Üsküdar'da çalındı, Paris'te bulundu
Abone olTarihi zenginliklerimiz bir bir yurt dışına kaçırılıp yüreğimizi yaralarken, Üsküdar'da çalınan eşsiz çini pano macera filmlerin aratmayacak şekilde bulundu. İşte ayrıntılar?
Film gibi teslimat Üsküdar'dan çalınan eşsiz çini pano Halepli
konsolos aracılığıyla Paris'te teslim edildi.... Vakıflar Genel
Müdürü'ne ilginç bir ziyaretçi geldi. Suriye'de fahri konsolos
olduğunu söyleyen Halepli ziyaretçi "Türk hayranıyım" dedi ve
ekledi: YERİNİ BİLİYORUM SİZE YARDIM EDEYİM "Atik Sultan
Camisi'nden çalınan İznik çinisi panoyu Beyrut pazarında gördüm...
İzini sürdüm. Şu anda nerede olduğunu biliyorum. Teslimine yardımcı
olabilirim..." PARİS'TEKİ TÜRK ELÇİLİĞİ'NE GETİRİLDİ Ziyaretin
ardından pano 28 Ekim'de Paris elçiliğimize teslim edildi... Ancak,
akıllara bir soru takıldı: Paha biçilmez pano Beyrut pazarında ne
arıyordu? Tarihi çinilerin esrarlı yolculuğu Mimar Sinan'ın Atik
Valide Sultan Camisi'nden çalınan çiniler, Suriyeli fahri
konsolosun, kimliği gizli kalmak kaydıyla yaptığı yardım sayesinde
geri getiriliyor. Mimar Sinan'ın bir benzeri bulunmayan
eserlerinden, 3. Murad'ın annesi Nurbanu Valide Sultan'ın
yaptırdığı Atik Valide Cami'nin çinileri, çalındıktan 1.5 yıl sonra
esrarengiz bir yabancı diplomatın yardımı ile bulundu.
İstanbul-Beyrut-Paris hattında dolaşan panoların serüvenine, "Türk
hayranıyım" diyen ancak isminin gizli kalmasını isteyen Suriyeli
fahri konsolosun dışında dünyaca ünlü antikacılar da karıştı.
İNTERPOL ARIYOR Paha biçilemeyen panolar geçen yılın nisan ayında
çalınmış, Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan "kaçakçılık
bürosu" da hırsızlığı İnterpole bildirmişti. O zamandan beri hiç
bir ize rastlanmayan çinilerle ilgili geçen hafta ilginç bir
gelişme yaşandı. Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt'ı, Türk
Dışişleri'nden bir yetkili ve yabancı bir fahri konsolos sürpriz
bir şekilde ziyaret etti. İsminin gizli tutulmasını isteyen yabancı
fahri konsolos, kayıp çinilerin nerede olduğunu bildiğini ve
isminin gizli kalması şartıyla bunların teslimine yardımcı olmak
istediğini söyledi. "Ben Türk hayranıyım" diyen konsolos, çinileri
Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği'ne teslim ettireceğini belirtti. Bu
gelişme üzerine Paris Büyükelçiliği'ne bilgi verildi. Gerçekten de
çini pano, 28 Ekim 2005'te büyükelçiliğe geldi. Eserler, bayram
sonrası Paris'e gidecek vakıf uzmanları tarafından Türkiye'ye
getirilecek. Büyükelçilik yetkilileri,SABAH'ın, "Kim teslim etti?"
sorusuna, "Suriyeli fahri konsolos. İsmini veremeyiz ama kendisi
Suriye'de yaşıyor" yanıtı verdiler. İstanbul'dan kaçırılan
çinilerin öyküsü hayli çarpıcı. Tarihi eserlere meraklı olan
Suriyeli fahri konsolos, Beyrut'ta gezerken pazarda çinileri
görüyor. Yetkililerin anlatımına göre konsolos, bu çinileri dünyaca
ünlü bir antikacıya soruyor. Antikacı, çinilerin paha biçilmez
olduğunu ve Osmanlı'nın en nadide eserleri arasında yer aldığını
anlatıyor. Çinilerin Türkiye'den kaçırılmış olabileceğine dikkat
çekiyor. Olayların bundan sonrası karışık. "Çiniler, gerçekten
pazara kadar düştü mü, yoksa satın alan kişi Paris'te
satamayacağını anlayınca Türk tarafına böyle bir bilgi mi verdi" bu
detaylar henüz bilinmiyor. Bilinen şu ki Vakıflar Genel
Müdürlüğü'nün Interpolle işbirliği de devreye girince, çiniler
yurtdışında müzayedeye çıkamıyor. Kaynak: Sabah Haber: Hülya
KARABAĞLI www.sabah.com.tr