Üreticiler, Güney Afrika’ya çıkartma yaptı
Abone olAkdeniz İhracatçı Birlikleri’nin (AKİB) Güney Afrika gezisine katılan üreticiler ve ihracatçılar, narenciye konusunda üretim trendleri, pake...
Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin (AKİB) Güney Afrika gezisine
katılan üreticiler ve ihracatçılar, narenciye konusunda üretim
trendleri, paketleme teknikleri, ihracat ve bilimsel araştırmalarda
gelinen noktaları ve teknikleri yerinde inceledi.
Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Behçet Homurlu’nun da katıldığı
inceleme gezisini değerlendiren Genel Sekreter Oana Çorat,
"Kalitemiz arttırılmalı, kesim zamanı kesinlikle piyasanın arz ve
talep durumuna ve kalitenin olgunlaşmasını bekleyerek
gerçekleştirmeli Güney Afrika’nın da o şekilde ayarladığını gördük"
dedi.
Oana Çorat, Güney Afrika’da, Cape Town, Addo, Port Elizabeth ve
Nelspruit şehirlerini, bu şehirlerdeki narenciye bahçeleri ve
paketleme tesislerini gezdiklerini, 200-300 üyesi bulunan üretici
kooperatiflerini ziyaret ettiklerini bildirdi.
Çorat, aralarında ihracatçı birlikleri başkanları, yönetim kurulu
üyeleri ile ihracatçıların bulunduğu yaklaşık 25 kişinin
katılımıyla gerçekleşen ziyarette, narenciye bahçelerinde ürünün
sertliğini, kalitesini yerinde inceleme fırsatı bulduklarını ifade
etti. Çorat, Güney Afrika’nın narenciyeyi Türkiye’den farklı bir
dönemde hasat ederek pazara girdiğini, dolayısıyla tam bir rakip
olmadıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Biz orada güzel bir örgütlenme gördük. Mesela 4-5 tane paketleme
tesisi gördük, yüzde 100’ü çiftçilerden kurulmuş. Bunların esas
geliri kutu başına kestikleri belirli bir ücretten kaynaklanıyor.
15 kiloya 5 cent gibi. Bunun yanı sıra AR-GE çalışmaları da
yapılıyor. Bu konuyu AKİB Başkanı Ali Kavak bey ile de uzun uzun
konuştuk. Bizim de böyle bir enstitü kurmamız gerektiği görüşüne
vardık."
Çorat, Güney Afrika’nın sadece 2012’de 1 milyon 480 bin ton mal
ihraç ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Güney Afrika’nın üretimlerinin yüzde 30’u limon, yüzde 1’i
starruby dediğimiz bir greyfurt çeşidi, yüzde 31’i valencia
portakal, yüzde 33’ü navel portakal, yüzde 5’ide soft cyprus
mandalina çeşitlerinden ibaret. İhracatlarının yüzde 35’i
Avrupa’ya, yüzde 20’si Ortadoğu, yüzde 10’u Uzakdoğu, yüzde 10’u
İngiltere, yüzde 12’si Rusya, yüzde 1’i Afrika, yüzde 6’sı da
Amerika ve Kanada’ya gidiyor. Toplamda üretim tonajlarımız hemen
hemen aynı miktarda. Portakalda üretimleri bizden fazla, limon da
Türkiye’nin üretimi onlardan fazla greyfurtta da aşağı yukarı
aynıyız. Mandalina üretimimiz ise onların çok üzerinde."
İKLİMİ AVANTAJLI
Çorat, Güney Afrika’nın iklim yönünden avantajlarının olduğunu
belirterek, "İklimleri daha kuru gittiği için meyve kalitesi daha
iyi oluyor. Nem olmadığı için meyve daha sert ve dolayısıyla da
uzun yola dayanabiliyor" dedi.
Güney Afrika’da hasat tekniklerinin de çok doğru uygulandığını
ifade eden Corat, şöyle devam etti:
"Onlar, Kanada’ya bile ürün gönderiyorlar. İhraç edilen mal 1 ay
yolda gitmesine rağmen bozulmuyor. Bu nedenle bizim de kalite
konusu üzerinde daha fazla durmamız gerekiyor. Onlar bahçelerinde
bizden daha sık dikim yapıyorlar, budamayı daha radikal yapıyorlar,
güneş ağacın her tarafına etki ediyor, dolayısıyla bu da kalitenin
artmasında önem teşkil ediyor."
Oana Çorat, üretimde masrafın yüzde 15’i gübrelemeye, yüzde 15’i
toplamayla birlikte işçiliğe gidiyor. Yüzde 25 ise kullanılan
kimyasallar. Gerisini de mazot oluşturuyor. Orada mazot fiyatları
bizim ülkemizdekinin 3’te biri kadar. Bu da çok büyük bir avantaj.
Devlet destekleri de yok. Bizim ise iyi tarım uygulamamız var,
fidan desteğimiz var onların hiçbir şeyi yok ve fakat maliyetleri
bizimkiyle kesinlikle kıyas götürecek gibi değil."
Çorat Güney Afrika’nın topraklarını değerlendirirken de, "Ağaçları,
ormanları söküp tarım arazisi açıyorlar. Toprakları son derece
kumsal, geçirgen. Bizim gibi çok verimli toprakları yok. Fakat
damlama yöntemiyle gerekli olan tüm mineralleri ağaçlara
veriyorlar. Çok sık tropik meyve gördük orada" dedi.
Çorat, gezi sonrası vardıkları kanaate de dikkati çekerek, "Bizim
üreticiler olarak kesinlikle bir araştırma organizasyonunun içinde
olmamız gerekiyor. Rakip üreticileri çok yakından takip etmeliyiz.
Kim hangi zamanda hangi ürünü hangi piyasaya satıyor bunu
bilmeliyiz. Biz hangi boşluğu yakalayabiliriz? bunu iyi araştırıp
ona göre pazarlara girmemiz lazım. Bizim artık daha uzak menzilli
ülkelere ürün satmanın yollarını bulmamız gerekir" dedi.
Çorat, üreticinin daha fazla bilinçlendirilmesi gerektiğini
sözlerine ekledi.
(İHA)