Ürdünlüler Huber'deki dehşeti anlattı
Abone olSuudi Arabistan'ın El Huber kentinde, Oasis sitesine yapılan saldırıda rehin alınanlar arasında bulunan 2 Ürdün vatandaşı, yaşadıkları korku dolu anları anlattılar.
Suudi Arabistan'ın petrol şehri El Huber'de, yabancıların
kaldığı Oasis sitesine yapılan saldırıda rehin alınanlar arasında
bulunan 2 Ürdün vatandaşı, olaylar sırasında yaşadıklarını anlattı.
Suudi Arabistan'da çalışan mühendis Hazım El Damen ve arkadaşı
Nizar Hicazin, Ürdün'de yayımlanan El Rey gazetesine rehine krizi
sırasında yaşadıklarını anlattı. Güvenlik güçleri tarafında
kurtarıldıktan sonra gönderildikleri El Kusebi Oteli'nden telefonla
gazeteye konuşan El Damen, Cumartesi sabahı yerel saatle 09.00'da
başlayan olayın, ertesi gün saat 06.00'da güvenlik güçlerinin
binaya girmesiyle sona erdiğini belirtti. El Damen, saldırı
sırasında arkadaşı Nizar Hicazin'le binanın lobisine indiklerini,
güvenlik görevlilerinin içeride silahlı kişilerin bulunduğunu
söyleyerek derhal odalarına dönmelerini istediklerini kaydetti.
"MÜSLÜMAN OLUP OLMADIĞIMIZI SORDULAR" Odalarına döndüklerini
söyleyen El Damen, "Kendimize birer kahve yapıp beklemeye başladık.
O sırada kapımız sertçe çalındı. Kapıyı açtığımızda karşımızda
siyahlar giymiş, hafif sakallı, silahlı 2 kişi gördük. teröristler
ilk olarak bize Müslüman olup olmadığımızı sordular. Arkadaşım
Hristiyan olmasına rağmen Müslüman olduğumuzu söyleyerek içeriden
Kur'an'ı getirdim" dedi. Militanların Irak ve Filistin'e özgürlük
getirmek için Amerikalılar ve Avrupalılar'la savaşmaları
gerektiğini söylediğini dile getiren El Damen, "Bize, 'Arap'
kıyafetleri giyin ki diğerleri sizi Hristiyan sanıp öldürmesin'
dediler" diye konuştu. Aynı gün akşam 5 sıralarında silah sesleri
duyduklarını belirten El Damen, seslerin aralıklarla gece yarısına
kadar devam ettiğini söyledi. Daha sonra Suudi polisi rehineleri
arayarak sakin olmalarını istediklerini beliren El Damen, "Herkesin
kurtulacağını, sadece dairelerin mutfaklarına ya da banyolarına
gitmeleri gerektiğini söylediler. Bizden ise dışarı çıkarak
koridorda ya da asansörde bomba ve benzeri bir cisim olmadığını
kontrol etmemizi istediler. Arkadaşım Kur'an'ı yanına alarak
koridoru kontrol etti ve polislere hiçbir şeyin olmadığını söyledi"
şeklinde konuştu. "GÜVENLİK GÜÇLERİ BİNAYA GİRİNCE SİLAH VE PATLAMA
SESLERİ DUYULDU" Gece yarısını 2 saat geçe şiddetli silah ve
patlama seslerinin duyulduğunu beliren El Damen, "Binanın sahibi
Şeyh Main El Sani bizi arayarak binaya operasyon düzenleneceğini ve
saklanmamızı söyledi. Ayrıca gazdan korunmak için birer ıslak havlu
edinmemizi istedi. Olayları televizyondan izliyor ve bina üzerinde
helikopterler uçtuğunu görüyorduk. Güvenlik güçleri binanın
çatısına inerken, yetkililer yine arayarak ikinci bir uyarıya kadar
kapıları açmamızı istediler" dedi. Güvenlik güçlerinin binaya
girdiği sabah saat 06.30 sıralarında tekrar şiddetli silah ve
patlama seslerinin duyulduğunu kaydeden El Damen, bir saatten fazla
süren atışmanın ardından güvenlik güçleri gelerek kapıları açmamızı
istediler. Bizi ve diğer rehineleri çatıya çıkardılar. Bina
teröristlerden temizlenmişti. Burada saat 09.00'a kadar bekledik"
diye konuştu. Hazım El Damen, çatıya çıkarken teröristlere
rehberlik eden 2 Hintli'nin ve 1 İtalyan'ın cesetlerini
gördüklerini söyledi. Güvenlik güçlerinin gösterdiği fotoğraflarla
teröristleri teşhis ettiklerini de belirten El Damen,
"Teröristlerin birkaç kez kıyafet değiştirdiklerini ve biri
haricinde arka kapıdan kaçmayı başardıklarını öğrendik" dedi.
Ürdünlü rehinelerin sağlık durumlarının iyi olduğu ve Ürdün'ün
Riyad Büyükelçiliği'nden bir yetkilinin kendileriyle ilgilendiği
bildirildi.