Utangaç sandığınız çocuğunuz aslında...
Abone olÇocuğum çok utangaç diyorsanız dikkat! Utangaç sandığınız çocuğunuz sosyal fobik olabilir. Çocuklarda sosyal fobinin asıl nedeni ise ailelerin tutumu olabilir. İşte çocuklarda utangaçlık ve sosyal fobi üzerine bilmeniz gerekenler.
Eğer çocuğunuz; diğer çocukların yapmaktan zevk aldığı şeyleri
yapmak istemiyorsa, oyun parkına gitmek, arkadaşlarının evinde
buluşmak zor geliyorsa, tanıdığı birine selam vermekten bile
çekiniyorsa utangaç değil sosyal fobik olabilir.
Okulda bildiği şeyleri bile anksiyete sebebiyle yapamaması ve aşırı heyecanlanmasıyla okul performansında da düşüşlere yol açan sosyal fobiyi Korku ve Ötesi kitabının yazarı Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz anlatıyor.
Çocuğunuzdaki sosyal fobinin gerçek sebebi siz olabilirsiniz!
Çocuklarda sosyal fobiyi ailenin yapısını da göz önünde tutarak
değerlendirmek yerinde olur. Çünkü genellikle çocuğun anne ya da
babasında da bu hastalık söz konusu olabilir ya da ebeveynler,
kendi endişelerini çocuklarına yansıtarak onların olmadığı
ortamlarda çocukların
güvende olmayacağı mesajını genç zihinlere kazırlar. Dolayısıyla
çocuk tek başına bir şey başaramayacağını inanır. Sert ve eleştirel
ebeveynlerin acımasız yaklaşımları da çocukta değersizlik hissinin
doğmasına sebep olabilir. Çocuk bir hata yaptığında anne babasından
öyle sert bir tutum görür ki, sanki o hata bir daha kesinlikle
düzeltilemezmiş ve sonsuza kadar
devam edecekmiş gibi sert rüzgarlar estirir. Bu durumda çocuk işe
yaramaz bir insan olduğuna tek başına hiçbir şey başaramayacağına
inanır.
İleride sosyal kaygı bozukluğu gelişebilir
Erken yaşta her yaptığı hareket engellenen ve başkalarının yanında hoyratça azarlananlar artık aynı hareketi bir daha yapmamayı öğrenirler. Böylece çocuk büyüdüğünde her davranışının çevreye uygunluğunu ölçüp tartarak başkalarının onun hakkında ne düşündüğüne odaklanır. Bu çocukların ileride sosyal kaygı bozukluğu geliştirmeleri de muhtemeldir. Özetle yeterli güven ilişkisinin kurulmadığı, düşünce ve hareket serbestisinin verilmediği ailelerde, bu durum geri çekilmeye ve aktivitelerde bozulmaya yol açar. Anormal düzeyde koruyucu ve kollayıcı ailelerde çocuk, sosyal fobik bir birey olarak yetişebilir.
Çocuklarda sosyal fobinin belirtileri nelerdir?
- Ellerde titreme,
- Terleme,
- Kekeleme,
- Göz kontağı kuramama,
- Kalbin çok hızlı atması,
- Yüzün kızarması en tipik belirtilerdir.
Özellikle de durup dururken oluşan kekemeliklerde mutlaka sosyal fobi davranışları araştırılmalıdır. Çünkü kekemelik sosyal fobinin daha fazla ilerlemesine, kişinin daha fazla stres olmasına yol açabilir. Böylece daha fazla stres, dozu daha da yükselmiş kaygı belirtileri yaşanmasına yol açarak, içinden çıkılması zor bir döngüyü başlatabilir.
Sosyal fobide mizaç ne kadar etkilidir?
Her birimiz doğuştan getirdiğimiz bir mizaç ile dünyaya geliriz.
Mizaç kişinin davranışının bütün görünümlerini ve dünyayı, insan
ilişkilerini anlamasını belirgin biçimde etkileyen, uzun süreli ve
dayanıklı içsel yaşantısıdır. Örneğin; bazı bebekler iletişim
kurmak konusunda daha
istekliyken bazı bebekler daha çabuk ağlar ve huysuzlaşır. Fobik
uyaranlarla karşılaşan çocuklar ise yaşadıkları sıkıntıyı tam
olarak adlandıramayabilirler. Bu nedenle çeşitli dışavurumlarla
sıkıntı yaşadıklarını bize hissettirirler. Anksiyete, ağlama,
huzursuzluk
gösterme, donakalma, ebeveynlerine veya güven duyduklarına sıkıca
sarılma, şiddetli korku hisseden çocukların gösterdiği
davranışlardan bazılarıdır.
Peki, ne yapılmalı?
Öncelikle öğretmenleriyle koordineli bir çalışma yürütülmeli ve
mutlaka öğretmeninden destek alınmalıdır. Bu noktada öğretmenler,
çocukların cesaretini motive edecek sınıf içi etkinlikler
yapabilir. Onlara başarabilecekleri küçük hedefler koyarak
cesaretlendirebilir.
Ayrıca sınıf içinde maruz kalabileceği zorbalığı da önlemesi
gerekir.
En büyük desteği ise ebeveynleri vermelidir. Davranışlarıyla yapıcı
olmalı, destekleyici bir tutum sergilemelidir. Çocuğuna bir birey
olduğunu hissettirmeli, onu dinlemeli ve fikirlerini önemsediğini
göstermelidir. Mükemmeliyetçi tutumdan vazgeçilmeli, çocuklara
özgür bir
hareket alanı sağlanmalıdır. Çocuk hata yaptığında da
güvenebileceği bir ailesi olduğunu bilmelidir. Çocuklar için sosyal
alanlar yaratılmalı ancak hemen sosyalleşmesi için baskı
yapılmamalıdır. Zaman ve gerekli destek sağlanmasına rağmen hala
bir sonuç alınamıyorsa uzman birinden yardım alınmalıdır.