim’e karşı bir topluluk vardı yani oradaki sol
örgütler 12 Eylül rejimine karşı böyle bir, ortak güçlerini
birleştirmişler adı da faşizme karşı birleşik halk cephesi mi
neydi. Burada PKK da vardı, Devrimci Yol da vardı, aşağı yukarı
üç-beş sol örgüt vardı. Tabi bunların militan güçleri de Suriye’de.
İşte bu topluluk kendi aralarında konuşmuşlar, işte hepimiz
güçlerimizi birleştirip Türkiye’de rejime karşı bir gerilla savaşı
yapalım. Bunun hazırlıkları yapılıyor, kamplarda insanlar
yetiştiriliyor bilmem ne. Kamplar Suriye’de Beka Vadisinde bilmem
nerede.
Orada gerilla yetiştirilecek Türkiye’ye getirilecek ve bu
iş bitirilecek. Bunun içinde sizde varsınız yani?
Yani ben bunları gördüm ve insanlara bu işin sakat iş olduğunu
bunun yapılmaması gerektiğini düşündüm. Ben 1980’lerle alakalı bir
analiz yaptığımda bu şekilde bir hareketin sonuç vermeyeceğini ve
zararlı olabileceğini söylüyordum. Orada da ben beraber olduğum
insanlara bunun dağılması gerektiğini gerilla falan işlerine
girilmemesi gerektiğini, mücadelenin başka yollarla yapılması
gerektiğini söyledim.
ÖCALAN'IN DAVETİNE İCABET ETMEDİM
Dolayısıyla benimde bu konuda muhalif tavrımı bildiği için beni
ikna etmek için birkaç kere konuşuldu. Bende kendilerinin de yanlış
yaptığını falan söyledim aracı insanlar aracılığıyla tabi. O da bir
geldiğinde tanışalım falan dedi. Bende hayır dedim Suriye falanda
zaten hoşlaştığım şeyler değil zaten sonuçta ben tartışılacak bir
şey söylemiyorum, kesin bir şey söylüyorum. Bu davete icabet
etmedim. Daha önceden bir tanışıklığımız yok.
PKK BANA ANTİPATİK GELİRDİ
Sol görüşlerin PKK’nın birbirini tanıdığı belliydi sonuçta ama o
zamanlarda PKK bana antipatik gelirdi zaten 1979’lara kadar
insanlar tarihleri bilmeden konuşuyorlar, 1979’lara PKK o bölgede
kendisine rakip Türk ve Kürt sol gruplardan insanlar öldürdü. O
zamana kadar askere tek bir kurşun attığı yoktur. Hep kendine rakip
Türk solundan Kürt solundan insanları öldürdü. Onun içinde kimse
onlarla ilişki kurmuyordu. Oradaki gruplarda zaten PKK’nın yanlış
yaptığını empoze etmeye çalışıyorlardı. Daha sonra kısmen bir
özeleştiri yaptı fakat daha sonra bu özeleştiri üzerinde durmadı
çünkü PKK.
12 EYLÜL EN BÜYÜK İHANET
Tabi ki bu 12 Eylül’ün yaptığı en büyük ihanettir. Hem Mamak’ta
özellikle Diyarbakır Cezaevinde yaptıklarıyla bu adamlar Türkiye’ye
yaptıkları en büyük ihaneti yapmışlardır. O zulüm şuanda Kürtlerin
haklı olarak zihnindedir. Kimse bunu unutmamalı insanlara ağır
hakaretler edildi. Ağır işkenceler yapıldı insanlık dışı işler
yapıldı.Yani bugün mensupları basın da bilir bunu bu uygulamayı
yapan insanları. Yani kalkıpta işte efendim bunu Kenan Evren yaptı
falan diye hafife almamak lazım. Diyarbakır Hapishanesin de asker
olanlar orada astsubay olanlar kumandanlar v.s. bunların hepsi bu
işlerden sorumlular. İnsanlık önünde bu adamların hepsi
suçludurlar.