Urfa modeli yaygınlaştırılsın
Abone olŞanlıurfa Emniyet Müdürü Kutlay Çelik, 2 yıldır uyguladığı proje ile Balıklıgöl etrafında turistleri rahatsız eden sokak çocuklarından turizm gönüllüleri yaratmayı başardı.
Sanki sihirli bir el, Urfa'nın sokak çocuklarına dokunmuş ve
Balıklı Göl'de olağanüstü bir değişim yaratmıştı. O kalabalıkların
arasında ısrar eden, yapışan, insanı korkutan küçük çocuklar
gitmiş, yerine küçük gözlerinde umut saçan, küçük yüreklerinde
sevgi dağıtan çocuklar gelmişti... Adeta Balıklı Göl'ün mucizevi
tarihine yakışan, bir mucizeydi bu. Ve öyle bir mucizeydi ki bu,
son iki yıl içinde sokakları mesken tutan uyuşturucudan, bıçaklı
saldırıya, sokak kavgasından kumara sayısız suça bulaşmış 40
çocuğun hayatını inanılmaz değiştirmişti. Peki bu mucize nasıl
gerçekleşmişti?
SİHİRLİ SÖZCÜKLER
"Siz Değerlisiniz!" İşin sırrı bu iki sözcükteydi... Urfa Emniyet
Müdürü Kutlay Çelik ve ekibi Urfa'ya geldiklerinde Türkiye'nin en
sorunlu değil ama en çok çocuklu iliyle karşı karşıya gelmişlerdi.
Sadece sokak çocukları değil, sokaklara bırakılan çocuk sayısı
açısından Urfa, başı çeken illerden biriydi. Özellikle turist çeken
Balıklı Göl çevresi sokak çocukları açısından Urfa'nın simgesi
olmuştu. Her yabancının uğradığı Balıklı Göl'ü mesken tutan sokak
çocukları, yerli ve yabancı turistlere karşı takındıkları
tavırlarla dikkat çekiyor ve rahatsızlık yaratıyordu.
Emniyet Müdürü Kutlay Çelik değişimi bir büyük politikanın devamı
olarak niteliyor. Ona göre Urfa'da yaşanan değişim, zincirleme bir
değişimin Urfa versiyonuydu; "İçişleri bakanımız, emniyet genel
müdürlüğümüz ve valiliğimizin birlikte yürüttüğü bir çalışma bu.
Suçu yerinde önleme çalışmalarının bir parçası yani. Tabi bunun iki
boyutu var, birincisi bireyleri suça bulaşmadan kazanmak, ikincisi
ise toplumla güvenlik güçleri arasında sıcak bir bağ kurmak. Biz bu
iki yol içinde en anahtar kesimin çocuklar olacağını düşündük. Ve
onlara 'siz değerlisiniz!' diyerek önemli adımlar attık."
Siz değerlisiniz. Gerçekten işin sırrı bu iki sözcükteydi. Urfa'da
bir emniyet müdürü, gözardı edilen, sokak çocuğu gerçeğine el
atıyor ve çarpıcı bir sonuca ulaşıyordu. İlk olarak Balıklı Göl
çevresinde farklı biçimlerde çalışan, kimi suça bulaşmış, kimi aile
ilgisizliği nedeniyle sokakları mesken tutmuş 700'ü aşkın çocuk
tespit edilecekti. Herbirinin aile yapısı, eğitim durumu, suçla
ilişkisi tek tek ele alınacak ve yoğun bir çalışma
başlatılacaktı...
TURİZM GÖNÜLLÜLERİ
Başta Urfa Emniyet Müdürü Kutlay Çelik olmak üzere harekete geçen
polis ekipleri bu 700'ü aşkın çocuktan uyumsuz, suça en çok bulaşan
20 çocuğu seçerek işe başlayacaktı. Çelik "Bu çocuklar, kumar,
hırsızlık, bali, tiner ve hatta bıçakla yaralama olaylarına karışan
çocuklardı. Zor çocuklardı. Biz zor olanları seçtik. Bunlar
öğrenimlerine ara vermiş sokakta oynayan çocuklardı. Önce hepsini
kendi yaşlarına göre okullarına kaydettik. Yaşı büyükleri açık
ilköğretime kaydettik. Böylece belli bir sisteme ilk adımı attık.
İkinci adım İngilizce eğitimle geldi."
İki yıl sonra gelinen nokta gerçekten mucize denilecek kadar
önemli. Şimdi Urfa'da 40 turizm gönüllüsü çocuk özel giysileriyle,
özel bilgileriyle yeni bir kuşağın doğmasına öncülük ediyor.
"Urfa'ya hoş geldin" diyebilmek için uzun bir yol kat ettiler.
Çoçuklar yaşadıkları değişimi anlatırken büyük heyecan duyuyor. 14
yaşındaki Cumali'nin 9 kardeşi var. Cumali, hem geçmişi hem de
bugünü açısından 40 çocuğun arasındaki en ilginç örnek. Kendi
değişimini kendi anlatıyor "Ben 7 yaşından beri sokaktayım. Kumar
oynardım. Birbirimizle kavga ediyorduk. Mesela yabancıların yanında
kavga ediyorduk. Onlar da gidip bizi valilere şikayet ediyordu.
Görevliler bize rahat vermiyordu. Her gün kovalamaca oynuyorduk.
Hatta bir kaç kez bıçak kullandım. Kötü şeyler yaptım yani... Ama
şimdi bir turist geldiği zaman, 'Urfa'ya hoşgeldin' diyorum. Okula
gidiyorum, burada ise İngilizce ve bilgisayar öğreniyorum..."
Mucizenin en çarpıcı örneği Cumali, küçük yaşına rağmen
sevimliliğiyle yerli yabancı tüm turistlerin gözdesi. İngilizcesi
ise hiç de küçümsenecek gibi değil. Bölgenin tarihini ve doğal
güzelliğini basit İngilizce'siyle takır takır anlatabiliyor.
İzzettin Aslan'ın durumu da farklı değil. O da sokaklardan turizm
gönüllülüğüne geçen çocuklardan biri. "Ben de turizm gönüllüsü
oldum. İngilizce öğrendim, Ayrıca İstanbul'a gittim, denizi,
gemileri, boğaz köprüsünü, müzeleri gördüm. Biz birşey bilmiyorduk,
sokakta hep kavga ederdik, birbirimizi iterdik. Şimdi herkes
görevini biliyor."
700 ÇOCUK VAR
Turizm gönüllüsü 40 çocuktaki değişim tüm çocukları etkilemiş.
Kutlay Çelik bu etkilenmenin önemli olduğunu vurguluyor ve şöyle
devam ediyor
"Bu değişim diğer kayıt altına aldığımız 700 çocuğu da yakından
ilgilendiriyor. Çünkü onlar da turizm gönüllüsü olmak için sıra
bekliyorlar. Ama biliyorlar ki turizm gönüllüsü olabilmek için
kurallara uymak, suça bulaşmamak gerekiyor. Yedek listede kalmanın
şartı bu."
OKULDAN KAÇMASINLAR DİYE KAPIDA BEKLEDİK
Mekan, Urfa Emniyet Müdürlüğü Turizm Bürosu. Büroda bir sınıf ve
bir de soyunma odası ayrılmış bu çocuklara. Her gün sabah ve
öğlenden sonra olmak üzere 2 saatlik bir eğitim veriliyor. Eğitim,
İngilizce öğretmek üzerine kurulu ama sadece o değil; insanlarla
ilişki kurmak, iyi konuşmak ve bölge tarihi de bu derslerde
anlatılıyor. Bunun için özel olarak görevlendirilmiş polis
memurları var. Çelik, bu süreci şöyle anlatıyor
"Bunların bütün öğrenimlerini, giysilerini, kitaplarını biz
karşıladık ve günlük olarak da okula gidip gitmediklerini bir veli
gibi, anne baba gibi takip ediyoruz. Aralarında, okula gitmeyen,
çok zeki, ileride de bir suç makinası olabilecek bir çocuk vardı.
Ailesinin yazılı izniyle kontrolümüz altına aldık bu çocuğumuzu...
Tam dört ay okuldan kaçmasın diye polislerimiz kapıda bekledi. Şu
anda bu çocuğumuz bir yıldır eğitimini sürdürüyor.