Usta kaleme son görev bugün
Abone olGeçirdiği kalp krizi sonucu 80 yaşında hayata veda eden usta kalem Attila İlhan için bugün tören düzenlenecek. İşte törenin ayrıntıları ve detayları;
Geçirdiği kalp krizi sonucu 80 yaşında hayatını kaybeden Türk
edebiyatının usta kalemi Attila İlhan için yarın edebiyat dünyası
ve sevenlerinin katılacağı bir tören düzenlenecek. Atilla İlhan
için bugün saat 11.00’de Atatürk Kültür Merkezi’nde bir tören
yapılacak. Daha sonra, Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazının
ardından, İlhan’ın cenazesi Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verilecek
Attila İlhan 15 Haziran 1925’te Menemen’de doğdu. İlk ve orta
eğitiminin büyük bir bölümünü İzmir ve babasının işi dolayısıyla
gittikleri farklı kentlerde tamamladı. İzmir Atatürk Lisesi birinci
sınıfındayken mektuplaştığı bir kıza Nazım Hikmet şiiri göndermesi
nedeniyle 1941’de tutuklandı ve okuldan uzaklaştırıldı. Üç hafta
gözetim altında kaldı. İki ay hapiste yattı. CHP ŞİİR ARMAĞANI’NDA
İKİNCİLİK ÖDÜLÜNÜ KAZANDI Türkiye’nin hiçbir yerinde
okuyamayacağına dair bir belge verilince, eğitim hayatına ara
vermek zorunda kaldı. Danıştay kararıyla, 1944 yılında okuma
hakkını tekrar kazandı ve İstanbul Işık Lisesi’ne yazıldı. Lise son
sınıftayken amcasının kendisinden habersiz katıldığı CHP Şiir
Armağanı’nda Cebbaroğlu Mehemmed şiiriyle ikincilik ödülünü
kazandı. 1946’ta mezun oldu. İstanbul Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu.
Üniversite yıllarında Yığın ve Gün gibi dergilerde ilk şiirleri
yayınlanmaya başladı. 1948’de ilk şiir kitabı Duvar’ı yayınladı.
1949 yılında, üniversite ikinci sınıftayken Paris’e gitti. Fransız
toplumu ve orada bulunduğu çevreye ilişkin gözlemleri daha sonraki
eserlerinde yer alan bir çok karakter ve olaya temel oluşturmuştur.
Türkiye’ye geri dönüşünde sıklıkla başı polisle derde girdi. Bir
kaç kez gözaltına alındı. 1950’Lİ YILLARDA ADINI DUYURDU 1951
yılında Gerçek gazetesinde bir yazısından dolayı kovuşturmaya
uğrayınca tekrar Paris’e gitti. Fransa’daki bu dönem Attilâ
İlhan’ın Fransızca’yı ve Marksizmi öğrendiği yıllardır. 1950’li
yılları İstanbul - İzmir - Paris üçgeni içerisinde geçiren Attilâ
İlhan, bu dönemde ismini Türkiye çapında duyurmaya başladı. Yurda
döndükten sonra, Hukuk Fakültesi’ne devam etti. Ancak son sınıfta
gazeteciliğe başlamasıyla beraber öğrenimini yarıda bıraktı.
Sinemayla olan ilişkisi, yine bu dönemde, 1953’te Vatan gazetesinde
sinema eleştirileri yazmasıyla başlar. 1957’de askerliğini
yaptıktan sonra sinema çalışmalarına ağırlık verdi. Ali Kaptanoğlu
adıyla onbeşe yakın senaryo yazdı. ’YASAK SEVİŞMEK’ VE ‘AYNANIN
İÇİNDEKİLER’ 1960’ta Paris’e geri döndü. Babasının ölmesiyle
birlikte İzmir’e döndü. Sekiz yıl İzmir’de kaldığı dönemde,
Demokrat İzmir gazetesinin başyazarlığını ve genel yayın
yönetmenliğini yürüttü. Aynı yıllarda, şiir kitabı olarak Yasak
Sevişmek ve Aynanın İçindekiler serisinden Bıçağın Ucu yayınlandı.
1968’te evlendi, 15 yıl evli kaldı. 1973’te Bilgi Yayınevi’nin
danışmanlığını üstlenerek Ankara’ya taşındı. Sırtlan Payı ve Yaraya
Tuz Basmak’ı Ankara’da yazdı. 81’e kadar Ankara’da kalan yazar Fena
Halde Leman adlı romanını tamamladıktan sonra İstanbul’a yerleşti.
‘SEKİZ SÜTUNA MANŞET’, ‘KARTALLAR YÜKSEK UÇAR’ VE ‘YARIN ARTIK
BUGÜNDÜR’ İstanbul’da gazetecilik serüveni Milliyet ve Gelişim
Yayınları ile devam etti. Bir süre Güneş gazetesinde yazan Attilâ
İlhan, 1993-1996 yılları arasında Meydan gazetesinde yazmaya devam
etti. 1996 yılından beri köşe yazılarını Cumhuriyet gazetesi’nde
sürdürmekteydi. 1970’lerde Türkiye’de televizyon yayınlarının
başlaması ve geniş kitlelere ulaşmasıyla beraber Attilâ İlhan da
senaryo yazmaya geri dönüş yaptı. Sekiz Sütuna Manşet, Kartallar
Yüksek Uçar ve Yarın Artık Bugündür senaryosunu yazdığı dizilerdi.
ATTİLÂ İLHAN KİTAPLARI ŞİİR Duvar Sisler Bulvarı Yağmur Kaçağı Ben
Sana Mecburum Belâ Çiçeği Yasak Sevişmek Tutuklunun Günlüğü Böyle
Bir Sevmek Elde Var Hüzün Korkunun Krallığı Ayrılık Sevdaya Dâhil
Kimi Sevsem Sensin ROMAN Sokaktaki Adam Zenciler Birbirine Benzemez
Kurtlar Sofrası Aynanın İçindekiler Bıçağın Ucu Sırtlan Payı Yaraya
Tuz Basmak Dersaadet’te Sabah Ezanları O Karanlıkta Biz Fena Halde
Leman Haco Hanım Vay Allahın Süngüleri-Reis Paşa ÖYKÜ Yengecin
Kıskacı DENEME-ANI Abbas Yolcu Yanlış Kadınlar Yanlış Erkekler
ANILAR VE ACILAR Hangi Sol Hangi Batı Hangi Seks Hangi Sağ Hangi
Atatürk Hangi Edebiyat Hangi Laiklik Hangi Küreselleşme ATTİLÂ
İLHAN’IN DEFTERİ Gerçekçilik Savaşı ‘İkinci Yeni’ Savaşı Faşizmin
Ayak Sesleri Batı’nın ‘Deli Gömleği’ Sağım Solum Sobe Ulusal Kültür
Savaşı Sosyalizm Asıl Şimdi Aydınlar Savaşı Kadınlar Savaşı
CUMHURİYET SÖYLEŞİLERİ Bir Sap Kırmızı Karanfil Ufkun Arkasını
Görebilmek Sultan Galiyef Dönek Bereketi Yıldız, Hilâl ve Kalpak
ÇEVİRİLERİ Kanton’da İsyan (Malraux) Umut (Malraux) Basel’in
Çanları (Aragon) AN GELİR an gelir paldır küldür yıkılır bulutlar
gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet o eski heyecan ölür an gelir biter
muhabbet çalgılar susar heves kalmaz şatârâbân ölür şarabın
gazabından kork çünkü fena kırmızıdır kan tutar / tutan ölür
sokaklar kuşatılmış karakollar taranır yağmurda bir militan ölür an
gelir ömrünün hırsızıdır her ölen pişman ölür hep yanlış
anlaşılmıştır hayalleri yasaklanmış an gelir şimşek yalar masmavi
dehşetiyle siyaset meydanını direkler çatırdar yalnızlıktan sehpada
pir sultan ölür son umut kırılmıştır kaf dağı’nın ardındaki ne
selam artık ne sabah kimseler bilmez nerdeler namlı masal
sevdalıları evvel zaman içinde kalbur saman ölür kubbelerde uğuldar
bâkî çeşmelerden akar sinan an gelir -lâ ilâhe illallah- kanunî
süleyman ölür görünmez bir mezarlıktır zaman şairler dolaşır saf
saf tenhalarında şiir söyleyerek kim duysa / korkudan ölür -tahrip
gücü yüksek- saatlı bir bombadır patlar an gelir Attila İlhan
ölür