Ürdün'le yeni bir dönem
Abone olKahvaltı yemeğinde Bakan Tüzmen Ürdün'le yeni bir dönemin başladığını bildirdi.
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Ürdün'le yeni bir dönemin
başladığını bildirdi. Ürdün Kralı Abdullah'ın onuruna Türk-Ürdün İş
Konseyi tarafından Çırağan Sarayı'nda düzenlenen çalışma
kahvaltısına katılan Tüzmen, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kürşad Tüzmen, Ürdün'ün küçük bir ülke olmasına rağmen 4 milyar
dolarlık bir ithalatı bulunduğuna işaret etti. Türkiye'nin Ürdün'e
satabileceği çok ürün bulunduğunu belirten Tüzmen, ''4 milyar
dolarlık ithalatın içinde yüzde 80'inin Türkiye'den
karşılayabilirler. Türkiye onların ithalat ürün kompozisyonu içinde
çok önemli rol alabilir'' dedi. Türkiye'deki yatırımcıların
Ürdün'de yatırım yapmak istediklerini, ancak ortada bazı engeller
bulunduğunu ifade eden Tüzmen, iki ülke arasında bir serbest
ticaret anlaşması yapılması gerektiğini vurguladı. Bakan Tüzmen,
şunları kaydetti: ''Büyük bir ekonomiye açılmaktan korkuyorlar. Ama
biz çok büyük bir iyiniyetle yaklaşıyoruz. Ülkelerin kendi iç
ekonomilerine zarar vermeyecek şekilde bir serbest ticaret
anlaşması yapmak için zorluyoruz. Yeni bir dönem başlıyor
diyebiliriz. Çok küçük bir ticaret hacmi ama bunun önünü açacak
olan bir Arap ülkesiyle yapacağımız serbest ticaret anlaşması
olacaktır.'' TOBB ve DEİK Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, çalışma
kahvaltısında yaptığı konuşmasında, Ürdün'deki ekonomik
gelişmelerin yakından ve takdirle izlendiğini belirterek, ''Bu
arada Türkiye ekonomisinde de belirli hedeflere ulaşma yönünde
olumlu sonuçlar alınmaktadır. Elverişli sayılması gereken bu
ortamda majestelerince gerçekleştirilen ziyaretin ülkelerimiz
arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi yönünde
önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum'' diye konuştu. Irak
ekonomisindeki canlanmanın hayati önem taşıdığını ifade eden
Hisarcıklıoğlu, Irak'ın dünya ekonomisine entegrasyonunda iki
ülkenin köklü işlev görebileceklerine dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu,
iki ülke arasında 1990 yılında 115 milyon dolar olan ticaret
hacminin 2003 yılında 162 milyon dolara ulaştığını, ancak bu
rakamın yeterli olmadığını da dile getirdi. Çalışma kahvaltısına
katılan Sabancı Holding CEO'su Celal Metin de, Ürdün'ün bölgeye
giden ticaretin bir köprüsü olduğuna işaret etti. Irak'taki
harekattan önce tüm dünyadaki şirketlerin serbest bölgelerde önemli
miktarlarda stoklar oluşturduğunu ve bu stokların hızlı bir şekilde
eridiğini anlatan Metin, bunun Ürdün'ün bölgede transit ülke
pozisyonunda bulunduğunu gösterdiğini vurguladı. ''Ortadoğu'daki
mozaiğe çok dikkatli bakmak lazım'' diyen Metin, Irak'ın yeniden
yapılanmasında Ürdün'lü ve Türk işadamlarının işbirliğinin yararlı
sonuçlar doğurabileceğine işaret etti. Celal Metin, ''Bence Türk
işadamının yapması gereken, eğer Irak'ta uzun vadeli bir yapı
içinde tesis kurmak doğruysa oraya gitmek lazım. Hepimizin bildiği
bir olay var, ayağınızı ıslatmazsanız,yapacak hiçbir şey yok. Yani
dereye girecekseniz, doğru zamanda ayağınızı sokacaksınız. Erken
paçayı sıvamak da doğru değil. Hep akılcı yaklaşımlar içinde olmak
lazım'' diye konuştu. Ürdün Kralı Abdullah, Türk işadamlarıyla olan
görüşmeye, Ürdün Başbakanı Faisal al-Fayez, Başbakan Yardımcısı,
Ticaret ve Sanayi Bakanı Dr. Mohammad Halaiqa, Planlama ve
Uluslararası İşbirliği Bakanı Dr. Basem Awadallah'ın da yer aldığı
heyetle katıldı. Türk işadamları arasında ise TİM Başkanı Oğuz
Satıcı, İTO Başkanı Mehmet Yıldırım, İSO Meclis Başkanı Hüsamettin
Kavi de yer aldı. DEİK verilerine göre, Türkiye'nin geçen yıl
Ürdün'e olan ihracatı, yüzde 19 artışla 135.9 milyon dolara
yükseldi. İthalatı ise yüzde 26 oranında azalarak, 13.4 milyon
dolar olarak gerçekleşti. Türkiye'nin bu ülkeye ihracatında
kazanlar-makinalar, demir çelik eşya, otomotiv ve yan sanayi,
plastikler, hububat, sebze, mobilya, ithalatında ise tuz, kükürt,
çimento, gübre, optik aletler ve çinko başlıca ürünler arasında
bulunuyor. 30 Haziran 2003 tarihi itibariyle Türkiye'de Ürdün
sermayeli 61 firma faaliyet gösteriyor. Ürdün'de ise THY'nin yanı
sıra Rumeli Holding'in iletişim, turizm ve gıda sektöründe 3 ayrı
şirketiyle birlikte 10 Türk firması faaliyette bulunuyor.